Jaehyun dış kapıyı açmaya çalışmıştı fakat kapının kilitli olduğunu gördüğünde ''Siktir...'' dedi dişleri arasından. ''Bizi buraya hapsetmiş.''
''Ne demek hapsetmiş?''
Taeyong endişeli bir şekilde Jaehyun'un yanına adımlarken Jaehyun sıkıntıyla ellerini saçlarından geçirdi.
''Polis... polisi arayalım.'' Jungwoo sakin olmaya çalışarak cebindeki telefonunu eline aldığında sakinliği yerini endişeye bıraktı. ''Çekmiyor.'' dedi korku dolu bir sesle. ''Hiçbir şeye ulaşamıyorum.''
Taeyong ürkekçe gözünü Jaehyun'un üzerinde gezdirdi. Jaehyun düşünür tarzda etrafını incelerken, Doyoung. ''Sakin olun.'' demişti. ''Hiçbir şey olmamış gibi davranacağız.''
''Nasıl hiçbir şey olmamış gibi?''
''Hiçbir şey görmemiş gibi yapacağız. Ev sahiplerini tekrar kilitleyeceğiz bodruma ve hiçbir şey olmamış gibi davranacağız. Adam eve geldiğinde onu bir şekilde kandırıp çıkmanın yolunu buluruz fakat şu an bildiğimizi öğrenirse aramızdan birine bir şey olmasından korkuyorum.''
Bu fikir hepsine mantıklı gelmiş olacak ki hepsi onaylar tarzda kafasını salladı. Doyoung mahcupça yaşlı adamın ve kadının önünde eğildi. ''Üzgünüm fakat bunu yapmalıyız bize yardımcı olur musunuz?''
Ev sahipleri fikre olumlu bakıyordu, kurtulmak için tekrar bağlanmaya razılardı.
⸻ ♡ ⸻
Yaklaşık 20 dakika olmuştu. Çocuklar hiçbir şeyden haberleri yokmuş gibi ev sahiplerini tekrar kilitlemiş mutfaktaki masanın etrafında toplanmışlardı.
''Başımıza neler açtığına bir bak.'' diye söylendi Taeyong Hyuck'a sinirli bir bakış atarken.
''Anladım hyung, beni suçlayıp durma artık ben de pişmanım.''
''İyi pişmansan çıkar o zaman bizi buradan.'' Taeyong iyice öfkelenirken, ''Herkes bir sakin olabilir mi?'' diye söylendi Jungwoo. Uyaran bakışlarını ikilinin üzerinde gezdirmiş, ''Mark, Hyuck ile birlikte odaya gider misiniz?'' diye de eklemişti.
Mark onaylayarak ayağa kalktı. Hyuck'da istemeye istemeye de olsa ayaklanarak mutfaktan çıkmıştı.
O sırada dış kapının açılma sesiyle herkes birbirine baktı.
''Hiçbir şey belli etmiyoruz.'' Doyoung sakince ayağa kalkarken orta yaşlı adam adımlamıştı yanlarına.
''Ah çocuklar gidiyor musunuz?''
Doyoung kafasını iki yana salladı.
''Şey aslında biz bu gecede burada kalabilir miyiz diye soracaktık. Sakin bir yer olduğu için biraz kafa dinliyoruz da...''
Orta yaşlı adam belli etmek istemese bile bu soruyla biraz gerilmişti fakat suratına sahte bir gülücük yerleştirdi.
''Elbette sonuçta burası bir misafir evi.''
Doyoung'da gerçekçi olmasını umduğu bir gülüşle karşılık vermişti karşısındaki adama.
''Öyleyse ben odama çekiliyorum.''
Adam mutfaktan çıkarak çocukları baş başa bıraktığında Jaehyun hızla ayaklandı oturduğu yerden. ''Bir şeyler yapmamız gerek.''
''Şey aslında benim bir fikrim var.''
Taeyong konuştuğunda bütün gözler ona döndü.
''Bunu banyoda buldum.'' Cebindeki uyku hapını çıkararak ortaya doğru salladı. ''Gizlice içecek bir şeyler hazırlayıp veremez miyiz?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bet // jaeyong
FanfictionLee Taeyong, arkadaşının zoruyla gittiği panayırda biraz olsun eğlenmeyi umut ederken koluna geçirilen kelepçeyle neye uğradığına şaşırır. ©jaeyongmylemondetox