Sessizce sınıfa yürüdüğüm sırada yankı klasik bir yankı haraketi göstererek kolumu tuttu.
"Nereye gidiyorsun?"
"Gördüğün uzere sınıfa"
"Artık bizim sınıftasın. Şimdi yürü"
Inat ederdim. Laf sokardım. Ama hala saskindim ve korkuyordum. Yankı olunca guvende hissediyordum. Neden güvende hissediyordum ki? Koridordan geçerken bütün kızlar salak salak beni süzüyordu. Ne oluyordu be?
11/A "sınıf burası"
Hızlıca orta sıralardan birisine oturduğum sırada yankı bana wtf dermiş gibi bakmaya başladı
"Illa kolundan mı tutmam lazım?"
"Ne var istediğim yere otururum"
Yine bir klasik kolumu tutma haraketiyle en arka sıraya gecirildim. Bir kez daha kolumu tutarsa bi tane gecirecektim. Tabi ulaşabilirsem. En arka sıraya oturduğum sırada yanimda baş döndüren bir deniz kokusu hissettim yankı gelip yanıma oturmuştu. Bu çocuk nasıl böyle güzel kokabiliyordu ?
"Ne yapıyorsun"
"Keyfimden oturmuyorum. Bildiğini birisi biliyor olabilir"
Oflayarak önüme döndüğüm sırada derse odaklanamiyordum. Yankının gelen müthiş koku ve hocanın masalsı sesi beni derin bir uykuya çekerken daha fazla kendimi tutamayacagimı anlayıp sıraya başımı koydum. Göz kapaklarım ağır ağır kapanırken duyduğum son ses
"Iyi uykular" oldu
Yankının anlatımıyla:
Iyi uykular...
Uyumuştu. Belkide çok yorgundu. Bu kız bu dünya için fazla temizdi. Fazla masumdu. Bir bebek gibi karşımda uyuyordu ve ona bakmadan duramıyordum. Aptal! Dedim kendi kendime aptal! Düşündüğün şeye bak aptal!
Tekrar ona döndüğüm sırada iç geçirdi. Bir iki tutam saç yüzüne doğru geldi. Saçlarını geriye doğru çekmek icin yeltendiğimde durdum. Neden saçlarını geri cekecektim ki? O benim neyim oluyordu ki ? Kendimi bırakakmamalıydım. Zil kurtarıcı bir şekilde çaldığında didem sıçrayarak uyandı. Siktir! Ona bakarken yakalanmıştım. Saskinca yüzüme baktığı sırada mert arkasını döndü. Evet mert kızıl saçlı. Bebeklik arkadaşım. Tek arkadaşım. Hayatimda kimseye yer yoktu. Buna izin veremezdim.
"Kantine gidelim" diye bir öneride bulundum"
Didem pembe dudaklarını aralayarak kısık bir sesle:
"Olur" dedi. Bu kızla ilgili icimde kötü bir his vardı hayatımda kimseyi istemiyordum ama o yanımda olsun istiyordum. Kafam git gide karışıyordu.
Didemin anlatımıyla:
Okuladan çıkıp kantin binasına doğru yürüduğümuz sırada aklımda tek bir düşünce vardı. Yankı neden bütün ders bana baktı. Icim geçtikten bir süre sonra birden gözlerimi acmıştım ve nedense yankıyı görünce tekrar kapatmiştım. Belkide ne yapacağını merak etmiştim. Bilemiyorum. Yüzüme sacim dustukten sonra elleri yavaşca yüzüme uzanmış sanki ellemekten korkuyormuş gib geri çekilmişti. Buda neydi şimdi. Kafam gittikce karışıyordu. Arka masalardan birisine oturduğumuz sırada bir kız yanımıza geldi. En az 1.70 vardı. Yanımda ablam gibi duruyordu. Ne yapayım yani boyum uzamadıysa!?
Kız cıvık bir sesle yankının yanındaki sandalyeye oturdu ve
"Nabersiniz gençler" dedi. Mert yavşak bir tavırla
"Iyiiiz senden naber limon"
kız sarışın diyemi limon diyordu? Niye yakın davranıyordu ki. Kızın merti pek taktığı yoktu. Yavaşca yankıya döndü ve
"Yankı biliyorsun 11 lere yeni gelenler bu sene çok fazla olduğu için bir hoşgeldin partisi düzenlenecek. Sınavlara moral olması açısından da baban bu konuda çok düşünceli ehe"
Icimden iyyyyyy yavşak diye geçirdiğim sırada sinirlerim bozulmuştu kız bildiğiniz yankiyla flört etmeye çalışıyordu kaslarim git gide çatiliyordu. Sarışın kız:
"Istersen kavalyem olarak bu partiye benimle gelebilirsin"
HAH! Egoya bak benimle gelirmisin sana ihityacim var demiyorda. Benimle gelebilirsin diyor. Ağzının üstüne 2 tane cakacaktim. Evet yankı şimdi gerekli cevabı verirdi tersle onu yankı hadiii
Yankı:"Üzgünüm zaten partnerim var. Didemle gidiyoruz."
HAH al işte yavşak kız. Durun bir saniye
"Ne?"
"Ne?"
Sarışın ve ben ayni anda ne? Demistik. Bu balodan benim niye haberim yoktu. Hızlıca konuşmaya başladığım sırada mert eliyle ağzımı kapatti. Sinirler koluna vurdugumda kız. Egoist egoist bakarak bana dönüp.
"Yankinin akrabası falan misin kuzeni falan?"
Bu ne saçma soru cumlesiydi. Gittikçe tepem atıyordu. Mert konuşmaya baslayacakken bu sefer onun ağzını kapatan bendim sinirle:
"Hayır canım akrabasi falan değilim bu okula da yeni geldim. Yanima gelip tanışmak istediler. Yanki teklif etmese baloya bile gelemyecektim. Şimdi izin verirsen özel bir mevzu konuşacağız arkadaşlar arasında"
Mert ve yankı gülmeye başladılar ilk defa yankıyı gülerken görüyordum. Onu guldurmustum. Gereksiz bir gurur duyuyordum. Mert:
"Dido vurdu golll olduuu"
Diye bağırdığı sırada bende gülmeye başladım. Sinirlerim bozulmuştu. Kız zaten sinirlenip kalkmıştı. Sonra birden aklıma gelmişcesine durdum."Biz neden seninle baloya gidiyoruz?"
Eveeeetttt herkese merhaballaaaaaarr. Yazdığım en uzun bölüm olabilir. Snsjsjdhandhsmns. Sizce yankı ve didem sahneleri daha fazla gelsin mi? Yorumlarda yazmayı unutmayınnn hepinizi seviyorumm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Işıklar
RomanceBazen hayat planlara boyun egmez. bazense planlar dünyaya boyun eğmez. aşağı düşerken son duyduğum cigliklardı. acaba aralarında benim de cığlığım varmıydı yada onun bir kaybolmuşun bulunma hikayesine hoşgeldin