Ben geldiiiiiiiiim canlarım nasılsınız ınstagrama ve buraya yaptığınız yorumlar için çok teşekkür ederim...
İyi okumalar dilerim birtanelerim.
Tanıtım:
Feza;
Merhabalar ben Feza Acar, 17 yaşındayım, 3. Sınıf lise öğrencisiyim, Karabük' te oturuyorum, ailemin tek çocuğuyum... Hayatıma aşk tarafından kimseyi almadım şu ana kadar, aşka inanmıyorum...
Demir;
Merhabalar ben Demir Aktaş, 17 yaşındayım, lise 3. Sınıf öğrencisiyim, Asıl memleketim Mersin fakat babamın işleri nedeniyle Karabük'e taşındık 1 senedir buradayız, anne ve babamın tek çocukları benim, bebeklikten beri hep yan yana olduğumuz kardeşlerimi unutmam tabii ki Kuzey ve Görkem ikiside mükemmel insanlardır, sevgilim olmadı aşka inanmam...
Yarım saat süren yolculuğumuz sonucunda Demir bizi bir dağ evine getirdi. Yolda sadece soyadlarımızı ve bir kaç klasik soru tek sormuştuk birbirimize...
Ben düşüncelerime dalmışken geldiğimizi bile fark etmemiştim birden kapı açıldı...
"Siz kızların şu kapı açtırtma huyu yok mu çıldıracam"
"B-ben dalmışım kusura bakmayın, öyle bir huyumda yok"
"Tamam. Artık inecek misin?"
Ben yine dalmıştım ksjkslsls. Arabadan indim ve Demir uyumuş olan annemi kucağına alıp eve doğru yürümeye başlamıştı bende peşine takıldım.
"Burası neresi, neden buraya geldik, ne yapacağız burada" ben sorularımı ard arda sıralarken sözümü kesti ve...
"Bi dur be kızım bi dur"
"Neden kızıyorsun, tamam sustum konuşmayacağım" dedim. Olduğu yerde durdu ve bana döndü beni anla dermiş gibi bana bakıyordu...
"Hayır, öyle demek istemedim bir saniye içeri geçelim söz herşeyi anlatacağım"
"Tamam"
İçeriye geçtik. Ev dayalı döşeliydi... Demir, annemi dikkatli bir şekilde kanepelerden birine yatırırken ben salonun ortasında durmuş evi inceliyordum bir dağ evi olmasına rağmen aşırı güzeldi... Demir annemin üstüne bir pike örterek bana döndü.
"Güzel mi, beğendin mi?" Dedi. Ben evi incelemeye daldığım için söylediklerini duymamıştım.
"N-ne, anlamadım"
"Ev dedim güzel mi?"
"Evet. Çok güzel"
"Hadi gel" dedi. Şöminenin yanına bırakılan koltukları işaret ederek.
"Artık neler olduğunu anlatsan mı?"
"Peki. Başlıyorum. Halil Babanızın patronu ve maalesef benim amcam. Annenizin saplantılı aşığı..." Sözünü kestim
"Ne, ne diyorsun sen saçmalama amcana iftira atmaya utanmıyor musun?" Şok içerisindeydim beyninim içinde 'annenizin saplantılı aşığı' lafı yankılanıyordu.
"Saçmalama. Böyle yapacaksan anlatmayacağım"
"Tamam. Özür dilerim. Devam edin siz"
"Babanızı sözde iş seyahatine göndermiş, bugün amcamda bir farklılık sezmiştim yine birilerine zarar verecek diye düşünüp gün boyu peşini bırakmadım. İlkin bir meyhaneye uğradı fazlasıyla içtikten sonra çıktı, bir kaç yere daha uğradıktan sonra ... en son gece 24 civarları sizin eve geldi bende onu izliyor ne yapacağını merak ediyordum. Sonra kapı açıldı ve amcam direkt içeriye daldı bende peşinden gittim... Annenizi şey... annenizi taciz etmeye yeltendiği esnada..."
