herkes hala bize şaşkın şaşkın bakarken biz hala onlara sırıtarak bakıyorduk ve gece dayanamaz bir halde konuşmaya başladı.
"ne abi şaka mı lan bu"
tam güneş konuşacaktı ki dolunay konuşmaya başladı.
"ya ama siz..of kelimeleri birleştiremiyorum.anlatın şunu baştan
güneş sanki sinirlenmeye başlıyordu ama neden ki...
diye düşünürken güneş konuşmaya başladı"lan bunda anlatacak birşey yok.aşık olduk birbirimize söyledik ve sevgili olduk bu.
herkes şaşkınlıklıgını gidererek nefes verip almaya başladı ve yıldız sakince konuşmaya başladı.
"tamam, iyi hayırlı olsun,ama şimdi çıkıp kahvaltımızı yapalım sonra detaylı bir biçimde konuşuruz.Tamam mı?"
herkes olumlu şekilde ayaga kalktı ve taksiye bindik,sonra gündüz'ün bildigi bir kahvaltı salonu na gittik sonra bir masaya oturduk,siparişleri verdik ve konuşmaya başladık.Konuşmayı dolunay başlattı.
"kanka bakın bu normal bişey ama biz bir anda ögrenince şaşırdık,yoksa yanlış anlamayın bizi tamam mı?"
güneş önce bana baktı sonra cevap vermeye başladı.
"ya yanlış anlama gibi degilde,bizde bu kadar şaşırmanıza şaşırdık ne yapalım sanki öldükte dirilmişiz gibi bakıyordunuz"
dedi ve hepimiz gülmeye başladık.sonra gece gülmesini kesip,ciddi bir hale gelip bana bakarak konuşmaya başladı.
"aman allahım didim.ya kızım insan gelir bana anlatır bari.benim şaşırdıgım konu bu.bana anlatmaman.ama güneş var ya benim kankamı üzersen seni mahvederim.
herkes gülmeye başladı.
"bak bak laflara bak ben kankan degilim yani"
güneş sırıtarak gece ile konuşurken.gündüz lafa daldı.Evet daldı diyorum çünkü güneş lafını bitirir bitirmez konuşmaya başladı."lan benim kankamı tek sanmayın,ay bende seni uyarıyorum, o zaman sende benim kankamı üzmeyeceksin."
sonra bir anda güneş'e baktım.çok mutluydu ve benimle mutluydu.bu duyguyu anlatamam.
"lan hadi bir oyun oynayalım"
gece sanki bir çocuk gibi heyecanlandı.sonra merakla bana baktı,bana öyle bakınca dayanamayıp sordum."neymiş o bakayım"
"şimdi ben size,yani güneş ile sana birer kagıt birerde kalem verecegim, sonra siz o kagıtlara birbirinizin hakkında düşüncelerinizi yazacaksınız,sonra o kagıtları bana vereceksiniz ve bizde okuyacagız.
sırıtarak çantasından kagıtları ve kalemleri bize verdi.sonra yemegine devam ettiler,bizde yazmaya başladık sonra yazdıgımız kagıtları ikiye katlayıp gece'ye verdik.lanet olsun önce benim kagıdımı okudu off...
AY'IN GÜNEŞ HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ
"nasıl desem,güneş hayatımın anlamı gibi onsuz yapamıyorum.sanki onsuz bişey eksikmiş gibi,hani bir yemek olurya baharatsız,tuzsuz olmaz.güneşte onun gibi birşey.Bitanem benim,sevdigim benim,aşkım benim,o kadar masum ki ,ona baktıgımda gökyüzü aklıma geliyor.çünkü gökyüzüne bakınca insan,içinde garip birşey hisseder ya öyle birşey işte.kısacası güneş benim hayatım."
herkes bana gülerek bakarken güneş'te bana bakıyordu.Gözlerimi kaçırsamda...
sonra gece güneş'in kagıdını okumaya başladı" ay benim biricigim.bitanem.hayatım,onsuz yaşam olmaz gibi.herşey eksik kalacak,nefes alamayacakmışım gibi...
kısacası ay benim ömrüm."
şimdi de ben bakıyordum güneş'e ama o benden gözlerini ayırmıyordu.sonra gündüz'ün konuşmasıyla önümüze döndük.
"bir dakikaya geliyorum annem arıyor."
dedi ve gitti,sonra biz kahvaltımızı bitirdik,kahvemizi yudumlarken gündüz geldi.ve oturdu nedense yüzü düşmüştü öylece kahvesine bakıyordu.sonra dayanamayıp sordum.
"kanka ne oldu?"
derin bir nefes aldı ve verip konuşmaya başladı.
"yok bişey ya,agzınızın tadı bozulmasın benim yüzümden."
sonra konuşması için ısrar ettik ve dayanamayıp söyledi.
"hani bir iki hafta önce yine eglence kulübüne gitmiştik,orada benimle kavga edenler vardı ya,dün gece evi taşlamışlar,annemlerin birşeyi yokmuş ama var ya ben o çocukları...
duraksadı...konuşmuyordu sadece kahvesine bakıyordu.daha ne kadar susacaktı bilmiyorum.ama bu susmaya bi son vermesi gerek.dayanamadım ve konuşmaya başladım.
"ne yani gidip dövmeyecek miyiz?"
önce duraksadı sonra konuşmaya başladı.
"yapamam.annem söz verdirdi.zaten polisler filan heryerde arıyormuş.ama gidip dövecektim ama..
"benim bir fikrim var"
dedim sözünü keserek.herkes yüzünü bana çevirdi.ve beni ciddi bir şekilde dinledi ve ben konuşmaya devam ettim.
"bakın gidip o piçleri dövecegiz ve annen filan sordugunda biz gezerken gördük polise verdik diyecegiz.şimdi önce devamlı gezdigi yerlere bakacagız,bulacagız sonra dövecegiz,sonra polise verecegiz,nereden buldunuz filan derlerse de onu o zaman düşünürüz tamam mı."
herkes onayladıktan ve hesabı ödedikten sonra çıktık sonra gözüm yandaki büfeye kaydı ve durdum,gruptakiler bana bakıp yürümeyi bıraktılar.ve ben konuşmaya başladım.
"kankalar beni bir dakika bekleyin geliyorum."
dedim ve konuşmalarına izin vermeden karşıya geçip büfeye girdim.sonra 6tane ketçap 6tane mayonez aldım.sonra ödemeyi yapıp karşıya tekrar geçtim.ve bizimkiler bana öylece bakıyordu.ve güneş konuşmaya başladı
"gülüm bunları ne yapacagız."
"şimdi, öncelikle onları dövecegiz sonra şarkı açacagız veeeeee...."
herkes bana anlamış bir biçimde bakarken güneş tekrar konuşmaya başladı hem yürüyorduk hemde konuşuyorduk.
"abi müzigi ben açarım,ona göre"
sonra dolunay sırıtarak,o şirin gamzelerini belirterek konuşmaya başladı.
"gidemezsek nasıl açacaksın hadi biraz hızlı olun"
《》《》《》《》《》《》
geldigimizde içeride acayip bir koku vardı.ve biz umursamadan o salakları arıyorduk.ve işte oradalar.hemen hepsini alıp dışarıya çıkardık.ve dövmeye başladık.sonra ara sokakta oldugumuz için sorun yoktu.sonra güneş şarkıyı açtı ve tam eglenceye başlayacaktık ki çıglık koptu
EVET ARKADAŞLAR BÖLÜM NASIL OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ
Humorhayat'ın ne kadar engeli olursa olsun bitmeyen dostlugun hikayesi bu.Aşk'ın en güzel bir duygu oldugunu anlatan,mantığı ve duygularımızı bir araya getirerek yaşamamızı ögreten bir kitap... ve bakalım aşk mı dostluk mu IRMAK KILINÇ