Bunu duymamla büyük bir şok geçirmiştim. Şu tuhaf çocuğa karşı benim korumalarımdı.
İyide kim gönderdi ki bunları.
Demi: sizi kim gönderdi. Neden beni o çocuktan korucaksınz.
Rocky: sakin ol. Seni baban gönderdi.
Ama bu adam fazla olmaya başladı.
Demi: ya siz hangi hakla gelihorsunuz buraya he. Sizi beni koruyun diye bir şey dedim mi ben size.
Rocky: illa dememiz mi gerekiyor.
Sinirlerimi bozma Rocky.
Jessie: bak Demi biz senin hem korumalarınız hemde eğitmenin. Sen gücünü kontrol edene kadar biz senin yanındayız. Üzgünüm ama bu babanızın emri.
Demi: o benim babam değil.
Diye bağırdım. Nasıl babam olsun ki. Hayatımı zehir etmişti. Beni bırakıp şimdi yanına almak isteyen kişi benim ailem olmasın istemiyorum.
Sinirle ayağa kalktım. Koşarak lavoboya ilerledim. Bunlardan bıkmıştım. Peş peşe gelihorlardı. Ne olurdu teke tek gelselerdi. Ne olurdu aslında hiç gelmeselerdi ki. Tuvalete girdim. Hemen orda makyaj yapıp gülüşüp dedikodu yapanlara bağırdım.
Demi: çıkmanız için 3 saniyeniz var. Eğer çıkmazsanız hayatınız benimle birlikte cehenneme gider anladınız mı beni sürtükler.
Bana şaşkınca bakmaya devam ediyorlardı. Galiba dediklerimi duymadılar. Neden bunlar hep adamı ikiletiler ki.
Demi: galiba dediklerimi duymadınız. Hadi ikileyin burdan.
İkisi ilk önce bana baktılar sonra birbirlerine baktılar. Sonrada hepsi tırsak adımlarla dışarı çıktılar. Sürtükler, kendini bişi sanıyolar. Neymiş seni şu tuhaf çocuğa karşı korumalarımmış. Çok da seyimde ya. Sonra kapı sesi duyuldu. İçeri biri girdi anlaşılan. Bunlar niue dakka bir geliyolar ki. Hayır anlamıyorum suçum ne ki. Ne yaptım be onlara. Kesin Jennifer planlamıştır bunların hepsini. Demiştir herkeze Demi'ye rahat vermeyin karşılığında herşeyi veririm diye telefonla aramıştır. O yüzden kesin o yüzden.
Demi: çık dışarı hemen.
Vini: vay. Demek felaketin habercisi biraz asi'y miş he.
Şaşırdım, çünkü bu bir erkek sesiydi ve ben kızlar tuvaletinde olduğundan eminim yani. Çünkü kızlarda oradaydı. Kimdi bu. Yoksa benim düşündüğüm kişimi. Nolur o olmasın nolur.
Demi: sende kimsin.
Vini: düşmanını tanımıyorsun herhalde. Yada onun oğlunu. Pek iyi araştıramamışsın malesef.
Peki ya kim di. Sana kim olduğunu sordum sersem.
Demi: sana kim olduğunu sordum.
Vini: kim olduğumu söyledim sana.
Demi: adın ne sersem.
Vini: neden o kapıyı açıp benim kim olduğumu görebilirsin.
Kapıyı açmaya korkuyordum. Kimdi bu. Çok merak ediyordum. Ama bir o kadar da korkuyordum. Lanet olsun lanet olsun ve tekrardan lanet olsun. Niye bu kadar zor ki. Niye geliyorsun buraya he. Bok mu var söylesene. Neden benim hayatımı mahvediyorsunuz. Sonra tekrar kapı açılıp kapanmıştı. Belkide gitmiştir demiştim ama şans bana neyle gülüyo mk. Kıçıyla. Canım senin o kıçını yırtarım anlıyon mu beni.