"Abla"

973 36 22
                                    

Kafama boşaltılan suyla gözlerim faltaşı gibi açıldı.

"Sonunda uyandın seni salak." Tepemde dikilen Kübra'ya en kötü bakışımı yolladım.

"Salak mısın sen? Neden beni uyandırıyorsun? " karşımdaki saate baktım saat 8 ' i gösteriyordu.

"Hemde 8 ' de? " Diye ekledim.

"Çünkü..." soluklandı, onu bu kadar strese sokan şeyi bende merak etmiştim açıkçası. "Çünkü görümcem geliyor." Gözbebeklerim faltaşı gibi açılmış, yataktan fırlamıştım.

"Ne diyosun sen?!"

"Hani Kıvanç'ın ablasından bahsetmiştim ya Selin diye o geliyor işte. "

"İyi de onlar küs değil miydi?"

"Sorun da bu Selin barışmak istiyor ve benden yardım istedi."

"Kübra sakın bana bundan Kıvanç'ın haberi olmadığını söyleme. "

"Işte bu yüzden çok stresliyim Derin. "

Bir süre düşündüm ve yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirdim. Demir'den öğreniyorum hep bunları.

"Kalk o zaman koca bebek, Derin Aykaç mükkemmel bir plan kurup, seni hazırlayacak."

***

Yüksek sesli müzik, kulağımı ne gariptir ki rahatsız etmiyordu. Ya da Kıvanç'ın ne tepki vereceğinden stresliydim. Kübra'ya sakin olmasını onu hazırlayacağımı söylemiştim. Ve dediğimi de yapmıştım.

İlk herkese Kübra ' ların evinde parti olduğunu haber verdim. Sonra Kıvanç'a ve Demir'e haber verdim. Demir'in bu durumdan hala haberi yoktu. Evi Kübra'yla temizleyip,güzel bir hale getirmiştik. Herkes eğleniyordu ve birazdan onur konuğumuz Selin gelecekti. Bu Selin mevzusu yüzünden Demir'le sevgili olduğumuzu Kübra'ya daha söyleyememiştim. Sanırım öğrenince beni öldürecek. Demir'le de konuşamamıştık tam. Dün o yağmurdan sırılsıklam olduğumuz için eve gelip, üstümüzü değiştirip uyumuştuk. Sabah da o işe erkenden gitmişti.

"Derin." Kalp kalbe karşı derleer ta ta ta Demir tüm yakışıklılığıyla karşımdaydı.
"Canım. " gözümün önüne gelen saçı, kulağımın arkasına koydu. Tenime değen eli bile beni mayhoş edecek kadar etkileyiciydi. Ya da ben fazla aşıktım.
"Bugün görüşemedik yani dünkü şeyden sonra." O daha sözlerine devam ederken Kübra bana işaret yapıyordu. Selin geliyordu muhtemelen.
"Demir çok özür dilerim şimdi gitmem gerek, açıklıyacağım bu durumu sana şimdi bekle." Hızlı adımlarla Kübra'nın yanına ulaştım.

"Geldi mi?"

"Gelmek üzereymiş. "

"Napıcaz peki?"

"Bilmiyorum of. "

"Tamam sakin ol. Şimdi o sahneye çık ve kendini göster! " Burada sahne Kıvanç'ın yanı oluyor. Bu kadar insanı çağırmamızın sebebi Kıvanç'ın sert bir tepki vermesini engellemekti. Kübra Kıvanç'ın yanına ulaştığında kötü birşey dememesini umuyordum.

Kübra Kıvanç'ın yanına ulaştığında bende Demir'in yanına gitmiştim. Olan biteni anlatmıştım.

"Kıvanç bu duruma çok sinirlenecek Derin, keşke ilk bana haber verseydiniz. "

"Haklısın ama bana da son dakika söyledi." Kübra ve Kıvanç'a baktığımda kavga ettiklerini gördüm. Demir'e işaret verip yanlarına gittim.

"Kıvanç sakin ol, kötülüğünü istemedi Kübra. Sadece ablan ve senin aranı düzeltmek istedi." Ortamdaki gerginlik artarken içeriye Selin girdi. İşte şimdi ne olacağını bende merak ediyordum.

1 hafta sonra

"Ya ahahah tamam Özür dilerim bırak beni."

"Gel buraya Derin!"

Hersey o kadar güzel gidiyordu ki, Kıvanç Selin'le barışmıştı. Kübra'ya Demir'le olan biteni anlatmıştım. Şimdi de dördümüz tatile gelmiştik.

Demir'den kaçma hikayeme gelirsek, onu kuma batırıp kumda üstüne bikini çizmiştim. Şimdi denizin içinde boğuşuyorduk.

"Ya tamam bırak hadi." Diyip sudan çıktım. Arkamdan hala birşeyler söylüyordu.

Kendimi kurulayıp, odaya çıkacağımı haber verdim.

Odaya giden yolda yürürken birden kendimi yerde bulunca çığlık attım. Beni düşüren salağa bakmak için kafamı kaldırmam beni daha da şoka soktu.

"KAAN!"

Kısa bir bölüm oldu ve haklısınız yazmayalı da baya oldu. Sizden Özür diliyorum. Birdaha ki bölümde ne zaman gelir bilinmez. Sizleri daha fazla bekletmemek için bunu yazdım umarım beğenirsiniz

Üvey Kardeşim(!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin