Küçük bedenim ölüme inat

166 8 0
                                    

Hayatımın en mutlu günleridi demek isterim . Yada bi çok insan gibi ne kadar safmışım bak neler yapmışım o zamalar demek isterim . Ama olmadı hayat bana bu şansı tanımadı . Hayat beni o zamanlar ölümle tehtit etti. Hayatımda yaşamak için bi seçime zorunlu tuttu . Herşeyden bıkmış , yorgun, aciz bir beden ne kadar direne bilir ki ? Ben direnmeyi seçmişim . Yaşamayı tercih etmişim . Anlatılanlara göre bir hafta kendime gelememişim. Hastaneye kaldırıldığımda anneme haber verilmiş. Kadın iki gözü kan çanağı bir biçimde koşa koşa hastaneye gelmiş. Gerçi pek umursayacağını sanmam da bana anlatılanlara göre annem baya üzülmüş. Doktorlar umut vermiyomuş bile . Şimdi diceksiniz ki bir burun kanamasından nasıl bu hale aldı bu kız? . Evet sonunda açıklıyorum ben hemofili hastasıyım . Daha doğrusu hemofili hastasıymışım . Düşünsenize genetik bir hastalık ve sıklıkla erkekte rastlanan bu hastalık bir kız olarak bende rastlanıyo . Bu işin bu kadar büyüceğini sanmamıştım . Aşırı burun kanaması sonucunda zamanında doğru müdehale edilmediği için ölümle burun buruna gelmişim . Peki ya şimdi ne olucak ? Başka bir hastanenin hemofili hastalığı ölümünden uygun kan getirilerek tedavi sürecine başlamışım . Ben o gün çoğu doktorlara göre şanşlıymışım ama bana göre o gün ölmediğim için en şanssız günümdü . O gün ölseydim herşey farklı olcaktı belki . Belki kurtuluşum olacaktı . Ya şimdi daha mı iyi ? Hayatım cam kavanozun içinde . Koşamassın, oyun oynayamazsın, spor yapamazsın . Daha bi çok şey . Kısacası benden çocukluğumu aldı bu hastalık . Fotbol nedir bilmedim hiç . En çok sevdiğim spordu benim . En çok oynamak istediğim oyundu benim . Mahallemdeki çimenlikte arkadaşlarım oynarken bense ya camdan izlerdim yada hakemlik yapardım . Zoruma giderdi hep . Oynamak isterdim . Eve gelir hiç suçu yokken annemi suçlardım . Annemde hırçınlığımın sebebini bilirdide kalkıp tek kelime edemezdi . 6. sınıfın ikinci dönemi hastaneye yatırıldım . Göz önünde kemoterapilerle büyüdüm . Hani küçüktüm ya . Anne canım yanıyo , kurtar beni dedikce ağlardım . Bi kız çocuğunun en düşkün olduğu şey bence saçlarıdır . Bu hayat bana değer vermemeyi öğretti . Çünkü onları benden aldı . Ben sırf dökülmesin diye saçımı taramaya kıyamazken onları benden aldı . Sadece iki ay içinde orda öyle şeyler öğrendim ki dudak uçutlatcak şeylerdi resmen . Ben daha çocuktum bunlar bana çok ağır geldi . Hastanede doktorlarla köşe kapmaca oynardım . Napıyım  siz hiç canınız yancağını bile bile gidermiydiniz? Belki hep aynı yere saklanıyom diye buluyolardı belkide hastane çok küçüktü . Ben çocukluğumu geri istiyorum . Ben çok erken yaşta hayatı öğrendim. Ben çok erken yorgun düşütüm. Belkide ben çok erken ölücem . Ben hayatımın en güzel dönemini kaybettim, en güzel dönemlerini kaybetmeye hazır değilim .

Şizofrenin DilindenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin