2.BÖLÜM: ÖLÜM

150 25 3
                                    

Duyduğum şey çok netti aslında ama ben bir türlü idrak edemiyordum. Bedenimdeki bütün kan çekilmiş gibi hissediyordum. Kendimde daha fazla ayakta durabilecek gücü bulamayınca yere devrildim. Aslında benim şuan ağlamam, bağırıp çağırmam, bütün apartmanı ayağı kaldırmam gerekiyordu ama artık ona da gücüm yoktu. Aldığım haber, ağlayarak yanıma koşan teyzem, üst üste çalan zil. Her şey bir rüya olsaydı keşke. Keşke bu da bir kâbus olsaydı ama değildi. Teyzem yanıma çöktü "Gece, sakin ol tatlım. Net bir şey bilmiyoruz, durumları iyidir belki de." Sanırım Kenan amca teyzeme de haber vermişti. Bir de teyzeme bu durumu açıklamak zorunda kalmadığım için içten içe sevinmiştim. Teyzem yanımdan kalktı hızlıca kapıyı açtı. Gelen kuzenim Tolga abiydi. "Anne hazırsanız çıkalım hemen..." dedi. Teyzem bir bana bir Tolga abiye bakıyordu. Sanki ne yapması gerektiğini düşünüyor gibiydi. Eğer daha fazla burada yığıntı gibi oturursam teyzemin beni hastaneye götürmeyeceğini bildiğim için hemen yerden kalktım ve hızlıca odama girdim. Siyah bir tişört ve siyah bir jean giydikten sonra üstüme de siyah hırkamı ve çalışma masamın üzerinde duran tokamı alıp odadan çıktım. Teyzem kapının önünde bekliyordu. Tam ağzını açıp tahmin ettiğim şeyi söyleyeceği sırada lafını kestim.
"Hayır teyze. Ben de geleceğim..."
Teyzem dediğimi yapacağımı bildiği için daha fazla bir şey demedi. Hemen evden çıktık. Otoparka doğru yürürken hızla otoparka giren siyah bir Audi ani bir frenle durdu. Eğer bir saniye daha geç dursaydı aykata değil arabanın altında ezilmiş olacaktım.

Normal bir zamanda olsak büyük bir ihtimalle şuan arabanın içindeki adamla kavga ediyor olurdum ama şuan hiç uygun bir zaman değildi. Önümde hızla yürüyen teyzemin peşinden yürümeye devam ettim. Tolga abi arabaya binmiş bizi bekliyordu. Biz de arabaya binince hemen arabayı çalıştırdı ve hastaneye doğru yol aldık. Araba da kimse tek kelime etmiyordu. Çünkü kimse ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Böyle bir durumda ne denirdi ki.Ama eminim ki benim gibi onların da aklında bir sürü soru işareti vardı. Araba hastanenin önünde durunca hemen kapıyı açıp hastaneye doğru koştum. Danışman koltuğunda oturan Büşra abla bizi görünce hemen yanımıza geldi.

"Neredeler Büşra abla?"

"Ameliyata alındılar."

Büşra abla bir şeyler daha söyledi ama ben ne dediğini anlamadım. Çünkü koşarak merdivenleri çıkmaya başlamıştım bile. Ameliyathanenin önünde durdum. Kapının önünde kimse yoktu. Büyük bir ihtimalle ameliyata Kenan amca girmişti. Ameliyat bitinceye kadar beklemekten başka çare yoktu. Dizlerim titrerken daha fazla dayanamayacağımı bildiğim için ameliyathanenin kapısının önündeki koltuklara oturdum. Arkamdan gelen Tolga abi ve teyzem de gelip yanıma oturdu. Daha fazla kendimi tutamadım ve yol boyunca olduğu gibi tekrar ağlamaya başladım. Teyzem de benim gibi ağlıyordu. "Hepsi benim yüzümden" diye bir fısıltı çıktı dudaklarımın arasından. Teyzem hemen yanımda oturduğu için ne dediğimi çok net anlamıştı. Bana doğru döndü ve kolları arasına aldı beni.

"Sakın böyle düşünme. Olacağı varmış. Belki de bugün işten dönerken kaza yapacaklardı. Kendini suçlama sakın..." Belki de doğru söylüyordu ama yine de içimdeki bir his benim yüzümden olduğunu söylüyordu ve ben o hissi susturamıyordum.

"Neden geri döndüler teyze biliyor musun?"

"Hayır tatlım bilmiyorum. Annenle konuştuğumuzda Eskişehir'e varmak üzere olduklarını söylemişti."

"Ne zaman konuştunuz?"

"Uyumadan hemen önce yani saat 1 gibi." dedi. Ve ekledi. "Belki de babanın ya da annenin bir işi çıkmıştır. O yüzden geri dönmek zorunda kalmışlardır."
"Belki de."
Benim olayım buydu. Her şey her zaman üst üste gelir, ben de bu kadar sorunla nasıl başa çıkacağımı düşünürken kafayı yerdim. Şuan istediğim tek şey annemin de babamın da ameliyattan sağ salim çıkmalarıydı. Kaç saat orada öylece bekledik bilmiyorum. Zaman geçmek bilmiyordu sanki. Daha onu bulamamışken hayatımdan başka birini daha kaybetmeye dayanabilir miydim, bilmiyordum ama içimdeki kötü his iyi şeyler düşünmeme engel oluyordu. Sancılı ve uzun bir bekleyiş sonucunda Kenan amca ameliyattan çıktı. Yüz ifadesi bomboştu, hiç bir şey anlaşılmıyordu. Ama gözleri çok şeyi ele veriyordu. Almaktan korktuğum cevabı duymama ümidiyle ayağı kalktım.
"İyiler değil mi Kenan amca, ikisi de iyi değil mi?"
Cevap vermesine müsade etmeden "Ameliyat iyi geçti değil mi?" diye göz yaşlarım arasından sordum. Teyzem daha da soru soracağımı fark edince  "Gece müsade eder misin tatlım?" dedi. Susmak zorunda kaldım. Ama susmak istemiyordum. Çünkü susarsam korktuğum cevabı verecekti biliyordum.
"Annen gayet iyi. Ama.."
"Ama ne, babam da iyi değil mi, ne zaman görebilirim onları, hemen görmek istiyorum."
"İnanın elimizden gelen her şeyi yaptık ama Kıvanç'ı kurtaramadık. Buraya gelirken çok kan kaybetmişti. Başımız sağolsun."

*******************************************

Oy vermeyi ve yorum yapmayı esirgemeyin lütfen 🌸

AHUZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin