hyunlix Aşkın Mitolojisi❇️♣️

anlamiyorum

Sabah bulutluydu hiç güneş yoktu yatağımdan dogrularak saate döndüm iki buçuktu sanki kış uykusana yatmistim yatağımdan çıkıp elimi yüzümü yıkadım kahvaltılık bı kaç peynir zeytin tahıllı kepek ekmeği tikistirdim uyumaktan yüzüm şişmişti telefonu odamdan alıp koltuğa atlayarak telefonumdaki mesajlara baktım
Hyunjin"günaydın"
Hyunjin"sıkıldım"
Hyunjin"akıyorum"
Hyunjin"espirim nasıldı"
Hyunjin"nerdesin dışarı çıkalım mı ya da bana gel en son görüştümüz otobüs durağının önüne gelirsin alırım seni "
O gerçekten inanılmaz biri aslında gitsem iyi olur
"Olur şimdi cikiyorum o zaman "
Telefonu bırakıp siyah polar ve salaş bol yüksek bel pantolonumu giydim banyoya gidip dişlerimi fırçalayarak elektrik olan saçımı suyla ıslatarak hafifçe tarak gezdirdim dolabtaki parfümü sıkıp elimle sallayarak kokuyu yatsın şeker kokusuna benziyordu çok sevdiğim bir kokuydu. Mordo bel çantamı  belimde ayarliyarak  içine telefon cüzdan anahtarı atıp evden çıktım
Otobüse binip durağa gittim.....
Durağa geldiğimde hyunjin çoktan gelmiş bekliyordu indiğimde beni fark ederek elini havaya kaldırdı yanına gittim de
"Hyunjin.."Selam çok geç yazdın"
"Sanada selam uyuyordum "
"Peki gidelim"
Burdanmi gecicez
"Evet korktun mu "
Köprü taşlardan yapılmış ve uzundu her gün merkeze mi yürüyordu gerçekten uzun bir mesafeliydi biraz daha ilerledikten sonra karşımıza köşke benziyen ahşap bahçesinde güller olan bir bahçe vardı
"Burası bizim ev" ona döndüğümde bana bakıyor ve ne tepki vereceğimi merak ediyordu
Hyunjin"doğrusu bizim evimiz ahşap ev "
"Felix"Çok güzelmiş gerçekten ahşap evleri severim büyük annemin evide ahsaptandi küçüklugum o ahşap olan bir evde geçmişti"
Hyunjin "benimde öyle hadi gel"
Eve girdimizde muhteşem inanılmaz evin içi o kadar güzel döşenmiştiki LED ışıklar evin kenarlarında çerçeve tablolar masadaki renkli çiçekler altın rengi aynalar
"Güzelmiş" diyerek mırıldandım
Hyunjin "sen geç ben biseyler getiriyim "
"Tamam"
Koltularin biri beyaz ikisi buzul mavi geniş konforluydu (asdfgsh koltuk reklamı sanki dermişim jajshxbbd)koltuğa yaşlanıp evin kokusu menekşe tütsü ile bulanmışti
Hyunjin "Felix bira istermisin?!"
"Ah evet olur "
Elinde iki şişe ismini bilmediğim büyük içki şişesi bardağa koydu elinde cipsi ve mısır tabağa koyarak önüme koydu
"Al bu senin"
Gülümseyerek içkiyi aldım masanın üstüne koydum
Hyunjin"bu arada benim bir hastaligim var bilmiyorum normelde söylemem ama söylemek istedim"
Neden bu kadar cekiniyorduki saçmaydı
"Ne hastalığı ki?"
Hyunjin biraz durdu ve bana baktı
"Bipolar bozukluğu ilaç ve tedavi görüyorum "
Biraz garipti bunu söylerken sanki soylemeseydim der gibiydi
"Anladım "
Hala yüzüme bakıyordu benden bir şeyler bekliyordu
"Kötü bir şey değil olabilir yani ilaç hala kullaniyormusun"
"Hyunjin"Evet sadece bilmeni istedim "
Bira bardağından bir yudum aldım gülümsedim bana gülümseyerek rahatlamıştı sanki" hyunjin" film izleyelim hotel del luna"
"Tamam"
Flimi televizyon dan açıp bana döndü
Hyunjin"konuşmayı sevmiyorsun   
Degilmi"
"Yok hayır konusuyorum ya"
Elini burnumu hafifçe sıktı biraz daha sıkı sıkmıştı
"AA ah acıdı "
"Kızardı burnun hassas "
Gözlerini bu sefer cillerime dikti
"Cilek"
Diye sırıttı
Bende gülerek
"Hyunjin muz "
Hahah diye güldüm o da gülümsedi......