''Profesör Drago, beni duyabiliyor musunuz ?'' sorusu ile uykusundan uyandı Viviana. Sinir bozucu bir biçimde döşenmiş hastane odasında uyanmayı beklemiyordu.
''Profesör Drago, ben Doktor Grey. Bir kaza geçirdiniz, şu an durumunuz gayet iyi. Kim olduğunuzu biliyor musunuz? Size ne olduğunuzu biliyor musunuz?'' dedi sinir bozucu ses tonuyla. Bozuk aksanı ve konuşurken ağzını sinir bozucu bir şekilde oynatması Viviana'ya sinir krizi geçirtmeye yeterdi.
Kadının soruduğu soruyu umursamadan tam karşısındaki duvarda asılı olan saati izlemeye başladı. Kadının sinir bozucu ses tonunu unutmaya çalıştı. Avel neredeydi? Uyandığında bir doktor yerine en yakın arkadaşını görmeliydi.
Sinir bozucu sessizliği Doktor Grey bozdu.''Eğer cevap vermek istemiyorsanız vermek zorunda değilsiniz. Yanınızdaki düğme hemşireleri buraya çağıracaktır. Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, çekinmeyin.''
''Avel. En yakın arkadaşım Avel. Buraya gelmesini söylerseniz sevirim.'' dedi düz bir sesle.
Doktor kapıdan çıktıktan sonra saati izlemeye devam etti. Akrep ve yelkovan sanki dans ediyorlarmış gibi hareket ediyordu. Zaman, kız bu dansı izlerken akmaya devam etti. Zaman, çok garip bir şey değil miydi?
XXXXXX
''Bazı dosyaları kurtarmayı başardık ama maalesef büyük bir kısmını kurtaramadık.'' dedi Avel Viviana'nın yaşlı gözlerine bakarken. Sesinden gerçekten Viviana için üzgün olduğu anlaşılabilirdi. Avel'in bu cümlesi Viviana'nın kalbine bir ok gibi saplanmıştı. Alevler her şeyi yok etmişti.
Bu nasıl mümkün olabilirdi? Böyle bir şey olmaması gerekirdi. Solucan deliğinin hiçbir neden yokken patlaması normal değildi. Solucan deliğinin patlamasının bir nedeni olması gerekirdi. Kimse anlayamıyordu. Tek bildikleri Viviana'nın yıllardır üstünde çalıştığı belgelerin alevler için yok olduğu ve solucan deliğinin kapandığıydı.
Kız, boğazının düğümlendiğini hissetti. Elleri titremeye başladı ve boğazından Avel'in kalbini milyonlara ayıracak bir hıçkırık çıktı. Hıçkırıklar birbirleri ardından gelmeye devam ederken Avel, Viviana'nın gözlerinden düşen yaşları silmeye çalılıyordu.
Genç kızın uykuya dalmadan önce son hatırladığı şey, Alev'i hiç bırakmayacakmış gibi tutarak kucağında ağladığıydı.
Gözleri ağlamaktan mosmor olana kadar ağladı. Belki de yeteri kadar ağlasaydı ilk başta neden ağladığını unutabilirdi.
XXXXXX
''Sence de çok komik değil mi? Gerçekten solucan deliklerini anlayabildiklerini düşünüyorlar. Gerçekten uzayın sırlarını anlayabileceklerini düşünüyorlar.'' dedi Marion ekranı izlemeye devam ederken.Bütün duvarlarını ekranların kapladığı odada bulunun iki beyaz koltuk, ekranları izlerken rahat etmelerini sağlıyordu.
''Kendilerini çok zeki zannediyorlar. Asıl komik olan şey ise 352 gerçekten bir solucan deliği yarattığını düşünüyor.'' dedi omzuna gelen kızıl saçlarını bir çocuk edasıyla karıştırırken.
''Gerçekten ona 352 demek zorunda mısın? Ona sadece Viviana diyebilirsin.'' dedi yanında oturan Osias.
''Ama bence daha komik olan şey Arianna. Komikten çok ironik aslında. Kendini çok güçlü bir savaşcı zannediyor. İçinde bulunduğu asiler grubunun aslında neyin peşinde olduğundan haberi bile yok.'' dedi Osias kardeşine dönerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wormhole
Science Fiction352 numaralı denek, Viviana Drago. 2200 yıllarının en önemli bilim adamlarından. 2288 yılında sebep olduğu Drago Patlaması binlerce kişinin zarar görmesine neden oldu. Son derece tehlikeli olan 352 numaralı denek, yok edilmeli. 176 numaralı denek...