ÖLDÜ

252 18 15
                                    

AYCAN
hala gelmemişlerdi birşeymi oldu acaba vazmı geçti daha fazla beklemeyerek arabadan indim eve doğru yaklaşınca bağırma sesleri geliyordu bu ses barışın sesiydi koşar adımla eve girdim ve gördüğüm manzarayla gözlerim kocaman açılmış iki elim ağzıma gitmişti hemen ambulansı arayıp barışın yanına çömeledim

Aycan=barış kalk lütfen

Barış=hayır rahat bırak beni

gözlerindeki acı yüreğine ateş düşmüş yanıyordu sanki bir eliyle kafasını tutmuş diğer eliyle saçlarını okşuyordu

Barış=babam gitme ne olur beni bırakıp gitme

Barış=baba uyan nolur hadi uyan baba!

onu kendi haline bırakmıştım çok geçmeden ambulans gelmişti sağlık çalışanları kurtarma operasyonu yaptılar

Sağlık ç.=maalesef hasta çok kan kaybetmiş ve kalbi durmuş başınız sağolsun

barış sağlık çalışanlardan birinin yakasına yapışarak

Barış=hayır ölmedi kurtarın çabuk ölmedi o ölemez

Aycan=barış nolur yapma

Barış=ölmedi o ölmez ölemez

deyip kendini yere bırakmıştı hemen yanına oturup sarıldım
daha sonra babamı sedyeye yatırıp üstünü kapatmışlardı ambulansa götürürken barış ayağa kalktı

Barış=bende gelicem sizinle yanında duracağım

Aycan=barış kötü haldesi-

Barış=BENDE GELİCEM!

onun bağırmasına alınmadım normaldi babasını kaybetti az önce elinden tutup

Aycan=tamam ben arabayla arkadan gelirim annemlerede haber veririm

barış ambulansa bindikten sonra bende arabaya binip arkalarından gittim giderkende istanbuldakilere haber verdim
çok geçmeden hastaneye vardık babamı morga koymuşlardı bizde oturup çaresizce bekliyorduk

BARIŞ
sadece içim yanıyordu keşke daha erken gelseydim keşke onu koruyabilseydim hep benim suçumdu babamı kaybettim bu hayat acılarla, yalanlarla dolu
biz nezaman mutlu olsak başımıza kötü birşey geliyor
o sırada annem koşarak yanıma gelmişti bunlar ne ara haberleri olduda geldiler

Arzu=oğlum iyimisin

Barış=nasıl iyi olayım anne babamı kaybettim

Arzu=nasıl oldu bu

birşey söyleyememiştim ama çetin denen adamı bir gün öldüreceğim

Aycan=gel anne anlatıyım

aycan olanları anlatmıştır

Arzu=nasıl yani güven tefecilerden paramı almış nasıl yapar bunu

Aycan=belliki çok ihtiyacı var çaresiz kalmış

Arzu=ah güven ah hiçmi akıllanmadın sen sonu böyle olur tabi

Barış=nasıl yani anlamadım

Arzu=daha öncedende alıyordu hatta annesini çetin denen adam öldürdü

Barış=sen çetini nerden tanıyorsun

Arzu=sen daha karnımdayken tanıyordum onu çok şey çektirdi bizi hep tehdit etti bizde bu yüzden boşandık

Barış=ve sen şimdimi anlatıyorsun bunları!

Aycan=barış sakin ol

Barış=ne sakini ya sen daha önce biliyorsunda neden anlatmadın neden korumama izin vermedin anne

Arzu=oğlum seni başına belaya sokmak istemedim yoksa senide öldürürlerdi

Barış=ne olursa olsun anlatacaktın bana mutlu musun şimdi öldü babasız kaldım ben

Arzu=oğlum

tam bana yaklaşacakken durdurdum

Barış=yaklaşma bana defol git burdan

Arzu=bir dinle

Barış=defol dedim defol git!

arzu anne ağlayarak gitmiştir

Aycan=annene ne kızıyorsun barış

Barış=duymadınmı bile bile saklamış benden öleceğini bile bile

Aycan=ya görmüyormusun korkmuş seni kaybetmekten korkmuş

Barış=babamı kaybetmekten neden korkmadı peki sevmiyormuş demekki
onun öldürüleceğini bile bile nefret ediyormuş babamdan

o sırada çalışanlardan biri babasının cenazesi yarın sabah olacağını söylemiştir ve bu yüzden alaçatıda birgün daha kalacaklar

Birgün daha kalmamız lazımdı burda 1 saniye bile kalmak istemiyordum eve gelmiştik ben eve gelir gelmez bir odaya girip içki şişesini aldım bahçeye çıkıp sandalyeye oturdum yanımda duran bardağa içkiyi doldurdum daha sonra bir yudum aldım aldığım tat yüzümü buruşturmuştu uzun zaman olmuştu içeli en son lisedeyken içmiştim annemle babam ayrıldığı için

AYCAN
barışın durumu hiç iyi değildi odama çıkıp beni arayanları aradım hepsi bu gece uçağa binmişler yarın cenazeye geleceklerdi onlarla konuştuktan sonra aşağıya indim barış salonda yoktu pencereden dışarıya baktığımda barış sandalyeye oturmuş içki içiyordu şaşırmıştım barışı içki içerken hiç görmemiştim evet lartilerde içerdi ama evde hiç içmiyordu bahçeye çıkıp yanındaki sandalyeye oturdum

Aycan=barış korkuyorum yapma böyle

hiç cevap vermiyordu sadece içiyordu
elindeki bardağı alıp masaya koydum

Aycan=onu içmeyeceksin barış

yüzünü bana çevirmiş bakıyordu bakışı da hiç iyi değildi korkmaya başlamıştım

Aycan=susma barış konuşsana birşey de bağır çağır ama susma

Barış=peki babamı geri getirecekmi?

birşey diyememiştim bardağı tekrar alıp bir yudum almıştı onu kendi haline bırakıp odama çıktım
.
.
.

UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR SATIRLAR ARASI YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN

🐣🦒





HAYATIMIN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin