Bölüm 2

16 3 4
                                    

   Ceren'in telefonu çalıyordu arayan Barış'tı. Başka bir odaya geçip , telefonu açtı ve "Nasılsın , sevgilim ?" diyen bir ses duydu , sanki yüreğine su serpilmişti... Biraz kötüyüm , dedi. Neden ? , diye sordu Barış telaşla. Ceren "Yine her zaman ki bizim şahane ev ortamımız Barış !" dedi yarı sinirli yarı dalga geçercesine. Barış "Seni almaya geleyim mi ? Yemeğe falan götürürüm seni ha ? Ne dersin ?" dedi. Ceren "Yok , daha yeni yemek yedim. Teşekkürler. Açık hava da oturalım..."

   10 dakika sonra...

   "Neden kavga ettiniz ?" diye sordu Barış , bir yandan arabasını sürerken. Ben değil... Aslı ile babam , dedi Ceren. "Hmmm... Peki, nasıl oldu ?" dedi Barış. "Babam yine her zaman ki gibi eve çoook erken geldi , beraber yemeğimizi yedik (!). Her neyse , anlatayım : Babam yine her zaman ki gibi eve geç geldi , eve gelince de annem babama 'Nerede kaldın , hepimiz seni çok merak ettik ?' dedi. Sonra Aslı..." diye anlattı tüm olayı Ceren. 

   15 dakika sonra...

   İstedikleri açık kafeye varmışlardı. Barış "Abicim bakar mısın ?" diye seslendi garsona. Garson "Buyrun, siparişiniz nedir ?" dedi. Barış "İki dondurma." dedi. Ardından garson oradan uzaklaştı. Ceren "Beni birisi arıyor." dedi. Hemen açtı , arayan annesi idi. Kızım eve gel , çabuk ! , dedi ve kapattı ,annesi. Barış , Barış hemen beni eve götür bir şey oldu ...

Neden ?Where stories live. Discover now