ASİ (L)

Ev

Şanslıydı çünkü yağmur yağmayı bırakmış havada asılı kalmayı tercih etmişti. Yolda kamulu olmaktan nasıl kurtulurumun hesabını yapakta ve daha iyi nasıl yaşarım sorusunun cevabını bulmakla meşguldü tüm bu sorularına cevap ararken 6.kattaki evin önüne gelmiş evin ışıklarının yandığını görünce gerçek hayata dönüp ekmek alması gerektiğini hatırladı. Motoru sakin bir yere park ederek sitenin girişindeki markete doğru yürümeye başladı. Hayal kurmak her haliyle güzeldi çünkü kurulan hayaller için herhangi bir şekilde ücret talep edilmiyordu oysa ekmek ve su bile paraylaydı. Hayal kurmayı en çok şans oyunlarını oynadığında becerebiliyordu, ne hayaller vardı kurulacak. oo belki para çıkınca kimseye söylemeden eski hayatına devam edip herkesi deneyecekti zor günde yanında olanlar şanslı olacaktı bu kez yada aile şirketi kuracaktı kim bilir. Hayaller kurarken asansör altıncı katta durmuştu bile. Kapı herzamanki tebessümle açılmıştı. Yemekte meyhane pilavı ve turşu vardı yanında ayran. Evli olmanın en çok düzen tarafını seviyordu ancak bazen düzen bozulabiliyordu. Çok zor değildi belki en az iki çeşit yemek yapmak. Yada her güne ayrı bir pasta yapmak ama eşi bu konularda daha yoğrulmalıydı. Hiç bir tartışma nın galibi olmamıştı çünkü doğuştan kazanıyordu kilis halkı.  Nafile bir tartışma yaşamaktansa yemeğin tadını çıkartmayı biliyordu ve eşine tatlı bir tebessümlü "eline sağlık" yetmişti. Yemekten sonra fırtına kopmak üzereydi sevgiye aç bir eşe yüreği sevgi dolu bir adamın veremediği kocaman bir aşk vardı. Ne kadar zorlayacak olsa o aşkı vermek için eşine  olmuyordu çünkü sevgiyi sevilen hak etmeliydi ona göre.  Sevilen de bir şey olmalıydı sevmek için mesela muhabbet mesela çok iyi elbise katlamalıydı yada engüzel ayranı yapmalıydı yemeğin yanında yada çok iyi bilmeliydi eşinin huylarını. Acıkınca ekmek alabilmeliydi marketten. Mesela tam uymalıydı ona her konuda yada tek bir konuda "evlendik ve sen bana bakacaksın" olmamalıydı ama olmuştu bir kere.