"Anlaşmayı bozdun seni aptal! 100 yıllık anlaşmayı ne hakla bozabildin?Sen kendini ne zannediyorsun?Bana cevap ver. Lektorvo halkının yüzünü ne hakla kara çıkarırsın? Cevap ver seni aptal!"
Dudağını yaladı sessizce ağabeyim.
"Çünkü aşık oldum ona. Lektorvolu birine aşık oldum sadece. Aynı halktan olanların aşık olmasının imkansız olduğunu bile bile aşık oldum ona. Ve evet, ona evlenme de teklif ettim. Aşk imkansızlıklara karşı çıkmaktır deyip anlaşmayı bozdum. Aşık oldum sadece. Lektorvolu ve Tualvulu halkından olan çoğu kişini yapamadığını yaptım."
"3 milyon akıl ve dış görünüş uyabiliyor fakat Günay Beyefendi uyamıyor ve anlaşmayı bozuyor. Neymiş aşık olmuş, imkansızlıklara karşı çıkıyormuş! Daha 20 yaşında bebeksin sen, bebek! Halkın huzuru ve 100 yıllık anlaşmayı boz ama haklı çıkart kendini. Aşk meşk bilmem ben. Anlaşma, toplum düzenini sağlar ve sen bunu bozdun." Soluklandı Aycan Hanım.
"Muhafızlar, bu anarşisti 50 yıl önceki Kıbrıs Rum kesimine gönderin. Her tarafı karşı tarafta bulunan Tualvulularla çevrili olsun da görsün gününü."
Muhafızlar ağabeyimin koluna girmiş götürürken o yalnızca tepiniyordu. Fakat hiçbir faydası yoktu. Hüküm bir kere verilirdi ve asla bozulmazdı. Gözyaşlarım tek tek yüzümü çevreliyordu. Annem dimdik duruyordu ifadesiz biçimde.
"Bırakın!Bırakın beni! Lanet yobazlar bırakın beni dedim size! Ben buradaki en güçlü Lektorvoluyum. Siz bir hiçsiniz! Hepiniz bir hiçsiniz! O başınızdaki uzun adamdan bile güçlüyüm ben. En güçlü benim." Soluklandı ağabeyim. "O başınızdaki uzun adam sizi kandıran alçağın teki! O Lektorvolu veya Tualvulu bile değil. Buraya getirilen kölelerden biri sadece."
Başkomutan Gökdeniz Bey bağırdı muhafızlara. "Götürün çabuk o alçağı! Hâlâ burada durup onu dinliyorsunuz aptallar!"
Sinsice güldü ağabeyim. "Ben Aysar ve Görkay'ın son erkek varisiyim!"
Bunu dedikten sonra simsiyah bir toz bulutuna dönüştü ağabeyim. Bu siyahlık Görkay'ı temsil ederdi. Varis olmasını tek başına kanıtlardı simsiyah toz bulutu. Aysar'ın renkli ışık huzmelerine bile gerek yoktu. Bunu tüm Lektorvolu ve Tualvulular bilirdi. O cidden varisti. Ağabeyim atalarımızın son erkek varisiydi.
Anneme döndüm. "Bunu biliyordun değil mi? O yüzden engel olmadın veya ağlamadın. Sen bunu biliyordun. Onun varis olduğunu biliyordun."
Çarpıkca güldü annem. " Biliyordum, tabii ki. 20 senedir baktım, büyüttüm. Onun varis veya olmadığını anlamak beş senemi aldı sadece. Bunun bir önemi kalmadı artık. Senin de buralardan gitmen gerek güvenliğin için. İhtişam sen Aynak'a gideceksin."
"Güvenliğim için... Tamam, gideceğim. Peki ya sen, anne?"
"Ben burada olacağım. Bir yere gitmeyeceğim. Gitmelisin artık, İhtişam. Güzel kızım, her bulutsuz gece de beraber olacağız, tamam mı? Hadi, çabuk ol! Gitmelisin, git şimdi!"
"Tamam, annem. Kendine iyi bak, olur mu?" Yaşlarıma yenileri eklenirken meydandan ayrılıyordum.
"Bakacağım, bakacağım, güzel kızım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kibir
FantasyYıllarca tek beden, iki ruh şeklinde yaşamışlardı fakat huysuz ve kibirli ruh artık bundan bıkmış, sıkılmıştı. Kibrinin önderliğinde bir plan yapıp hem kendi hem de diğerlerinin dünyasını alt üst etmişti o gece. O geceden itibaren hiçbir şey iyiye g...