Tutsak-1. Bölüm

511 21 18
                                    

Şırnak Terörle Mücadele Şubesi.

Ezgi'den;
Bugün, her zamankinden farklıydı. Müdür'üm yanıma geldiğinde, bir tuhaflık olduğunu anlamıştım. Anlamsız gözlerle, müdür'üme baktığım da duyduğum cümle; 'hazırlan Ezgi İstanbul'a gidiyorsun' hayırdır demeye kalmadan, anlatmaya devam etti 'bizden birisi kaçırıldı, hem onu alacaksın. Hem de Botan'ı bize getireceksin' Allah Allah, niye ben böyle bir tehlikeye atılacak mışım? Diye düşünürken, müdür'üm önüme bir dosya attı. Dosyayı elime alıp, göz gezdirmeye başladım. İlk önce isimine baktım, Cemal Şahin! Dosyasını biraz karıştırınca, neden kaçırıldığını anlamış oldum. Genç yaşına rağmen, kuyruğuna basmadığı terör örgütü kalmamıştı.

6 Ay önce İstanbul Vatan Emniyet

Cemal'den
Ekiple dedikodu yaparken, Rıza baba yanımıza geldi. 'keyifler yerinde bakıyorum' ben anında ayağa kalkınca, Rıza müdür omzumdan yavaşça bastırdı.'Otur evlat!' Rıza müdür'e baktım, tam gözünün içine. Bugün her zaman olduğundan biraz farklıydı. 'Bir şey mi-' lafımı yarıda kesen Rıza müdürdü 'evet oldu' sesi ciddi gelince, bütün ekip pür dikkat Rıza müdürü dinlemeye başladık. 'ama bu sefer, başımız gerçekten bela da!' Rıza müdür her şeyi, bir bir anlatmaya başladı. Sonra bana ve Mesut abiye döndü,"en çok size ihtiyaç olacak, ama en çok da siz dikkat ediyorsunuz. Anlaşıldı mı?" İkimiz de başımızı salladık, Rıza müdür odasına gitti, biz de operasyona çıktık.

İstanbul Operasyon Örgüt Deposu

Hüsnü abi gene her zaman ki gibi söze girdi "Mesut Cemal, Rıza babayı duydunuz" ikimiz de derin bir nefes alıp, başımızla onayladık. Sessizce içeri girelim diye uğraşırken, üzerimize açılan büyük bir ateşle neye uğradığımızı şaşırdık. Hepimiz kendimizi bir nefeste yere attık, ama ben o kadar da şanslı değildim. Tam yere uzanırken, omzuma gelen kurşunla feleğim şaştı. "Ah" Hay ben sana da, sıkacağın kurşuna da. Acıyla arkamda ki duvara yaslandım, omzunda ki acının etkisiyle gözlerimi kapatmıştım. Birkaç dakika sonra, yanıma gelen birisi sağlam kolumu omzuna aldı. Ekipten birisidir diye, sesimi çıkarmadan ona tutundum. Kim bu diye düşünmeden, ayağa kalktım. Ama o ne ekipten birisiydi, ne de benim kurtarıcımdı. O adam Botan'dı, doğu da görev yaparken başımın belasıydı... Şimdi de kabusumun başlangıcı, umutlarımın katili, ailem dediğim insanlara güvenimin yıkılmasına sebep olan adamın ta kendisiydi.. işte şimdi; altı aydır bu adamın elinde, esir durumda yaşıyorum. Ne ekibim, ne de uğruna savaştığım ülkemin devleti peşime düşmüştü. En çok ağrıma gidense; baba dediğim, bana baba şefkati ile yaklaşan Rıza müdür'ün beni bu adamın elinde bırakmış olmasıydı.

Tutsak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin