10- FİNAL

1.1K 116 67
                                    

Kader senin yolunu seçtiğinde kabullenmekten başka bir seçeneğin kalmaz. Kim Taehyung 5 yıldır ölümü hak ettiğini düşünen lanetlenmiş bir adamdı. Ve şimdi de alıp alabileceği en iyi ölüm kendi elleriyle başına gelmişti. Sevdiğinin kolları arasında ölmek, bu lanetten önce de onun tek istediği buydu gerçi.

Öyleyse neden bu kadar yaralıyordu bu düşünce onu. Yeni kavuştuğu aşkına neden bu kadar erken veda etmek zorunda kalıyordu? Gençti Taehyung, öldürmek için de ölmek için de çok gençti. Bu yolu kendisi seçmemişti. Bu yüzü, bu kaderi, bu laneti, hiçbirini kendisi seçmemişti. 

Elindeki mektubu katladı ve özenle annesinin şarkısı olarak sakladığı plağın kapağının içine yerleştirdi. Ciğerleri yanıyordu. Nefes almak ne zaman bu kadar güç olmuştu? Şimdi ciğerleri bile istemiyordu onu, sahi gidecekti birkaç dakika sonra bu dünyadan.

"Taehyung!" Odasına ağlayarak giren Jungkook bir dakika bile uyumadığı belli gözlerini bir de yaşlarla doldurup daha da işkence ettiriyordu kendisine. 

"Aşkım," Taehgung'u kolları arasına alıp sımsıkı sarılırken Jungkook kendini toparlamaya çalışmıştı. Taehyung'u tanıyordu, Jungkook arkasından ağlasın istemezdi. 

"Jungkook," Taehyung boğuk çıkan sesiyle güçlükle konuştuğunda Jungkook daha da sıkı sarılmıştı küçüğüne. İçine saklamak istemişti onu, herkesten saklayıp içinde yaşatmak istemişti.

"Jungkook b-ben özür dilerim." Taehyung konuşurken boğazına yerleşen yumru nefes almasını dahi engellemişti.

"Neden bebeğim, sen hiçbir şey yapmadın. Küçücüksün sen ne-ne yapabilirsin ki..." Jungkook ağlamamak için kafasını tavana kaldırmış ciğerlerini ufacık da olsa hava girsin diye çabalıyordu. Taehyung olmuştu onun nefesi, yıllar sonra ilk kez birini canından çok sevmişti ve şimdi canı gidecekti. Nasıl yaşardı o?

Taehyung toparlanmaya çalıştı. Ölmek istemiyordu, şimdi olmazdı. Jungkook ona böylesine alışmışken, kendisi Jungkook bu denli alışmışken bırakamazdı ki...

"Jungkook sevgilim," Taehyung gözlerini ıslatan bandaja şükrediyor sevgilisine güçlü durduğunu göstermek istiyordu.

"Ağlama sevgilim," Jungkook hıçkırıklarını içine içine akıtsa da gözyaşları söz dinlemiyor, çenesinden akıyordu. İkisi de güçlü görünmeye çalışıyordu ama yapamazlardı ki. Olgun ya da güçlü durabilecekleri bir mevzu değildi bu. 

"B-ben gittikten sonra parçamıza iyi bak tamam mı Jungkook?" Jungkook aklına gelen şeyle bakışlarını yatağa çevirmiş, üzerindeki plağı görmesiyle kalbindeki hançerin daha da derine batmasına neden olmuştu. Jungkook daha sevemezdi kimseleri. Kim bilir belki o da sevgilisinin intikamını abisinden aldıktan sonra öldürürdü kendini kuytu köşede. 

"Gitmemiz gerek..." Jungkook Taehyung'un çenesini tuttu ve dudaklarını buluşturdu son kez. 

"Birlikte," Jungkook'un fısıldamasını güçlendirerek elini sıktı Taehyung. "Birlikte."

Halkın sanki güzel bir tiyatro filmi izleyecekmiş gibi beklemesini duyan Taehyung sert bir nefes aldı. İçlerindeki çoğu kişi eskiden onu selamlayan iyi insanlardı. Sesleri hala hafızasında yatıyordu. 

"Taehyung," Taehyung sevdiğinin ona seslenmesiyle arkasına döndü. "Sen önden git sevgilim." Taehyung korkak bir nefes verip kafasını salladı ve sahneye titreyen bacaklarıyla adımladı. Sahnede yalnız olmadığını fark etmesi biraz zamanını alsa da titreyen bacakları onu yönlendiren bir el sayesinde daha çok titremiş, Jungkook'un varlığını aramıştı. Ona ölüme giden yolunda yardımcı olan adam halkı coşturmak için Taehyung hakkında asılsız iftiralar atıyor ve hepsinin ondan nefret etmesine neden oluyordu.

Yaklaşık yarım saatin ardından Jungkook dağılmış haliyle sahnede belirdiğinde herkes az önce bağıran onlar değilmiş gibi sessizliğe büründü. Taehyung gülümsedi, sevgilisini hissetmişti. 

Jungkook elindeki bir demet siyah beyaz resimle sahne boyu ilerleyip Taehyung'un yanına ulaştı. Güzel dudaklarını kendininkine bastırırken en az halk kadar Taehyung da şaşkındı. Jungkook elindeki benzini biraz da göz yaşlarını katarak Taehyung'un etrafına çember halinde döktüğünde herkes nefesini tutmuş bir sonraki hareketi bekliyordu.

Ama Jungkook durdu. Arkasında onun kral hakkında herhangi bir şey söylememesi için ağzını açmasını bile tetikte bekleyen okçu çoğu şeyi engellese de bir şeyi akıllarından çıkarmışlardı. 

Jungkook elindeki, abisinin başka çocuklara tecavüz ederken çektirdiği fotoğrafların demetini halka doğru fırlattı ve elindeki ucu ateşe bulanan sopayı yerdeki benzine atarak halkın uğultularını arkada bırakmış, birazdan yanmak üzere olan sevgilisine yaklaşıp ilk ve son kez göreceği güzel gözlerini açmıştı. Jungkook Taehyung'un masmavi gözleriyle birleşen bakışlarıyla dudaklarına yapışmış ve her ne kadar acı çekse de bunu sevgilisine belli etmeden öpmüştü onu doyasıya. Ateşler ikisinin de bedenini yakarken Jungkook'un dudakları durmuştu. Bir daha hareket etmemek üzere durmuşlardı. Küllerin içindeki Taehyung, cayır cayır alevin içinde son gördüğü şey sevgilisinin kahverengileri olurken mutluydu. Taehyung sevgilisinin güzel bedenine doyasıya son öpücüğünü yerleştirirken bedeni kül olana kadar, ruhu sevgilisiyle başka bir evrende tekrar buluşuncaya kadar ağlamaya devam etti. Ama mutluydu, bu son onun için en iyi sondu. 

Sevgilim Jeon Jungkook;

Bugün 21 yaşındayım, belki de her şeyin başı gibi duruyor ama ben hayatımı harcamış sayılırım. Bir sürü insan öldürdüm, bir sürü insana yas verdim. Ölmek istemezdim eskiden; ölmeden önce tek isteğim birinin kalbini sarmaktı. Birine aşık olmak, biri için yaşamaktı. Ama Jungkook seni sabaha kadar başını severek uyuttuğum gece biliyordum, ölebilirdim artık. Kim bilir belki de Tanrı yanlış anladı dileğimi belki de ben yanlış diledim sevgilim. Sahi Tanrı ile aramız pek iyi değildir zaten. Şifan olarak son bir isteğim var Jeon, mutlu ol. Ya beni unutarak, ya beni anı olarak saklayarak, ya evlendiğin güzel kadınla zaman geçirerek hangisi seni mutlu eder bilmiyorum ama mutlu ol. Ağladığını biliyorum sevgilim ağlama, ölmeyi hak ediyordum ben. Gözlerimi kapatacağım sadece, ruhum hep yanında olacak. Eğer olur da ilerde başka bir evrende buluşursak bu sefer seni ilk ben bulacağım sevgilim. İlk ben aşık olacağım, ilk ben öpeceğim ve ilk ben evleneceğim seninle. Bir kitapta okumuştum, aşık olduğunuz insanın gözleri öldüğünüz anda bile aklınızdan çıkmıyormuş diye. Bak, sen gözlerimi görmedin! Beni hala aklından çıkarma şansın var değil mi? Lütfen nerede mutlu hissediyorsan, kiminle mutlu hissediyorsan onunla ol. Aşkımızı sen devam ettir sevgilim. 

Sevgiler, Jeon Taehyung

Bu kitap angst değil bana göre Jungkook ve Taehyung'un yaşayacağı en mutlu sonu yazdım elimden geldiğince. Her neyse bu kendime sözüm olan kitaptı paylaşmadan gidemezdim. Büyüyeceğini sanmıyorum ama cidden 1 haftadır bu kitabı en az 3 saat yazıyorum. Kendinize iyi bakın Hamletlerim bu kitap Ophelia'nın size son hediyesi 

Şaka gibi üstteki notu geçen sene 2020 Şubat ayında yazmışım ve çok gururlu hissediyorum. Beni büyüttüğünüz için teşekkür ederim umarım bu size son hediyem olmaz ve devamını getirebilirim <3

~Ophelia

Medusa | TKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin