11. (⚠️)

12.1K 607 1K
                                    

İkili nihayet birbirleriyle sorunsuz bir şekilde barışmış ve aralarındaki ilişki çok daha samimi bir hale gelmişti. Böylece ilk buluşmalarını Chris'in evinde gerçekleştireceklerdi.

Zil sesini duyar duymaz Chan, okuduğu kitabı masasına bırakmış ve hemen ayaklanarak kapıya doğru yönelmişti. İşte sonunda beklediği o an için derin bir nefes alıp verdi ve kendisini hızlıca hazırladı. Bu o kadar da gerilecek bir şey değildi ne de olsa, sadece sanal bir arkadaşıyla yüzyüze geleceklerdi. Kapıyı açar açmaz karşısındaki minik ve tatlı sarışına baktı. Dudaklarını aralayarak onu süzdükten sonra anca konuşabilmişti.

"Seni gördüğüme sevindim Felix, İçeri gel!" Chan onu kocaman bir gülümsemeyle karşıladı. Felix hiç vakit kaybetmeden Chan'ın dairesine hayranlıkla girdi. Evi çok temizdi ve onunkinden çok daha büyüktü. Yavaşça kırmızı kadife kanepeye oturdu. Chan mutfağa gitti ve iki kutu kola çıkarıp Felix'in yanına geri geldi.

"Ee pekala, ne yapmak istersin?" Chan, genç olanın yanına oturdu ve bu sırada ikisininde kolasını açtı. Biraz heyecanlandığını kabul etmeliydi, ama duygularını belli etmemekte ustaydı. Felix sadece omuz silkti ve içeceğini yudumladı, çünkü ne diyeceğini ya da ne yapacağını bilmiyordu. Fazlasıyla rahat görünüyordu ama içinde fırtınalar kopuyordu. Çok ama çok heyecanlanmıştı bu yüzden sadece sessiz kaldı ve elleriyle oynadı.

Karşısındaki adam "Film izlemek ister misin?" diye sorduğunda yutkunarak ona baktı ve telaşla başıyla onayladı. "Ah, evet! Olur." 

Chan ise internette gezindi ve "Given" adlı bir filmde durdu.

İki gençte filmi izledi ve bu süre boyunca teoriler yarattı. Ne kadar yakın olduklarını fark etmemişlerdi bile. Felix'in bacağı Chan'ın bacağının üstündeydi, Chan'ın kolu ise Felix'in omzundaydı.

Sonunda film sona erdi, saat 22:00 du. "Gerçekten çok güzeldi..." dedi Felix, açıkçası ağlamamak için kendini zor tutmuştu. Chan'ın yüzünün kendisine çok yakın olduğunu fark etti. Boğazını temizledi ve kızardı, başını hemen ters yöne çevirdi.

"Evet öyleydi." dedi Chan hafifçe sırıtarak. Felix'e yaklaştı ve kulağına fısıldadı, "Neden bu kadar utangaçsın? Sanal ortamda hiç öyle değilsin."

Genç oğlan kulağında hissettiği derin sesle titredi ve şaşkın bakışlarını ona çevirdi.

"B-ben utangaç değilim! Çok cesurum!" Kendisine yalan söylediğini bilerek itiraz etti. Chan alayla konuştu, "Eğer cesursan tehlikeli bir şey yap." 

Felix yutkundu ve dudaklarını Chan'ın dudaklarına yapıştırdı. Öpücük biraz sert ama tutkuluydu. Kendi eylemlerinin şokuyla uzaklaştı. "Çok üzgünüm ben-" Chan dudaklarını yeniden birleştirerek, Felix'in sözünü kesmişti. Onu kendisine çekerek büyük bir hevesle öptü. Bir süredir hayalini kurduğu şey buydu. 

Chan ellerini Felix'in kalçasına koydu, o ise kollarını Chan'ın boynuna sardı. Bu sefer öpüşmeleri şehvet ve bir miktar aşkla doluydu. İkisi de ne istediklerini biliyordu ama bu yanlıştı. Şimdi durmaları gerekiyordu yoksa geç olacaktı.

İkiside durmak istemese de, anın çok içindeydiler ve durmak için açıldılar. Chan, Felix'i kucağına alarak yatak odasına götürdü, dudakları hala birbirine bağlıydı. Genç olanı nazikçe yatağa yerleştirdi ve cinsel bir şekilde ellerini, üzerinde gezindi. Felix'in dudakları öpücük yüzünden şişmişti, ikisi de nefes nefeseydi.

Chan, Felix'in boynuna sert öpücükler koymaya başladı ve sonunda köprücük kemiğine indi. Felix çaresizlik içinde gömleğini çıkardı ve hafif karın kasları olan yumuşak, ince belini ortaya çıkardı. Chan dudaklarını yaladı ve aynı zamanda gömleğini çıkardı. Chan'ın kaslı vücudunu gören Felix, sadece yutkundu.

Chan tutkulu öpücükler vermeye devam etti, Felix ise küçük bir inleme bıraktı. Chan, Felix'in onun pantolonunu çıkarmasına izin verdi. Felix, boxerına ulaştığında durdu ve şişkinliği fark etti. Gülümsedi ve eğlenmek için onunla dalga geçmeye karar verdi.

Chan'ın çıkıntısının üstüne oturdu ve sürtündü. Chan alçak bir inilti çıkardı, "N-ne yaptığını sanıyorsun?" diye sordu, soluk yüzü kıpkırmızı kesilmişti. "Ne demek istiyorsun? Hiçbir şey yapmıyorum." Tekrar Chan'ın çıkıntısına sürtünerek cevap verdi. Daha da şiştiğini hissedebiliyordu. Kızıl saçlı erkek, aletinin çok sert ve kapana kısılmış hissine inledi.

Felix yaptığı şeyden gururla sırıttı. Daha sonra gömleğini giydi ve ayağa kalktı. "Ah, saate bakar mısın? Çoktan 23:00 olmuş bile! Yakında görüşürüz Chan." Ve bunun üzerine, kötü bir sırıtışla oradan ayrıldı.

Chan resmen şoka girmişti. Daha sonra aptalca gülümsedi ve "problemini" çözmek için tuvalete gitti.

~~~

BangDaddy : Tam bir kaltaksın

LixieBae : Bana bilmediğim bir şey söyle crispy :)

BangDaddy : İyi geceler

LixieBae : İyi geceler ;)

*Görüldü - 23:15*


---

Aww çok utanıyorum (>.<)

Aslında buna smut denilemez, sonuçta tam olarak bir şey yapmadılar

Bu bölüm 500 kelime oldu! Umarım beğenmişsinizdir 

Be My Daddy || ChanLix ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin