Ezgi bir yandan, Cemal'i kurtarmak için elinden geleni yapıyor. Bir yandan da ekiple çakışmamak için ecel terleri döküyordu. Çünkü ekiple denk gelirse onlara laf anlatması gerekecekti, ve bu ona göre fazla sıkıcıycı. Ezgi tanımadığı birine hesap vermeyi acizlik olarak görüyordu. Bir yandan Şırnak emniyet öbür yandan İstanbul emniyet bastırırsa Ezgi ikisi arasında mekik dokumak zorunda kalacaktı, ve bu hiçte istediği bir şey değildi.
***
İstanbul Vatan Emniyet müdürlüğü
'Rıza müdür' Ali dolan gözlerini silerek devam etti 'Cemal öyle derdi di mi babama' hepsi için zordu ama en çok zorlanan Ali'ydi, Ali kardeşini kader ortağını kaybetmişti. Hakan elini Ali'nin omzuna koydu. "Yapma kardeşim." Ali bir hışımla Hakan'a döndü "yapma öyle mi? Siz var ya aile ne demek, ekip ruhu ne demek bir olmak ne demek unutmuşsunuz. " Alinin sözleri ekibe darbe etkisi yarattı Hüsnü başını yere eğerek sadece "Ali haklı" diye bildi. Ali bu sefer aynı hışımla Hüsnü'ye döndü "haklı olmak yetseydi keşke başkomiserim"
Örgüt deposu...
Botan Cemal'in yanına eğildi "konuşacak mısın artık komiserim" Cemal yüzüne nefretle baktı "sana konuşağıma ölürüm daha iyi, ben ekibimi satmam! Anladın mı Allah'ın cezası." Botan Cemal'e elektirik verir "sen bilirsin o zaman geberene kadar işkence ve kötü muamele göreceksin" Cemal güler "benim bunlara pabuç bırakacağımı mı düşündün geri zekalı?" Botan Cemal'i döver "sen bilirsin o zaman geberene kadar işkence göreceksin" Cemal güler "istediğini yap ağzımdan bir şey alamazsın" Botan Cemal'e elektirk "konuş lan tutukladığın kirli polisler kimlerdi" Cemal gülerek "yakında yanlarına gideceksin kaynaşırsınız" Botan daha fazla dayanamayarak "alın şunu kapatın kafese, elimde kalacak sonra hiçbir şey öğrenemeyeceğiz heriften" Cemal Botana bakar "sen benden kafama silah dayasan da bir şey alamazsın" Botan Cemal'e döner "gencecik çocuksun, geberip gideceksin bu yaşında." Cemal başını kaldırdı "hiç dert değil sen de peşimden geleceksin" Botan olabildiğince sakin bir ton ile "konuş canını kurtar komiser" Cemal dimdik tavır ve de beden ile karşıya bakar "sana konuşacağım canım kurtulacak öyle mi? Kusura bakma da öyle kurtulan canın ben ta.." Botan Cemal'e bakar "Türk olduğun çok belli komiserim, hep dikine konuşuyorsun." Cemal sinirlenir "artık kalıplara sokmayın insanları! Sizin gibi şerefsiz değilse, Kürt’te Türk’te aynı şeyi söyler sana. Artık şunu anlayın, Türk Kürt ayrımı değil bu. Bu şerefli ve şerefsiz ayrımı. Eğer şerefin var ise, git Türk polisinin karşısına, ama yemez di mi? Senden adam madam olmaz
Emniyet...
Ali sinirle güldü "biz bu mesleği böyle şerefsizler bizi tutsak etsinler diye mi seçtik abi" Hüsnü Ali'ye baktı "Ali yeter kardeşim" Ali Hüsnü'ye boş gözlerle baktı "yetmez abi yetmez" Arda ikisine de dikkatle baktı "Ali abi haklı, benim kardeşim bulunana kadar yetmez abi" bütün ekip şaşkınca onları izlerken Rıza odasından çıkıp ekibin yanına geldi "çocuklar merhaba bugün ekibe yeni iki kişi gelicek" Ali kaşlarını çattı "benim kardeşim orada kim bilir ne halde baba, sen ekibe adam mı alıyorsun" Rıza Ali'ye baktı "Cemal senin öz kardeşin bile değil Ali ne saçmalıyorsun" Ali istemsizce sesini yükselti "kardeşim olması için kan bağına gerek yok" Ali haklı olarak kardeşinin bulunmasını istiyor, fakat elinden bir şey gelmiyordu. Bütün ekip onun bu haklı isyanını sadece dinlemekle yetiniyordu, Ali ise kardeşinin bulunması için gerekirse kendini yakmaya razıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak
Fanfiction"4540 merkez bilinen yere acil destek" bu cümleyi her duyduğumda, içimi bir korku kaplıyordu. Bu gün de öyle oldu, bu sefer sebebi başkaydı. Cemal komiser'in kaçırılma ihbarı... Bahar komiser'im başta olmak üzere, bütün ekip telaşlıydı. haklı olarak...