Üniversitenin ilk günü gelip çatmıştı. Jane giyecek kıyafetlerinin çok az olduğunu gördü. Hope hala işe girme düşüncesinin depresifliğini atmamıştı. İlk günlerinin bu kadar can sıkıcı bir ruh haliyle geçeceğini bilmiyorlardı elbette. Okul çıkışı kampüste buluştular.
Hope:Bugün öğle yemeğine anca param yetti.
Jane:Arkamdaki kızlar üstümdeki kazağın 5 dolar olduğuyla dalga geçiyorlardı.
Hope:Bu işkenceye daha ne kadar dayanacağız. Çabuk ol da iş bulalım.
Şehrin her yerini gezdiler ve en sonunda dondurulmuş yoğurt satan bir yerde iş buldular. Paraya ihtiyaçları oldukları için işe derhal başladılar.O sırada:
Carlos babaannesi Ciela ve dedesi Albertoyla birlikte arabayla geziyorlardı.
Şoför:Nereye sürmemi istersiniz efendim?
Carlos:Parka doğru gidin. Büyükannem ve dedemle taze hava almak istiyorum.
Ciela:Benim tatlı torunum benim.
Alberto:Neye borçluyuz bunca ilgiyi küçük bey?
Carlos:Aşk olsun dede. İlla bir şey mi istemem gerekiyor?
Yolda giderken dondurulmuş yoğurt dükkanının önünden geçtiler ve Carlos şoföre arabayı durdurmasını istedi.
Carlos:Nine, dede! Dondurulmuş yoğurt alalım, lütfen! Dedi dudaklarını büzerek.
Alberto:Ahh ne zaman büyüyeceksin? 22 yaşındasın!
Ciela:Öyle deme dedesi. Tamam hadi gidip alalım oğluşuma.
Alberto:Siz gidin ben arabada kalacağım.Carlos ve Ciela dükkana girdiler
O sırada Hope tuvalete gitti. Jane siparişlerle ilgileniyordu.
Jane: ..' ya hoşgeldiniz, ne alırdınız?
Ciela birden çığlık atıp ağlamaya başladı.
Carlos:Nene iyi misin?!
Jane ne yapacağını bilemiyordu. Ciela ayağa kalkıp Jane' e sarıldı.
Ciela:Benim küçük Sofia'm. Sonunda bulduk seni. Biliyordum,dedi hıçkıra hıçkıra ağlayarak.
Carlos:Saçmalama nene o Sofia değ...
Carlosla Jane'in gözleri buluşmuştu. Carlos gözlerine inanamıyordu. O gerçekten Sofia mıydı? Küçük kız kardeşi karşısında mıydı şu an?
Birden içeriye Alberto girdi.
Alberto:Neler oluyor burada?
Jane:Hanımefendi beni Sofia adında biriyle karıştırdı sanırım. Ona o olmadığımı söylemeye çalışıyordum.
Alberto dumura uğramıştı.
Alberto:Derhal büyükanneni alıp arabaya geç.
Carlos:Ama..
Alberto:Derhal!
Carlos Ciela'yı götürüp arabaya geçtiler. Alberto hala kızın Sofia'ya ne kadar benzediği gerçeğiyle yüzleşemiyordu. Göz kontağı kurmadan sordu
Alberto:Karımın davranışlarından dolayı özür dilerim. Bizim ikiz torunlarımız vardı. Yıllar önce kayboldular. Sofia Fernández adında bir kız vardı ikizlerden. Tıpkı ona benziyorsun. O yüzden böyle davrandı.
Jane:Anlıyorum.
Alberto:Öyleyse, iyi günler.Jane ve Hope eve geçmişlerdi. Hope uzun bir duştan çıktıktan sonra kardeşi Jane ile dalga geçecek ve eğlenecekti fakat Jane'in düşüncelere daldığını gördü.
Hope:Hey, iyi misin?
Jane:Sana bir şey anlatmam lazım. Bugün bir kadın bana sarılarak Sofia'm geri döndü dedi. Yanında da bi' oğlan vardı. Gözleri doldu beni görünce. Sonra bir adam girdi içeriye. Yıllar önce kaybolan ikizlerden birine benzediğimi söyledi. Kız olanına dedi spesifik olarak. Yani bir de erkeği var.
Hope kafası karışmış görünüyordu.
Hope:Ne yani, o ikizlerin gerçekten biz olduğumuzu mu düşünüyorsun?
Jane:Hayır tabii ki. Fakat bana sarılan kadının elinde orjinal Channel marka çanta vardı. Ve bindikleri araba son model ayrıca bir şoför kullanıyordu. Çok zengin olabilirler.
Hope:Aman Tanrım, yani diyorsun ki, o ikizler biz olmasak bile onlarmışız gibi davranalım?
Jane:Kesinlikle.
Hope:Bu muhteşem bir fikir! Sen bir dahisin.
Jane:Fakat onları bir daha nerede göreceğiz ki?
Hope:Hatırlamaya çalış. Adam sana ne dedi tam olarak? Bu Sofia'nın bir soyadı var mı? Söyledi mi? Hatırlamaya çalış.
Jane: F ile başlayan bir soyaddı. Tanrım neydi?.. Neydi?... Ah evet! Fernández!
Hope:Hadi Googlelayalım. Sofia ve Marcus Fernandez. Kayıp ikizler. Fernández holding sahibi Alberto Fernández'in torunları. HOLDİNG SAHİBİ Mİ?!
Jane:Yaşadıkları malikaneye bak! Magazine çıkmış! Ayrıca bu Alberto denen adam bugün benden özür dileyen adam!
Hope:Burada da holdingin iletişim bilgileri var. Eğer Albertoyla konuşabilirsen yüzyüze bu iş tamam demektir.
Jane:O en kolayı. Şimdilik senaryoyu hazırlamamız lazım. Fikrimi değiştiren neydi? Neden o ikizlerin biz olduğunu düşünüyorum?
Hope:Ve de en önemlisi DNA testi yapmak isterlerse ne diyeceğiz.
Jane:Bir süre oyalayabiliriz. Hazır olmadığımızı falan söyleriz. Duygusal sebepler nedeniyle yapamayız deriz.
Hope:Tamamdır, o zaman senaryomuzu düşünelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fernández Ailesi
Ficção GeralFernández ailesi yıllar sonra kaybettikleri ikizleri bulabilecekler mi?