iki

1K 66 5
                                    

"Nerede kaldı bu çocuk?"

Taehyung masadan kalkalı 30 dakika geçmişti ve hala ortalıklarda yoktu. Her bir dakika geçtiğinde ebeveynler endişeleniyor, Jungkook daha da mutlu oluyordu. İşinin bu kadar uzun süreceğini tahmin edemiyordu ama şu an oldukça hoşnuttu.

"Bir şey mi geldi başına acaba?" Hayatım gidip bir baksan mı?"

Jungkook'un annesi herkesten daha da telaşlıydı. Müstakbel eşi bay Kim, daha da endişelenmemesi için olaya müdahale etmeye karar verdi.

"Korkma canım, hemen gidip bakıyorum ben"

Jungkook kıkırdarken bir an da duraksadı. Taehyung'a bakmaya Bay Kim değil de kendisi gitse daha güzel olurdu. Eh, bu eğlenceyi kaçırmak istemediği için hızlıca yerinden kalktı.

"Siz zahmet etmeyin lütfen, ben gidip bakarım hemen"

"Tamam, sağ ol oğlum"

Jungkook'un böyle bir şey istemesi annesinin tuhafına gitmiş olsa da daha fazla çelişmemiş, oğlunun artık tamamen olgunlaştığını düşünüp mutlu olmuştu.

"Lavabo nerede acaba?"

"Koridorun sonundaki ikinci kapı"

"Pekala, teşekkürler"

Jungkook lavaboya doğru salına salına ilerliyordu. Onun yüzünden tuvalette mahsur kalması hoşuna gitmişti. Kapının önüne geldiğinde kapıyı tıklatmış ve ona seslenmişti.

"Sandığımdan da uzun sürdü seninki de amma istikrarlıymış, pes doğrusu"

"Siktir git şuradan adi herif"

Jungkook Taehyung'un sözüne karşı alaycı bir kahkaha attı. Bu zoru oynuyor gibi görünen bir ödlek diye geçirdi içinden ve bunu kendine ispatlamak istedi.

"Yardım ister misin"

"Hala burada mısın? Dalgayı kes ve defol"

"Dalga geçmiyordum yalnız"

"Ne?"

Taehyung şaşırmıştı

"Diyorum ki istersen yardım edebilirim, neyini anlamadın?"

Taehyung bir anlığına duraksadı, burada kapana kısılmıştı ve bir an önce çıkmak istiyordu. Küçük bir yardımdan zarar gelmezdi, yani o öyle düşünüyordu.

"Ee, cevap verecek misin yoksa gideyim mi?"

Derken, kapının açılış sesi duyuldu. Jungkook'un bunu beklemediği barizdi fakat hiç beklemeden içeri girdi.

Taehyung yarı çıplak, saçı başı dağılmış bir şekilde Jungkook'un karşısında dikiliyordu. Jungkook'un bu manzara karşısında başı dönse de hiç çaktırmadı ve kendini toparladı.

"Bu kıyağımı unutmazsın herhalde, üvey kardeşime sakso çekmedim de demem artık" dedi Jungkook ve sırıtarak çömeldi

----

"Hoşçakalın"

"Hoşça kalın Bay Kim, haftaya görüşürüz"

"Görüşürüz Taehyung"

"Görüşürüz Jungkook"

İkiside birbirine vedalaşmak için sarılmıştı. Jungkook bedenini Taehyung'a daha fazla bastırıp biraz sürtünmüş, boynuna küçük bir öpücük kondurmuştu. Taehyung irkilmiş, Jungkook'a karşı koyamamıştı.

Bu fazla masum sarılmalarını gören ebeveynler oldukça mutlu olmuştu.

-

jungkook:

okula gidiyorum, deri pantolon giydim kalkarsa sorumlusu sensin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

okula gidiyorum, deri pantolon giydim kalkarsa sorumlusu sensin

taehyung:
ne?
o konuyu kapattığımızı sanıyordum?

jungkook:
dün öyle demiyordun ama :d
karşında 22cm Jungkook var senin
öyle herkese sakso çekmem ben değerimi bil

taehyung:
mecbur kaldığım içindi
daha fazla dillendirme

jungkook:
mhhm dillendirmek mi
dün sana sarıldığımda yaptığım şeylere neden karşı koymadın peki?
o zaman mecbur değildin

taehyung:
jeon jungkook, siktir git

jungkook:
seni sikip mi gidiyim

taehyung:
iğrençleşme

jungkook:
tm
iğrençliğim için kb

taehyung:
ya
of sikik seni
ve ayrıca o pantolonla okula gideceğini söyleme bana

jungkook:
gidicem
noldu kalkmasının sorumluluğunu üstlenemeyecek misin güzelim

taehyung:
güzelim?
hayal dünyandan çık jungkook, orası iyi bir yer değil

jungkook:
çok nazlısın
bırak bu zoru oynayan havaları
dünden razısın
ve dünden sonra beni deli gibi istemeye başladın
bunu biliyoruz (:
neyse,
22cm kaçar
görüşürüz sonra

taehyung:
piç

amour mixte ; taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin