0.7

1.1K 123 49
                                    

Jaehyun Taeyong'u usulca kucağından indirirken, ''Sizin de işinizi böldük kusura bakmayın.'' demişti Hyuck bu defa. Jaehyun sinirle ellerini ıslak saçlarından geçirirken Jungwoo sudan çıkmak için yeltenen Taeyong'un yanına varmıştı hızla. Kıyafetlerini ona uzatırken, ''Şapşal Hyuck işte çok kızma.'' demişti mahcup bir sesle.

''Amına koyayım bıktım senden.''

Jaehyun tişörtünü üstüne geçirirken bir küfür savurmuştu Hyuck'a. Hyuck'un çok da umurundaymış gibi görünmüyordu.

Taeyong Hyuck'un yanına oturduğunda alev saçan bakışlarıyla adeta onu öldürmek istiyormuş gibi bakıyordu.

''Cidden bıktım senden Hyuck.''

Hyuck omzunu silkip yere uzanarak kollarını başının altında birleştirdi.

''Yaz tatili bitiyor, ben liseye dönmek istemiyorum.''

Taeyong ona göz devirdi.

''Ben özledim liseyi özellikle de sınavları.''

Hyuck suratını buruşturdu.

''Jaehyun hyung sence de Taeyong hyungdan hoşlanma işini bir daha düşünmen gerekmiyor mu?''

Jaehyun Hyuck'un söylediğine gülerken, Doyoung ''Aslında Jaehyun'un zeki bir sevgilisi olması onun işine gelir." demişti dalga geçerek. "En son ki sınavda 10 almıştı.''

Taeyong'un dudakları şokla aralanırken, ''Sussana sen.'' diye azarlamıştı Jaehyun Doyoung'u. Sonrada oturduğu yerden ayağa kalkarak elini Taeyong'a uzattı. ''Hadi gel.''

Taeyong nereye götürüldüğünü bilmiyordu fakat uzatılan eli tuttu sıkıca.

''Biz gidiyoruz sizde burayı toplayın.''

⸻ ♡ ⸻

Jaehyun Taeyong'u çocuklarla kaldıkları depo tarzı yere getirmişti.

Merdivenlerden yukarı odasına çıkarlarken Taeyong gergindi. Jaehyun duş almak istediğini söylemişti ikisinin birlikte duş alma düşüncesi suratının utançtan yanmasını sağlıyordu.

Jaehyun odasına girdiğinde Taeyong'da ardından odaya adımlamıştı. Ne yapacağını bilmez şekilde ortada dikilirken, Jaehyun çoktan üstündeki tişörtten kurtulmuştu bile.

''Ne bekliyorsun Taeyong soyunsana?''

Taeyong duyduğu şeyle istemsizce yutkundu. ''B-birlikte mi alacağız duşu?''

''Evet.''

Taeyong gergindi.

''B-ben evde alsam da olur.''

Jaehyun gözlerini devirdi. ''Eve gidene kadar bu halde duramazsın hem gölde yüzmekten bir farkı var mı senin için?''

Haklıydı gölde yüzdüklerinde de yarı çıplaktı, hatta öpüşmüşlerdi duş işi çok da sorun teşkil etmemeliydi. O da usulca üstündekilerden kurtulduğunda Jaehyun ile birlikte odada ki duşa adımladı. Jaehyun duşun sıcaklığını ayarlarken Taeyong bu görüntüye gülümsemişti. Hoşlanmak için nefret ettiği bir adamı seçmek onun elinde değildi.

Jaehyun Taeyong'u duşun altına çekerken, Taeyong gözlerini kapatmış sıcak suyun suratını ve saçlarını ıslatmasına izin vermişti. Jaehyun saçları ve dudakları ıslak Taeyong karşısında iradesini kaybetmemek için savaş verirken, Taeyong gözlerini araladı. Islak saçlarını eliyle geriye doğru tararken, Jaehyun'un bakışları utanmasını sağlamıştı. Neyse ki duş sıcaktı ve kızardığı anlaşılmazdı. Jaehyun şampuanlarından birini eline alıp Taeyong'un güzel saçlarını yıkarken, Taeyong hissettiği rahatlama duygusuyla gülümsedi. Uzun zamandır bu kadar mutlu olduğunu hatırlamıyordu. Jaehyun'un ince uzun parmakları saç diplerine masaj yaparken kendinden geçmiş gibi hissediyordu. Boynuna kondurulan küçük öpücük ise tamamen ortamdan kaybolmasını sağlamıştı.

Duştan çıktıktan sonra Jaehyun'un bol tişörtünü ve eşofmanını üstüne geçirirken gülümsüyordu Taeyong. Jaehyun'da şeytan tüyü olmalı diye düşündü, bu kadar kısa sürede kendisine bu kadar bağlaması normal değildi.

Jaehyun belinde havluyla duştan çıktığında Taeyong'un üzerinde kendi kıyafetlerini görmek onu gülümsetti. Taeyong'un suratını elleri arasına alırken kırmızı dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.

''Kıyafetlerim yakışmış.''

Taeyong gülümsemekle yetindi. Jaehyun önündeki dudaklara bu defa daha uzun bir öpücük kondururken, Taeyong'un elleri de istemsizce Jaehyun'un kaslı göğsünü bulmuştu. Jaehyun Taeyong'u yatağına sırt üstü yatırdıktan sonra öpüşlerini derinleştirdi. Taeyong ıslak kahverengi saçlara parmaklarını geçirip hafifçe çekiştirmişti zevkle. Jaehyun saçlarının çekiştirilmesiyle dudaklarını ayırdı öptüğü dudaklardan. Bu defa sadece alt dudağını öperken hafifçe çekiştirmişti bilerek. İstediği tepki Taeyong'un minik dudaklarından döküldüğünde hafifçe gülümsedi Jaehyun. Taeyong burnuna dolan şampuan kokusuyla kendinden geçmişti. Öpüşler midesinin kasılmasına sebep olurken onu bu heyecandan koparan şey alt kapının çalınma sesi olmuştu. Jaehyun sıkıntılı bir şekilde dudağını Taeyong'un dudaklarından ayırırken, Taeyong'da yattığı yerden doğrulmuş, ''Ben bakarım sen giyin.'' demişti kaçar adımlarla.

Alt kata inip büyük kapıyı araladığında karşısında gördüğü kişi arkadaşlarından biri değildi. Çocuklar olduğunu düşünmüştü Taeyong fakat karşısında tanımadığı bir çocuk duruyordu.

''Jaehyun evde mi?''

Taeyong kafasını sallarken beklenmeyen misafir eve adımlamıştı.

Taeyong onun böylesine rahat bir tavırla eve girmesinden rahatsız olmuştu fakat Jaehyun'un arkadaşıydı belli ki.

O sırada Jaehyun görünmüştü merdivenlerde, gelen kişiyi gördüğünde şaşkınca kaldırdı tek kaşını.

''Jaemin, burada ne işin var?''

Jaemin ise Jaehyun'u gördüğünde keyifli bir gülüş kondurmuştu dudaklarına. Taeyong adının Jaemin olduğunu öğrendiği siyah saçlı çocukta gezdirdi bakışlarını. O sırada Jaemin'in, ''Sevgilim seni özlediğim için geldim.'' diyerek Jaehyun'un boynuna atlaması onu şoka uğratmıştı.

⸻ ♡ ⸻

⸻ ♡ ⸻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bet // jaeyong Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin