GÜÇ AÇIĞA ÇIKIYOR

~~<<{ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: UYANIŞ}>>~~

~~<{"....Dylan'ın yapmaya çalıştığı sipere rağmen kafamı kayaya çarptım inanılmaz bir acı ve vücuduma yayılan bir sıcaklık hissettim. Gözümü açmaya çalıştığımda havada turuncu ve siyah toz bulutları gördüm fakat sonrasında bedenime bir karanlık çöktü ve nefes dahi alamadım sonrası ise tekrarlayan bombalar ve yaydıkları dehşet verici ses, acı, çığlıklar ve zifiri karanlık....."}>~~

~~~<<<{ÜÇÜNCÜ BÖLÜM}>>>~~~

^^^^^^^^^

*"Uyan! Uyan artık Ariana!" Derinden gelen ses beni kaybolup gittiğim hiçlikte yakaladı ve bir vakum gibi kendine çekti. Bana bir el uzandı ve görebildiğim tek şey onun güzel ellerinden aşağı sarkan bembeyaz tüllerdi. "Uyan Ariana! Sana ihtiyaçları var." El beni tutup sarsmaya başladı, her seferinde şiddeti daha da artıyor ve bana sürekli sesleniyordu fakat birden kayboldu ve ben ayaklanıp yürümeye başladım şimdi ise çok farklı bir yerdeydim. Karşımda simsiyah bir saray, önünde çeşit çeşit insan ve yaratıklar belirdi tam o sırada arkamdan bir ses duydum "Evine hoş geldin Arethlone'un varisi." Söylediklerini idrak edemeyip arkama döndüm ve karşımdaki lacivert saçlı çocuğa baktım, gözleri bir alev gibi parlıyor ve bana kinle bakıyordu. Korkup arkaya doğru bir adım attım ve birine çarptım, hızla ona doğru dönerken irkildim ve kahkaha atmaya başladı. "Ne yani SEÇİLMİŞ bir korkağın teki mi?" İğrenç ve aşağılayıcı bir şekilde kahkaha atmaya devam etti turuncu saçlı siyahi kadın. Tam ağzımı açtığım anda yine hiçlikte buldum kendimi. Bu sefer karşımda bir adam belirdi sırtı bana dönüktü ve yara içindeydi, boynuna doğru bir alev işareti gözüme ilişti ve o omzunun üstünden bana bakarken göz göze geldik. Gözlerinde resmen alevler vardı, yüzüne baktığımda ise pekde genç olmadığını anladım alnının ve gözlerinin yanlarında hafif çizgileri bulunuyordu.
Tamamen bana doğru döndü ve gözlerindeki alevler söndü fakat yine de hâla garip bir şekilde gözleri turuncu ve sarı arası bir renkteydi. Ben ise onu daha önce görmüş gibiydim ve yüzümü buruşturarak kim olduğunu çözmeye çalışıyordum.
"Ariana!" Arkamda beyaz tüllü kadının sesini işittim ve şaşkınca sese doğru döndüm. Karşımda bir melek gibi saf güzellikte bir kadın duruyordu. Gri gözleri, güzel vücudu, dolgun pembe dudakları ve altın gibi saçları vardı fakat tüm bu güzelliklere karşı yüzünde hafif çizgiler bulunuyordu görünüşe göre o da çok genç değildi fakat siması o kadar çok tanıdık geliyordu ki..
"Artık kendini keşfet Ariana, artık güçlerinin dizginlerini eline al. Kendine gel! Sen düşündüğünden çok daha fazlasısın. Sen bir NEPHELİS'sin! Bağlarını açıp artık güçlerini kontrol et." Sözler birden içime bıçak gibi saplanırken sakince arkamdaki adama döndüm, az önceki sesi tekrar içimde yankılandı, öfke ya da bir uyarış... ne olursa olsun o ses tınısı bana o kadar ağır gelmişti ki.

"Artık gitmen lazım Ariana" o ağır sesten sonra şimdi güzel kadının sesini duymak iyi gelmişti.
"Biz senin yanında olacağız Ariana ama senin şimdi gitmen lazım." Ona bir şey sormak istedim ama yapamadım tam o sırada arkamda bir acı hissettim. Ateş gözlü adam ellerini bana tutmuş ve alevler çıkarıyordu, geçen her saniyede canımın yanmasıyla  beraber güçlendiğimi hissediyordum. Kolum adama doğru gerildi ve tam o sırada kadın da elini bana doğru tutup güçlerini kullandı şimdi ise yere çökmüş ve kollarım iki tarafa da çekilmiş bir şekilde acıyla kıvranıyordum. İki taraf da durmuyor ve her seferinde güçlerini daha da arttırıyorlardı fakat ben de kendimi acı dışında çok farklı hissediyordum, sanki içimdeki gizli şeyler açığa çıkmış ve bana meydan okuyormuş gibiydi fakat sonra arkamdan farklı birinin geldiğini hissettim, bu güç kesinlikle diğerlerinden farklı ve daha acı vericiydi....
Kollarım iyice gerilmiş ve ter içindeydim artık yavaş yavaş tükendiğimi hissediyordum.
"Haayıııır!" Diye bağırabildim en sonunda. Etrafa bir dalga ve beyaz bir ışık yayıldı... tüm acılarım bir anda son buldu, her şey kayboldu ve sonrasında yine beni hiçliğe bıraktı.*
~~{}~~