Demi'den
O kadının elindeki betaz bir güçle gözlerimi kapadım. Hemen yattığım yerden hıphızla doğruldum. Nefes nefese kalmıştım. Nefes alış verişim çok yüksekti. Sanki hiç nefes alamıyor gibiyim. Sarışın kadının bana getirdiği suyu hemen elime aldım ve hıphızla içmeye başladım ellerim titrrmeye başlıyordu. Çok korkuyordum. Bu herhalimden belliydi. Yani o kadar belliydiki Bella bana sarıldı unutuyorum hep Bella diyordum artık buna alışmam lazım artık ona anne demem lazım. Bende Bel- yani annem karşılık verdim bende ona sıkıca sarıldım. Annem bir eliyle saçımı okşarken diğer eliyle sırtımı ovazlıyordu. Kulağıma yaklastı ve bir şey fısıldadı. Bir şey duyamadım. Ona sarılmayı bırakırken annemin hem mutlu hemde üzgün bir surat ifadesiyle bana bakıyordu. Bende ne olduğunu anlamak için onun güzel suratına baktım. Çok güzel ve masumdu. Zihnine girdim ve bana ne fısıldamıstı biliyormusunuz. 'Korma kızım yakında bu dünyadan gideceksin bunun için korma bu yüzden burda ölmeni ben saglıcam. '
Anne sen ciddimisin. Sen bana bunlarımı söyledin ne diye söyledin bana bunları. Ben sana bir de anne diyorummm. Ama bir dakika bir sey daha vardı annemin düsüncesinde felaketin habercisimi ben ben nasıl hayır hayır ben olamam ben bir habercu olamam nasıl olur bu. Ahhh! Ne yapcam ben şimdi. Hayatımdan nefret ediyirum. Ailemden nefret ediyorum. Annemin gözlerine kötü kötü bakıyordu. En sonunda oda anlamış aglamıştı gözlerinden yaş akıyordu. Ben hala ona öfkeli bakıyordum. Ağlaması saçmaydı az önce 'seni bırakmıcam kızım seni seviyorum' diyen kadın gitti 'seni bir felaketin habercisisn ve seni öldürücem' diyen kadın benim annemdi. Niye ağlıyoduki bu sözleri söyledikten sonra ne yaptım ben onlara. Anneme olan öfkem öyle bir arttıki kendimi tutamadım. Ona bir anda tokadı bastım. Ama baya bir ses çıkmıştı. Herkez şaşkınca bize bakıyordu annem olacak kadın suratını çevirmişti. Saçları suratını kapatıhordu.
"Neden. Neden ölmemi istiyorsun. Ne yaptım ben sana. Ne yaptım söylesene beni sarılıp öpen kadın nasıl olurda benim ölmemi istiyordu. Söylesene he. Söylesene sen nasıl bir annesin. Senden nefret ediyorum. Duydunmu beni senden ve hepinizden nefret ediyorum. Madem ölmemi istiyorsunuz. Tamam istediğiniz olucak. Yarın sabah cesedimi kurtların arasında bulursunuz beni duydunmu beni Bella Cullen cesedim senin ellerinde olacak şuan yüzüme iyicene bak bu yüzü bir daha göremiceksin çünkü. Duydunmu beni Bella duydunmu ben-". Tam devamını getiricekken Bella da bana tokat attı. Benimde kafam yan döndü. Elimi tokat attığı yere götürürek sinirlice yüzünebaktım. Tam konuşacakken o konuşmaya başlamışt.
"Yeterrrr". Diye bağırdı ve bağırmasıyla herkez irkildi. Ben irkilmemiştim. Çünkü ben Bella ya büyük bir nefretle bakıyordum ve ondan korkmuyordum.
"Sence ben bunu çokmu istiyorum sandın he. Seni ben doğurdum bir melez doğarken bir ölüm meleğide oldun sence çok mutlumuyum sanıgorsun. Sen felaketin habercisi çıktın. Sen şuan burada ölmelisin. Sana olayları anlatıcam tamam mı tatlım. Bana bak Demi. Demi bana bak. DEMİ sana bana bak dedim. 'Demi' diyerek sesi yükselmişti. Bir anda irkildim. Neyi anlatacaktı daha artık canım yanmıştı. Bedenindeki ruhu yok etmişti. Onu yok etmekle kalmamış onu öldürüp paramparça etmisti zaten öldürse umrumda değildi. Yataktan hızlıca kalktım. Stilessın kolundan hızlıca tutup odadan çıktık. Merdivenlerden indik tam çıkış kapısını açıp çıkaracakken Stiles beni durdurmustu. 'Ne yapıyorsun sen' bakışlarını bana atarak bakıyordu. Ben ise susmus ağlıyordum.
"Hadi gidelim Stiles. "
"Nereye Demi he nereye söylesene artık kaçmayız Demi heryerde düşmanlarımız var bulduğu anda bizi öldürürler sen ne diyorsun. "
"Haklısın ama benim ölmemi isteyen bir ailem var nasıl durabilirimki. Düşmanlar kimin umrumda. "
"Evet kimin umrumdaki. ". Yabancı bir ses bu kim olduğuna bakınca ağzımı açtım bu benim ezeli düşmanımdı.