"Maç"

1.9K 64 7
                                    

Telefonumun çalış müziğiyle gözlerimi araladım. Elimi telefonumun olduğu yere götürüp direk açtım,kim olduğuna bakmadan.

-"Alo." Sabahları sesim cidden çok boğuktu.

-"Nerdeymis benim güzel kızım. "

-"Annemm. Döndün mü yoksa Paris'ten?" Annem yogaya meraklı bi kadındı ve bir yoga kursu için taa Paris'e gitmişti. Zaten annemin çok gezileri olduğundan babamla kalıyordum belki de çok birazcık Demir'den dolayi. Annem de ne doğumgünümde aramış, ne de hediye almıştı. Tabi ki de hediye istiyordum. Kim istemez? Annemle 3 aydır görüşmüyorduk çok özlemiştim onu.

-"Evet bebeğim bugün gel bana seni çok özledim. "

-"Bende seni annecim kapatıyorum ben çıkarım birazdan."

-"Görüşürüz meleğim. " gülümseyerek telefonu kapattım. Kesinlikle dünyanın sonu geliyor olmalıydı. Çünkü ben dünden beri mutluydum. Demir'le o dansımızdan sonra Kübra'lar gelmişti. Tabu oynamıştık ve Demir'le doğru düzgün konuşamamıştık. Opss! Bugün onlarla maç yapmaya gidecektik,dün kiz-erkek maç muhabbeti olmuştu. Biraz daha geç gitmek zorundaydik maç yapmaya,çünkü annemle buluşucaktım. Yavaşça kalkıp gerindim. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp Demir'in odasının önüne gidip,kapısını tıklattım. Ses çıkarmadığına göre uyuyordu. Kapıyı açtım. Ama içerde Demir yoktu nereye gitmişti ki? Telefonumu çıkarıp Demir'i aradım.

-"Efendim?"

-"Nerdesin?"

-"Imm bunu sonra anlatcam sana şimdi kapamam gerek. Maç saatini biraz ertelememiz gerek güzelim. "

-"Bende onu diyecektim. Bende annemle buluşucam Kıvanç'a haber verirsin sen görüşürüz. "

-"Öptüm. "

-"Bende öptüm. " Ne!Boşta bulunup bende öptüm demiştim. Yüzümün kızardığını sıcaklığından anlıyordum. Hemen onun muziplik yapmasına izin vermeden telefonumu kapadim. Üstümü değiştirip evden çıktım.

***

Hadi Derin! Yaparsın koçum! Kendi kendime gaz veriyordum. Son dakikalardı bunlar. Anneme gidip onunla baya uzun bir sohbet etmiştik. Onu gerçekten çok özlemiştim. Bana Paris'ten çok güzel ciciler almış. Yerim lan bu kadını. Şimdi de maçtaki son dakikalarımızdaydık. Sonradan grubu değiştirip Demir'le ben,Kübra'yla Kıvanç aynı gruba olmuştu ve maç 4-4 tü. Maçın bitmesine de 3 dk vardı. Çok güzel formalar bulmuştuk. Kübra topu alıp yürüyordu, Demir topu Kübra dan alıp bana pas atti. Bende hemen kaleye attım. Ama maalesef kaleci tutmuştu. Tek kale vardı. Biz 4 kişi olduğumuzdan maç yaptığımız yerdeki bir kızdan rica etmiştik. Kız güzeldi ama ne Demir ne de Kıvanç kıza bakıyordu. Heheyt be! Ama maalesef attığım topu kız tutmuştu. Kaleci topu ileri doğru attiginda Kıvanç kalenin oraya kadar geldi,Kübra'ya yaparsın aşkım gibi bişey söyleyip pas atti. Kübra da topu kaleye atti. Ve gol! Maçın bitmesine son 1 dk vardı. Hemen topu Ayağıma getirip(ki bu Demirin bana attığı pas çaktırmayın. ) hemen kaleye attım ve gol! Mac bitmişti berabereydi. Daha fazla uzatmamak için başka oynamadik. Hemen gidip Demir'e sarıldım. " Aferin ufaklık. " Dedi bana sarılırken. Ufaklık demesini takmadan iyice sarıldım. Daha sonra Kübra'yla yere oturduk. Ikimizde yorulmuştuk sonuçta. Demir hemen bizim fotoğrafı mızı çekti. Daha sonra Demir'le ben fotoğraf cekildik. Ilk Demir bana arkadan sarıldı,gülümsedik Kübra yandan bizim fotoğrafı mızı çektik, daha sonra kalecimizle cekildik. (Multimedya da var fotoğraf.)

***

"Hadi kapa televizyonu da uyuyalim artık. " Dedi Demir. " Ufaklık demesen artık öğretmenin oldum sonuçta. " Sana sevmeyi öğretiyorum diye tamamladım içimden. " Hala birsey öğretemedin. " Dedi yamuk gülüşü yle. Ulan gülme şöyle! Eriyorum burda. Ayağa kalkıp onu da kaldırdım. Elimi tam kalbinin üstüne koyup "Burasının hissetmesi gerekiyo önce. " dedim tam gözlerinin içine bakıyordum. Onun o içinde boğulduğum mavi gözlerine. " Orası hissetmek istiyor" deyip saçımı gözümün önünden çekti. " ve sanırım ben nasıl hissedeceğini buldum." Dudaklarımızı birleştirdi. Ikimizde birbirimizi açlıkla öpüyorduk. Bacaklarimi beline dolayıp, elimi saçlarının arasından geçirdim. Hem öpüşüp hem yürüyorduk. Daha doğrusu Demir yürüyordu sanırım odama çıkıyordu. Merdivenleri çıkıyorduk. Umarım dusmezdik. Ah ben suan Demir'le öpüşüyordum neler düşünüyorum böyle! Odanın kapısını açıp yatağıma oturduk. Kucağına yerleşip dudaklarımı geri çektim. " Demir ben yapamam." Demir nefes nefese kalmış sesiyle "Senden böyle bişey istemiyorum Derin. Saçmalama bunun için çok küçüksün zaten herneyse." Diyip tekrar dudaklarimdaki yerini aldı. Onu bu yüzden çok seviyordum işte,beni çok düşünüyordu, hatta kendinden bile çok. Bana çok sıcak basıyordu ama! Nasılsa bişey yapmayacaktik. Dudağımı çekip tisortumu çıkardım. O da üstündeki tişörtünü çıkarttı. Siyah sudyenimle beni daha fazla görmemesi için dudaklarına yumuldum. Saçlarında keşfe çıkarken elimi baklavalarinin olduğu yere getirip,onları tek tek elledim. Tam 8 tane baklavasi vardı! Biz böyle öpüşürken kapının kilit sesi,merdivenden çıkan ayak sesleri ve " Çocuklar sürpriz biz geldik." Diyen sesle kaskatı kesildik. Şimdi ne bok yiyecektik?

Arkadaslar yeni bir karar aldım, vampir günlüklerinin yeni bölümü çıktığında paylasicam hep bölümleri, bazen gecikmeler bazen de sürpriz bölümler olur. Bu bölüm nasıldı,yorumda bulunursaniz sevinirim. Eleştirilere açığım. Argo kelimeler olmadığı dışında. Son olarak vote sayısı yüksek olsun,sizleri seviyorum.

Üvey Kardeşim(!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin