Multimedya: Nisa
***
Arabanın camını indirerek saçlarımın rüzgarda dans etmesine izin verdim. Babam direksiyonu kontrollü bir şekilde hareket ettiriyordu. Annemse kafasını cama dayamış bir şekilde geçtiğimiz yerlere bakıyordu. İkisi de düşünceliydiler. Açıkçası ben de korkuyordum. Babamın yolunda gitmeyen işleri yüzünden Ankara' dan İzmir'e taşınmak zorunda kalmıştık. Bütün arkadaşlarım, çevrem, okulum kısacası her şeyim Ankara'da kalmıştı. İzmir hakkında hiç bir fikrim yoktu. Ben yalnızlıktan pek hoşlanmazdım. Küçükken annem ve babam çok yoğun bir şekilde çalıştıkları için benimle ilgilenmezlerdi. Ben de tek başıma oyuncaklarımla oynardım. Ama bir süre sonra sıkılırdım. Bu yüzden yalnızlığı kendimi bildim bileli sevmezdim. Düşüncelerimi babamın sesi böldü.
" Nisa geldik kızım." dedi ifadesiz bir sesle. Arabanın camını sessizce kaldırdım. Arabanın kapısını açtım ve sağ ayağımı yere basarak destek aldım. Arabadan başarılı bir şekilde indikten sonra bagajdan bavulumu aldım ve hiç de tanıdık olmayan kahverengi kapıya doğru yürüdüm. Annem kapıyı açtı ve içeri girdi. Odaları söyle bir dolaştıktan sonra annem "Burası senin odan canım. Eşyalarını yerleştirmeye başlasan iyi olur." dedi merdivenlerden çıktıktan sonra sağdaki odayı işaret ederek. Anneme kısa bir bakış atıp kafamla onu onayladım. Yeni odam çok büyük değildi ama idare ederdi. Kıyafetlerimi yerleştirdikten sonra kitaplarımı ve diğer eşyalarımı yerleştirdim. Kendimi yatağıma bıraktım. Biraz dinlenmek istiyordum. Bir duş fena olmazdı. Banyoya doğru yol aldım. İşim bittikten sonra yatağına uzandım ve uykunun beni ele geçirmesine izin verdim.
***
Sabah sinir bozucu alarmım sayesinde homurdanarak uyandım. İşte yeni hayatım başlıyordu. Bugün okula gidecektim. Aşağı indiğimde annem masaya tabakları koyuyordu. " Günaydın anne, baba." dedim. Babam kravatını düzeltirken kafasıyla beni selamladı. Annemse "Günaydın kızım." diye cevap verdi. Masaya oturduk ve kahvaltı etmeye başladık. Bir süre sessizlikten sonra babam " Seni ben bırakacağım bugün. İşlemleri de halletmeniz gerek. " dedi. Tabii ya yeni okul için işlemler yapılacaktı. " Peki baba. " diye mırıldandım.
Annem sofrayı topladı ve biz de çıkmak için hazırlandık. Anneme sarıldıktan sonra arabaya bindim ve yeni okuluma doğru yol aldık.
Kocaman binanın otoparkına arabayı park ettikten sonra binaya yürüdük. Müdürün odasına girdik ve babamla el sıkıştılar. İşlemlerle ilgilenirlerken sessizce onları izledim. Sonunda müdür " Evet işlemler bitti. Sınıfın 11/C kızım. Bu dersin bitmesine 5 dakika var. Dersi bölmene gerek yok diğer derse girebilirsin. " dedi ve babamla konuşmaya devam ettiler. Babama kısa bir bakış attım. Başını olumlu bir şekilde salladı ve cesaretlendirici bir gülümseme yolladı. Ben de gülümseyip koridora çıktım.
Teneffüs zili çalmıştı. Ben de sınıfa gitmeye karar verdim. Sınıfın kapısına baktığımda bir grup çocuğun orada durduklarını gördüm. Sınıfa girmek için yürüdüm fakat uzun boylu yeşil gözlü kumral bir çocuk önümde durdu. Suratında alaycı bir ifade olmasına rağmen yüz hatları sertti.
En az suratı kadar alaycı bir şekilde " Yeni kızımız da teşrif etmişler. " dedi.
Etraftan kahkaha nidaları yükseldiğinde kızarmıştım bile. Umarım yeni okulum sorun yaşatmaz bana.
Yaşatmaz değil mi?
***
İlk bölüm için biraz uzun olmuş olabilir. Umarım sıkılmamışsınızdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüm Noktası
RandomHerkesin büyüdüğü bir nokta vardır. Ya da gerçek anlamda hayatın ciddiyetini anladığı bir an. Yeri, zamanı veya nasıl gerçekleşeceği belli değildir. Kişilikle de alakası yoktur. Bütün alışkanlıklarınızın değişmesi bazen tek bir olaya bakar. Bazen de...