Always

(Geç) Yıl Dönümü: Düğünümüze Hoşgeldiniz!

25 Kasım yıl dönümlüydü, birazcık gecikti. İyi okumalar!

Bunu farklı bir final gibi düşünün.

"Sarada uyaaann!!" Chocho gelinin üzerine eğilmiş, kulağına bağırıyordu.

Saat öğlen iki olmuştu. Düğüne yaklaşık üç saatleri vardı.

"Ah başım..." Sarada yeni yaşına girmenin ve yarın evlenmenin şerefine içeceği biraz fazla kaçırmıştı. Sonuç olarak evdeki tüm kızlar bir köşede sızmışlardı.

Saatlerce daha uyanmazlardı normalde ama kırılan kapıya bakılırsa biri endişelenip zorla içeri girmişti.

Bu da oldukça sinirli olan bir Sakura olmuştu.

"SARADA! SABAHTAN BERİ NEREDESİN SEN?!" Sakura, Sarada'nın ultra hassas baş ağrısına yardımcı olmuyordu.

"B-boruto nerede?" Sarada sordu. Ağzından çıkan her cümle acı veriyordu.

"Bilmiyorum nerede şu an. Benim işim seninle, haydi." Sakura, kızını omzuna alıp soğuk suyla doldurduğu küvete bıraktı.

Sarada çığlık atarken Sakura bir kova suyu başından aşağı boşalttı.

"Ben seni bundan daha iyi yetişirdim." Sarada soğuk suyla yavaş yavaş kendine gelirken Sakura ellerini Sarada'nın saçlarına daldırıp başının ağrısına yardımcı oldu.

"Teşekkürler anne." Sakura gülümsedi. 

Sarada, kendini daha iyi hissetmeye başladığında annesini tuvaletten kovup sıcak bir banyo yaptı. Planladıkları kuaföre, çekimlere geç kalmıştı ama vücudunun her santimine değen sıcak su buna değerdi.

"Sarada kuaför geldi haydi! Vaktimiz az kaldı!" Sarada gözlerini devirerek çıktı banyodan. Bornozuna sarılıp kendini iyice kuruttu. İç çamaşırlarını giyip üzerine sabahlığını geçirdi ve onu bekleyen kuaförün yanına gitti.

Sakura ve Chocho ortalığı toplamaya, bayılan jouninleri uyandırmaya çalışarak bir o yana bir bu yana koşuyorlardı. Sonradan gelen Sumire bile yardımcı oluyordu Sakura'ya.

Sarada, Sumire'yi izlerken kendini suçlu hissettiğini fark etti. Bir şekilde bu konuyu konuşmak, aradaki iletişimsizliği gidermek istiyordu.

Kafasındaki bigudilerle kalkıp mutfakta kahve yapan Sumire'nin yanına gitti.

________________________________

"Boruto! Uyansana Boruto..." Shikadai, Boruto'ya hafif tokatlar atıp uyandırmaya çalışıyordu.

"Shika napıyorsun ya!" Boruto homurdandı.

"Uyan!." Boruto yattığı yerden ona uzanan Shikadai'nin kolunu itip doğruldu. Bir önceki gece bir şey falan da içmemişti, nasıl uyumuşlardı bu kadar?

Etrafına baktı. Yatağında değildi.

"Shika neredeyiz biz?" Shikadai'nin de kendine gelemediği belliydi. Yattığı yerden doğrulup etrafına bakındı.

"Bizim ormanlardayızdır. Nerede olacağız başka?" Boruto kalkıp ağaçlara baktı. Eğer Konoha ormanlarıysa illa ki bir işaret görürdü.

"KİM VAR ORADA?!" Yaşlı bir adam bir meşaleyi onlara doğru tutuyordu. Kafalarındaki Konoha bandını görünce şaşırdı.

"Sizin ne işiniz var burada?" Shikadai ve Boruto şaşırdı.

"Nasıl yani?"

"Konoha Jouninlerinin ne işi var burada?"