Kaos

153 2 2
                                    

Yoğun bir gün iş yerine gelenlerin haddi hesabı yoktu kamuda çalışmak kimilerine göre bir lutufken o kendini köle gibi hissediyordu ona göre adalet sarayda olamazdı adalet ömerin adaleti olmalıydı ancak çalıştığı kurum bir adalet sarayıydı ve kendisi de o sarayın kölesiydi ayrıca bu sarayı bir kral değil krallar yönetiyordu. İnsanların adalet bulmak ve hak aramak için geldikleri bu kurumda hunharca hakkı gasp ediliyordu. Ama kime ne ! Yoğun bir günün ardından kıdemli atkısını boynuna dolayıp montunu cekedini vel hasıl dışarıda bekleyen motorsikletinde giderken kendini üşütmeyecek ne varsa sırayla üzerine alıp sizinle bu gün çalışmak çok güzeldi diyerek kalemden kendini dışarıya attı. Seviliyordu lakin her seven sevdiğine zulmetmeyi görev bilmişti kısaca her dost dediğinden arkadaş dediğin den irili ufaklı kazık yemişti ama ona göre hatasız dost yoktu. Saraydan çılmadan tüm dostlarıyla teker teker karşılaşıp tebessümlü gülücük lü bir veda ile çıkmıştı dışarıya dışarıda sobaları yeni yanmış evlerin sıcaklığı olmasada o sobaların dumanları vardı ve atkı bir nevi gaz maskesi görevi görmekteydi. Motorsiklete biner binmez eşini aradı ekmek sparişini alarak yola koyuldu.

ASİ (L)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin