Notre Dame'ın kamburu

347 24 8
                                    

Bir rüzgar esti ve "Beklenmedik Aşk" hikayesini çevirerek yoonmin'e uyarlamaya çalışma arzuma yenik düşüp kendimi burada buldum.

Ben kimim, birkaç takipçisi olan hesapla neye giriştim... İnanın ben de bilmiyorum.

Bir nebze dahi olsa keyif almanızı diliyorum.

***

1; Notre Dame'ın kamburu

Üniversitede dersler başlamıştı ve birinci haftayı geride bırakmak üzereydiler ama hala ders programı üzerinde tartışmalar sürüyordu. Koridorda genç bir oğlanla orta yaşlı bir kadın bekliyor, herkes merakla onları izliyordu. Uzun boyu, geniş omuzları olan bu kadın siyah uzun etek, sade takımını tamamlayan bir hayli yıpranmış ceket giyinmişti. Siyah kalemli gözleri sükunetle etrafı izliyor, bir sıra benle bezenmiş renksiz yüzüyle birlikte soğuk bir kaygı ifade ediyordu. Kimseye bakmadan bir şeyler düşünüyor, kaşlarını çatmış haliyle sigarasından bir nefes daha çekiyordu. Yanındaki ortalama boya sahip genç adam oldukca şık giyinmişti, lakin son derece çirkindi. Sağ kaşını yarıp, göz kapağının üzeriyle ilerleyen ve elmacık kemiğinde son bulan korkunç yara izi, çirkin tabirinin tek nedeniydi.

Bu iz, genç adamın görünüşüne önyargı bakımından olumsuz bir hava katmıştı.

Tabii ki yara izinin bir hikayesi vardı. Ama kimse bu hikayeyi sormaya, en önemlisiyse, dinlemeye cesaret edemiyordu.

Siyah, düz saçları ikiye ayrılmış, uzamış tutamları yüzüne dağılmış, neredeyse gözlerini kapatmak üzereydi. Bir nevi var olan kusuru saklamaya çalışıyordu.

En nihayetinde görevlilerden biri ikiliye yaklaştı. "Rektör şu an müsait sizi bekliyorlar."

...

"Sınavlar bitti. Zaten kısıtlı olan kontenjanımız da dolmuştur." Dedi rektör, orta yaşlı kadına düz bir ifadeyle bakmaya devam ederken.

"Bir şekilde hallediverin. Açık olmak gerekirse, şehir dışı, küçük bir kasabadan buraya kadar uzun süreli, yorucu bir yol katettik. Anlaşıldığı kadarıyla gecikme sebebimiz de aşikardır." Diye kadın kuru sesle, biraz da emirvaki tavrıyla cevap vermişti.

Genç oğlan, ağır adımlarla odanın diğer ucuna ilerlediği zaman, kadının sert hatlarla şekillendirilmiş orta yaşlı yüzü istemsizce gerildi. Uzun, kalın kara kaşları çatıldı ve sigarasından derin bir soluk çekip, yeniden düşüncelere dalmadan önce, masanın bir köşesine itilmiş kağıt yığınını inceledi. Puan çizergesinin en başında yer alan "Min Yoongi." ismi, yeniden göğsünü kabartmasına neden oldu.

O sırada pencerenin karşısında sessizce dikilen oğlan, dalgın bakışlarla kampüsün bahcesini izlemeye odaklanmış duruyordu. Fakat bilinmeyen şey, gözlerinde keder okyanusu taşıyan Yoongi'nin düşüncelerinin nereyi dövdüğüydü.

Genç adam, arka planda hararetli bir tartışma içerisinde olan ikiliyi önemsemeden, yakıcı sözlerini mırıldandı.

"İçselleşdirdiğin karakter Victor Hugo'nun Notre Dame'nın kamburu olan Min Yoongi, konu umut olunca neden bu kadar arsızsın?"

...



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
inattendu • yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin