17.Ajan ve Görev

8 0 0
                                    

Komutan da dahil herkesin yüzünde

büyük bir şaşkınlık vardı, Cassia ve

ben hala göz gözeydik. Bakışlarımı

yemyeşil gözlerinden çektim ve

kimseyi umursamadan odadan

koşarak uzaklaştım, bembeyaz

fayanslarla kaplanmış koridor

soğuktu. Koridor boyunca uzanan

floresan lambalar çok nadir de olsa

sönüp yeniden aydınlanıyordu.

Kendimi gözlerimi açtığımda

bulduğum sedyeye attım ve gözlerimi

kapattım; kesinlikle etkili bir

propaganda spotu hazırlamalarını

sağlamıştım ama kendime hakim

olamamamın verdiği sinir daha

kuvvetliydi.

Gözlerimden süzülmek için

çabalayan birkaç yaşa engel oldum

ve kendime hatırlattım; ben

güçlüydüm yada güçlü olmak

zorundaydım.

Odaya giren ayak sesi dikkatimi

dağıttı, başımı kaldırdım ve baktım.

Bu Cassia' ydı, gözlerine daha önce

fark edemediğim bir hüzün ve umut

karışımı yayılmıştı. Yanıma geldi ve

oturdu, elimi tutması ile damlaların

serbest kalması ve sedyenin

soğuk metaline damlaması bir

olmuştu. Cassia sessizliği bozmak

istercesine konuşmaya başladı:

'' Bak Chris; bilmeni isterim ki olan

hiçbir şey aramızı bozamaz, ayrıca

öpüşmekte bu kadar iyi olduğunu

bilmiyordum. ''

İkimiz de kahkaha attık; Cassia' nın

en zor durumlarda bile beni

güldürülmesini seviyordum, her

zaman bu kadar dayanıklı olmasını

seviyordum. Daha dikkatli düşününce

ben onu seviyordum.

'' Seni seviyorum. '' diye fısıldadım.

Cassia hafifçe sırıtarak karşılık verdi:

'' Ben de seni, ama böyle bir korkak

olmaya devam edersen bunu

yeniden düşüneceğim. ''

'' Üzgünüm, ben neden böyleyim

anlayamıyorum. Hareketlerim ve

düşüncelerim birbirini

tutmuyor, beynim sanki bana karşı

ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin