Özel Koruma - 4.Bölüm

465 11 10
                                    

Adamlar salona dalar bir anda.
Karşılarında elinde silahla Selin'i görürler.
X:Bu kadar adama karşı tek başına. İndir şu silahı, hiç uğraştırma bizi.
O sırada Mesut içeri yavaşça girip bunu söyleyen adamın başına silah dayar. Bu arada adam o gün ordan geçen adamdır.
Mesut:Tek başına olduğunu kim söylemiş? At lan şu silahını! Hepiniz silâhınızı indirin, teslim olun.
Ekip de girer içeri o sırada.
Selin:Şimdi bu kadar polise karşı sizin sayınız biraz az sanki.. Ha?
Hepsi de mecburen teslim olur, araca götürülürler. Şimdi bütün bunların nasıl olduğunu anlamak için biraz geriye gidelim.
#FlashBack
-2 gün öncesi-
Mesut:Selin, sana bir şey söyleyeceğim ama hemen telaşlanma.
Selin:Ne oldu?
Mesut:Bak daha söylemeden telaş yapmaya başladın.
Selin:Yok, tamam. Ben öyle merak
ettim bir an.
Mesut:Sabah ekmek almaya gittim markete, garip garip tipler gördüm etrafta.
Selin:Nasıl yani, nasıl tipler?
Mesut:İşte bu çevrede, evin yakınlarında birkaç kişi vardı. Hepsi aynı yerde değil, dağınık dağınık. Yani evi gözetliyor gibilerdi.
Selin:Emin misin peki?
Mesut:Yani... Sayılır çok şüphe çekiciydi davranışları. Önlem almak zorundayız, burayı bulmuş olabilirler.
Selin:Ne yapacağız, yine mi ev değiştireceğiz?
Mesut:Rıza Baba’yla bir konuşalım. Önce emin olalım, sonra bakarız ne yapacağımıza.
Mesut Rıza Baba’yı arar, durumu anlatır.
Rıza Baba, çevreyi bir süre gözlemledikten sonra harekete geçeceklerini söyler. Evin etrafını 1-2 gün gözetler birkaç sivil polis. Düşündükleri gibidir, yerlerini bulmuşlardır. Adamlar her şeyden habersiz asıl ters köşeyi Selin ve Mesut’un yapacağını bilemeden planlarını uygulamaya geçerler.
Şimdiyse Selin ve Mesut'un, yerlerinin bulunduğunu öğrendikleri ve planı kurdukları zamana bir bakalım.
-Bugünden birkaç saat öncesi-
Sahilde bankta otururlarken Rıza Baba arar Mesut'u.
Selin:O adamlarla ilgili olabilir mi?
Mesut:Olabilir. Hatta bence öyle.
Telefonu açar.
Mesut:Efendim baba?
Rıza Baba:Mesut, şüphelenmekte haklıymışsınız. İçlerinde olan bir muhbirden bilgi geldi, bu gece saldıracaklar. Daha doğrusu patronları sizi canlı istemiş. Gece uyurken, savunmasızken harekete geçecekler.
Mesut:Son âna kadar onlar öyle olacağını zannetsin o zaman. Baba biz şimdi sahildeyiz, biraz hava almaya çıkmıştık. Evden çıktığımızı biliyorlar gözetliyorlarsa madem. Eve geri dönelim ve geceyi bekleyelim. Merkezden destek yollarsın bize, onlar etrafı sarsınlar hep birlikte paketleriz adamları.
Rıza Baba:İyi plan, kıskıvrak yakalarız diyorsun yani.
Mesut:Aynen.
Rıza Baba:Tamam, ben ekibe söyleyeyim hazırlıklarını yapsınlar. Siz de çok dikkatli olun Mesut.
Mesut:Tamam baba, merak etme.
Telefonu kapatırlar.
Mesut:Tahmin ettiğimiz gibi çıktı. Bu gece saldırmayı planlıyorlarmış. Patronları canlı istemiş ikimizi de.
Selin:Niyeti işkence etmek, belki bizden bir şeyler öğrenmek..
Mesut:Öyle tabi. Hadi, dönelim eve. Akılları sıra bize ters köşe yapacaklar, asıl ters köşeyi biz yapacağız onlara. Eve döndüğümüzde sen eve yalnız gir. Bende yangın merdiveninden gireceğim. Böylelikle seni yalnız zannederler, işlerinin daha kolay olacağını düşünürler. Yanlış anlama ha, yani o kadar adama karşı tek kişi manasında demek istedim.
Selin:Yok yok, anladım ben merak etme. İyi düşünmüşsün. Biz içerden hallederiz, diğerleri de etrafı sarar güzelce paket ederiz.
Mesut:Aynen aynen.
#FlashBack Son
Hüsnü:Bunları sorguya alıp bir konuşturalım bakalım. İlla ki bir şeyler çıkar.
Mesut:Patronlarının yerini yurdunu öterlerse biter bu iş.
Adamları alıp merkeze geçerler. Ekibin sorguyu halletmesini beklerken kahve içer Selin ve Mesut da.
Mesut:İçin rahat olsun, bitiyor her şey.
Selin:Çok tedirgin değilim zaten de. Ne bileyim işte..
Mesut:Hiç merak etme. Adamları aldık o kadar, mecbur konuşacaklar. Sonra da gidip o şerefsizi alacağız, bitecek.
Selin:İnşallah inşallah.
Aradan 1-2 saat geçer. Adamlar konuşmuştur. Ekip toplanıp çıkmıştır.
Adrese gelirler.
Tabi patron yalnız değil, yanında bir sürü adam var. Çatışma çıkar, adamlar kalabalıktır.
Son iki kişi kalmıştır. Mesut ateş etmek için yerinden çıktığı sırada bir kurşun isabet eder ona. Selin bunu görür görmez hazır adamlar da görüş alanındayken ikisini birden indirir, sonra Mesut'un yanına gelir hemen. Mesut'un olduğu yere en yakın Selin'dir zaten.
Selin:Mesut. Mesut iyi misin? Off, Allah kahretsin ya.
Hüsnü falan da gelir.
Hüsnü:Selin, iyi mi Mesut?
Selin:Bilmiyorum..
Selin bakar ki aslında kurşun yelekte kalmıştır. Kurşunu çıkartır yelekten. Soğumuştur kurşun yani birkaç dakika geçmiştir bunlar olurken.
Selin:Oh çok şükür, çok şükür. Yelekte kalmış kurşun. Ya bir ambulans falan çağıralım bari.
Ali:Çağıralım çağırmasına da, Mesut abinin istemeyeceği kesin yani.
Selin:Ya ne demek istememek? Ona isteyip istemediğini soran yok, gerekli bir şey bu.
Mesut kendine gelir, öksürür.
Selin:Mesut, iyi misin?
Doğrulur Mesut, canı acıyordur ama aldırmaz tabi.
Mesut:İyiyim iyiyim, bir şey yok.
Selin:Ya insan dikkat etmez mi? Öyle bir anda neden çıkıyorsun siperden? Ya yelek olmasaydı..
Mesut:Tamam, sakin. Yelek vardı sonuçta, hiçbir şey olmadı geçti gitti işte.
Kalkar ayağa, Selin de kalkar.
Selin:Ya çok korktum ben.
Der ve kendini tutamayıp Mesut'a sarılır. İlk başta şaşırsa da bu Mesut'un da hoşuna gider, o da hafif tedirgin elini Selin'in sırtına götürür. Sonrasında tedirginliğini aşıp o da Selin'e sarılır. Tabi diğerlerinin yanlarında olduğunu unuturlar ya da ne bileyim aldırmazlar belki de..
SON

ÖZEL KORUMA (Hayali Senaryo)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin