The Beatles- Here comes the sun
KIRIK ŞÖVALE
Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.
Özdemir Asaf🎨
2014
Gülümse.
Her şeye, her yere, herkese...
Çünkü her insan aslında öyle bir sınavdan geçiyor ki senin minik bir gülücüğün birçok şey değiştirebilir bir insan dünyasında.
Biz milyarlarca insan, bu küçücük gezegende birlikteyiz. Hepimiz için yaşamın anlamı ve amacı farklı ve hepimiz apayrı birer ütopyada yaşıyoruz.
İşte tam da bu yüzden gülümsedim.
Her şeye, her yere, herkese.
Erken sabah saatlerinde görülmeyecek bu mutluluğun sahibi olmak bir kere daha gururumu okşadı. Hafifçe çiseleyen yağmurun saçlarımı kabartacağını bildiğim için yağmurluğumun büyük kırmızı başlığını kafama geçirdim.
Ayağıma da uçlarını çiçek desenleriyle doldurduğum çizmelerimi giydiğimde hazırdım. Yağmur en sevdiğim hava olaylarındandı ama ne yalan söyleyeyim çizimlerim silinecek diye üzülmüyor değildim.
"Ayçiçeğini güzel çizememiştin zaten. Gelince yine yaparız." verandadan aşağı indiğim anda karşı bahçeden duyduğum sesle gülümsedim. Dedem elinde gazetesi ile bana gülümsüyordu.
"Dün çok beğenmiştin ayçiçeklerini ama. Biz şimdi neye inanalım Ahi Bey?" dedim hafif bir alayla. Dedem de güldü ve "Hadi geç kalma okuluna!" diyerek el salladı ben de karşılık verip bisikletimi garajın yanından çıkarıp yola koyuldum.
Önce çiçekçi Buket abla ile sonra çayı ile meşhur olan Hikmet amca ile selamlaştım. Soğuk havaya ve hafifçe yağan yağmura karşın bisiklet ile gidiyordum okula. Bir daha 2014 yılının eylül ayında hava yağmurlu olmayacak ben de on altı yaşındaki o kız olamayacaktım. Yaşasın iliğimize kadar donmak!
Ayrıca bir yandan bisikletimi sürerken dikkatimi yola ve geçen arabalara vermek de iyi geliyordu çünkü bugün onuncu sınıfın ilk günüydü ve sınıflarımızın tekrar şekillendirildiğini biliyordum dolayısıyla üstümde bunun az da olsa heyecanını taşıyordum. Okula yaklaştığımın alarmını veren uzun yokuşa yaklaştığımı fark edince düşüncelerimi bir çöp poşetine doldurup kafamdan def ettim çünkü ne zaman buradan bisikletim ile geçsem bir aksilik yaşıyordum. Tam olarak bugünü diğer günlerden ayıran şey neydi bilemiyordum ancak yine de şansımı denedim.
"Bir daha hava durumuna bakmadan dışarı çıkarsam 2014'ün sadece Eylül ayına kadar yaşamış varsayacağım kendimi!"
Yanlış anlaşılmasın, hala gülümsüyorum. Acının tatlı tebessümünü taşıyorum dudaklarımda. Kısa bir durum güncellemesi yapmam gerekirse bugünün bana kattığı herhangi bir özel gücün olmadığını kavramış, hızlanan yağmur ile sırılsıklam olmuş ve elimle direksiyonuna yön verdiğim bisikletim solumda, yürüyerek yokuş çıkıyordum.
Bez Bebek Özge'nin bir sözü vardır bilir misiniz?
Şaka gibi.
Aynen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Şövale
General FictionÇizdiğin resmi tamamladım, değiştiğimle kaldım. Aradıklarım onda sandım, koca bir boşluğa gözlerimi açtım.