Ben NUPELDA UÇAR Diyarbakır/Ergani'de oturuyorum 10. Sınıfım ve 16 yaşındayım...
ÇIĞLIK ilk kitabım olacak hatalarım, kusurlarım olursa şimdiden özür dilerim...•Takip etmeyi✔
•Oy kullanmayı☆
•yorum yapmayı 🙂Unutmayın. İyi okumalar dilerim hepinize canlarım...
❤03/12/2020❤
Ba-babaaaaaaa!
Ve sahibini bilmediğim bir çift el ağzımı sıkıca kavradı çenemi kıracak, kopartacak derecede sıkarak bağırmamı engellemeye çalışıyordu...Annem, ben ve babam gayet sakin bir hayat yaşıyorduk. Karabük'te sakin bir hayatımız vardı... Annem ev hanımı, babam ise önemli şirketlerden birinde çalışıyordu... ben okuluma düzenli bir şekilde gidip geliyordum tek gariplik hiç arkadaşımın olmayışı hep tek başıma olmamdı...
Babam iş seyehati için bir kaç günlüğüne Bolu' ya gitmişti... Hiçbir sorun yoktu okuldan eve gelmiş annemle birlikte akşam yemeğimizi yedikten sonra odama çıkmıştım sınavlarım yeni bitmişti ve ben çok yorgun olduğum için saat 8'de uykuya dalmıştım...
Gece saat 3 civarları gibi kabus dolu uykumdan annemin ufak ama iç acıtası çığlığı ile uyandım... ses banyodan geliyordu banyoya doğru yaklaşırken içimde sebebini bilmediğim bir korku ile yürüyordum... banyoya yaklaştıkça annemin delirmişçesine kahkahalarını duyuyordum... banyoya adımımı attığım zaman karşılaştığım manzara bir kaç dakika boyunca kendime gelmemi engellemişti...
A-annem banyomuzun tam ortasında oturmuş yerdeki, ye- yerdeki kusmuğu ile oynuyordu o an o an hem şok içindeydim hem korku... bir kaç dakika sonra nihayet kendime geldiğimde ilk yaptığım şey bağırmak oldu.
"Ba-babaaaaaa!"
Sonra kime ait olduğunu bilmediğim bir çift el çenemi kıracak kopartacak derecede ağzımı sıkarak bağırmamı engellemeye çalışıyordu annem hâlâ yerde kusmuğu ile oynuyor çaresizce adamın kolları arasında çırpındığımı bile görmüyordu delirmiş gibi kahkahalarla yerde oturmuş kusmuğu ile oynuyordu...DİDEM HANIM;
Eşim işleri gereği Bolu'ya gitmek zorunda kalmışdı, bunu patronu Halil Bey istemişti... Halil Bey çok acele etmesi istemişti... Eşim Harun, kızım Feza ile bile vedalaşamadan hızla bir kaç parça kıyafetini küçük bir çantaya atarak evden hızla ayrılıp kapıda şirketten gönderildiğini tahmin ettiğim siyah bir arabaya bindi... bense nede olsa bir kaç gün içinde dönecek diye içimden söylenirken bir yandan da eve doğru ilerliyordum... eve geçtiğimde Feza' nın okuldan çıkış saatine 1 saat kaldığını görerek hızla bir yandan yemek hazırlıyor bir yandan da güzel bir sofra hazırlamaya çalışıyordum... Feza babasına çok düşkün bir kızdı hep, bir gün görmese üzüntüden elli defa arar konuşurdu babasıyla, bende ona bunu güzel bir sofrada yemek yerken açıklamak istemiştim... aradan bir saat geçti ve ben harika bir sofra hazırlığımı bitirmiştim... kapı çaldı ve Feza' mın geldiğini anlamıştım bir tek o böyle alacaklı gibi çalardı kapıyı...
"Ah anneciğim,bebeğim hoşgeldin hadi hemen ellerini yıka harika yemeklerimden yararlanman için son 1 dakikan :)"
"Hoşbuldum annecim. Hadi amaaa hep bu oyunu yapıyorsun sonra geç kalıncada uzatmalara oynuyorum diyip yemek yemem için elinden gelen herşeyi yapıyorsun"
"Son zamanlarda eridin kızım, iştahtan kesildin resmen... Hadi hızlı ol konuşmam gereken birşey var seninle"
Bir yandan ellerimi yıkarken bir yandan da annemin benimle ne konşacağını düşünüyordum.
"Geldim anneciiiim"
Diyip sofra oturduğumda annem bana gülümseyerek tabağıma yemek koymaya başlamıştı...
"Benimle ne konuşacaktın anne"
"Feza'cım baban bir kaç günlüğüne işleri için Bolu' ya seyehate gitmek zorunda kaldı hem artık çocuk değilsin 17 yaşında bir genç kız oldun. Artık olgunlukla karşılaman gerekiyor bunları"
"Peki anne, ne zaman gelir babam"
Annem söylediklerim olağanüstü şeylermiş gibi bana bakıyordu bense iştahla yemeğimi yiyordum, evet iştahla...
"Na-nasıl yani babanı arayıp neden seninle vedalaşmayı beklemediğinide mi sormayacaksın"
"Hayır Anne, işi aceleymiştirde vedalaşmamıştır"
Dedim ve ayağa kalkarak "ben çok yorgunum ellerine sağlık uyuyacağım" diyip odama doğru gittim...
DİDEM HANIM;
Akşam saat 24 civarları kapı çaldı ve daldınlıkla kim o bile demeden açtım. İçeri eşim Harun'un patronu Halil Bey girmişti hemde hiç sormadan. Sarhoş olduğu çok belliydi bana baktı ve konuştu...
" Şu an kızın Feza odasında uyuyor değil mi?" korkmuştum çok korkmuştum.
"E-evet" sadece bunu diyebilmiştim.
"Kocan olacak o pezevenk yolda değil mi?" Diye sordu pezevenk kelimesini duyduğum an ona saldırarak öldürmek istemiştim...
"Benim kocam pezevenk falan değil ne arıyorsunuz evimde hemen dışarı çıkın yoksa.." dediğimde sözümü kesti ve...
"Yoksa" dedi. "Yoksa ne yaparsın söylesene polisimi ararsın dur telefonumu vereyim de benden ara..." Dedi pişkince.
"kızının penceresinde hazır olda bekleyen adamı mı arayıp onu sonsuza dek uyutmamı mı sağlarsın yoksa yolda olan kocanın birden geçireceği kazada ölümüne sebebiyet vermeyi mi hangisini?" Diye sordu.
"S-Sen bu-bunu yapamazsın" hayır hayır ondan korktuğumu belli etmemeliyim sakin ol sakin ol Didem. "Sen sen çok iyi birisiydin eşime ek işte yardım etmek için Bolu' ya gönderdin bize ev verdin..."
"Anlamadın değil mi hepsi senin içindi hepsi sana ulaşmak içindi" dediğinde sendeleyerek ayakta durduğunu fark ettim ve bayağı içmişti. "o piçi senden uzaklaştırmak için gönderdim, sen benimsin bitti anladın mı?"
Sonra bir baş hareketi yaptı kapıdan dışarıya doğru ve anında içeriye 2 siyah takım elbiseli adam giriverdi. Önce ağzımı birşey ile kapattılar sonra onun, o pis herifin sesini işittim
"Sakın ola canını acıtmayın bende sizin canınızı acıtırım"
"Merak etmeyin Halil Bey"
"Merak etmeyin Bey'im"
Gözlerimide bağlayıp ellerimide bağladıktan sonra beni hem dikkat ederek hemde çekiştirerek yatak odasına sürüklediler.
Devamı gelecek canlarım...