Artık birinci yılımız sona ermişti. Herkes eve dönme heyecanındaydı. Ben bavulu toplamıştım bile. Ophelia kendi gelebileceği için onu yanımda götürmeyecektim. Büyük salona indim masalar da dolu dolu yiyecekler vardı hazır olan herkes gelip masaların başına oturmuştu. Gidip Hufflepuffların masasına oturdum. Toplasan 20 kişi vardı büyük salonda. Etrafıma bakındıktan sonra tabağıma yemek koymaya başlamıştım. Her şey çok lezzetli gözüküyordu ve birden yanıma Cedric geldi.
"Merhaba." dedi.
"Merhaba Cedric." dedim gülümseyerek.
"Nasılsın?" diye sordu.
"İyi sayılırım ama buradan ayrılacağım için çok mutsuzum." dedim. "Ya sen?" diyerek ekledim.
"Ben de iyiyim." dedi gülümseyerek, "Seni burada yalnız bıraksam problem olmaz değil mi?" diye sordu.
"Sıkıntı değil." dedim gülümseyerek ve yanımdan uzaklaştı. Birden arkamda iki tane insan fark ettim.
"Merhaba Y/N." dediler ve Fred sağıma George soluma oturdu.
"Pek mutlu gözükmüyorsun." dedi Fred.
"Evet buradan ayrılmamızın bu kadar üzücü olduğunu düşünememiştim." Fred'e dönerek. Bir yıl boyunca çok iyi eğlenmiştik. Çok yakın arkadaşlarımdı. Onları koca bir süre göremeyeceğin için çok üzgündüm.
"Aslında bakarsan ben de üzgünüm. Uzun bir süre görüşemeyeceğiz." dedi George.
"Size söz veriyorum size her hafta mektup yazacağım." dedim gülümseyerekve onlarda tabaklarını yemekle doldurdular. Okulun son günü kendi binalarının masasında yemek yemeseler bir şey olmayacağına ikna olmuşlardı.
"Seninle tanıştığımız için çok şanslıyız." dedi Fred.
"Bende çok şanslıyım." dedim Fred'e bakarak.
Herkesin yemekleri bittikten sonra Hogwarts Express'e gitmeye başlanmıştı. Tren'e binmeden önce Lee Jordan'ı görmüştüm.
"Selam Lee."
"Selam Y/N."
"Nasılsın?" dedim.
"İyiyim sen nasılsın?" dedi içten bir gülümsemeyle.
"Bende iyiyim." dedim gülümseyerek. Diyecek bir şey bulamayıp, "O zaman seneye görüşürüz. Seni özleyeceğim Lee." dedim.
"Ben de seni." dedi ve tuhaf bir vedalaşma olmuştu. Sonra trene girdim. Fred ve George ile aynı kompartımana geçtik ve dolu dolu tüm bir yol boyunca konuştuk ve nihayetinde King Cross'a gelmiştik. Trenden indik ve karşımda annem ile babamı gördüm mutlu olmuştum. Koşarak onlara sarıldım.
"Hoş geldin tatlım. Seni çok özledim." dedi Annem ona iyice sarıldım ardından babama da kocaman sarıldım. Sonra hemen yanımızda olan Mr. ve Mrs. Weasley'i gördüm ve yanlarına gittim.
"Merhaba Mr. ve Mrs. Weasley." dedim.
"Merhaba Y/N." dediler bir ağızdan, "Nasılsın tatlım." dedi Mrs. Weasley.
"Teşekkür ederim, iyiyim Mrs. Weasley siz nasılsınız?" dedim gülümseyerek.
"Ben de iyiyim teşekkür ederim." dedi gülümseyerek ve ardından Fred ve George'ye dönmüştüm.
"Sizleri özleyeceğim." diyerek ikisine bir anda sarıldım. Elbette şaşırmışlardı. Onlarda bana sıkı sıkı sarıldılar. Onları gerçekten çok özleyecektim ve sarılmayı bıraktığımızda,
"Biz de seni özleyeceğiz Y/N." dedi George. Gözlerim dolu dolu onlardan ayrılmıştım. Artık eve gitme vaktiydi.
"Görüşürüz." dedim mazlum mazlum ve eve doğru yola çıkmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weasley Twins x Y/N
FanfictionBu hikaye, weasley twins ve y/n hikayesi olarak yazılmıştır.