Sabah uyandığım gibi hiç kimseye görünmeden bir not yazıb masanın üzerine bırakarak hastaneden kaçdım. Gerçekten doktorun beni bırakacağı hiç yokdu galiba. "Yaran iyi değil";"Yaranın dikişleri açıla bilir" ve başka şeyler söylemişdi.
Sonunda eve ulaşmışdım. Bir an acıdan ölüyordum sanki.
Kapıyı deli gibi çalmaya başladım. Bir gün içinde başıma gelmeyen kalmamışdı. Neler yaşadım be ben. Kendi kendime sırıtmaya başlamışdım taki arkadaşımın
"Neden koyun gibi sırıtıyon! İçeri geç kafana terlik gelmeden!"
Gülümseyerek içeri girmişdim, oturma odasına hiç bir şey olmamış gibi geçdim. Yürümekde zorlansamda toparladım kendimi. Koltukta uzanarak acımın bir azda olsa azalmasını bekledim. Ama daha da acıyordu.
Arkadaşım mutfakdan tepsiyle yanıma geldi. Tepsini minik masanın üzerine koyarak konuşmaya başladı.
"Şimdi dökül bakalım. Ne bok yedin dün? Beni ne hallere getirdin haberin yok!"
"Boş ver, Youn Gu'ya sinirlenmişdim bir az. Oda bitti artık her şey. Düşünmek istemiyorum, izin ver uyuyayım."
"Senin neden kiyafetin kan? Lan yaralandın mı sen? Eşşek boku bir gerçekleri söyle BANA!"
"Ah, tamam bağırma. Evet dün kucağında çocukla ölecek olan adamı kurtardım bu kadar ve iyiyim. Küçük bir yara. Merak etme."
"Yaranı göster! Bir gün böyle şeylerle sokakların birinde ölü bulunacaksın!. Lan polisi ara, neden kendini öne atıyorsun?"
"Bilmiyorum, boş ver. Şimdi odama uyumaya gidiyorum. Öpdüm bay" diyerek ayağa kalkacakdım ki Sana kolumdan tutarak kalkmamı engelledi.
"Yaranı göster Hae"
"Sana-" ve sözümü kesen kapının kırılırcasına çalınması oldu. Oh be kurtuldum. Birde yaramı gösterecekdim tartışma filan. Şimdi hiç kaldıramam.
Sana kapıyı açmaya gitmişdi. Bende onun yanına gitmişdim. Gördüğüm yüzle şaşırmışdım. Yoongi'nin burda ne işi vardı?
-------------------------------------------------------------
Yoongi içeri geçmişdi ve uzun-uzun konuşmuşdu. Gelme sebebi ise benim hastaneden kaçmam ve doktor gönderdiği için gelmişdi. Kızı Sarah'da gelmişdi, şimdi ise kucağımda yüzüme bakarak gülümsüyordu."Sarah'ın başkalarına bu kadar güldüğünü hiç görmemişdim. Gerçekten seni çok sevdi Hae"Yoongi'nin söylediklerine sadece gülümsemişdim.
"Bana müsade, gitmem gerek."
"Tamam, ben sizi geçireyim" diyerek ayağa kalkacağım sırada kolumdan tutarak beni durdurmuşdu.
"Sorun değil, yaralısın sen. Ve yarın doktor Jun gelecek. Seni müayine etmeye,şimdiden söyleyeyim sana çok kızgın." diyerek Sarah'ı kucağımdan almışdı. "Çabuk iyileş" diyerek gitmişdi.
Sana ise kapıyı kapatarak yanıma geldi. Dikkatlice yüzüme bakarak derince bir nefes aldı. Ve yine kapı çalmışdı.
"Şimdi bu kim?!" sinirlenerek kapıyı açmaya gitdi ve bense sadece arkasıyla gülmekle yetindim
"Gülme ağzına sıçarım"diyerek beni uyarmışdı.
Gelen ise kardeşim Eun Ji'ydi. Beni gördüğünde üzerime koşarak bana sıkıca sarılmışdı. Galiba yaralı olduğumu bilmiyordu.
"TAMAM EUN Jİ BIRAK!"
"Sanada iyilik yaramıyor" diyerek uzaklaşdı benden.
"Kuzum o yine yaralı. O yüzden öyle söyledi." Sana her şeyin içine sıçmışdı resmen
"Yine yaralı derken?"
"Ah, boş ver Eun Ji. Sen Sana'yı aldırma. Mal olduğundan ne konuşduğunu bilmiyor. Sadece üşütdüm bir az bu kadar. Neyse. Ben odama gidiyorum bebekler. Sizede iyi geceler"
Ayağa kalkarak dikkatli bir şekilde yürümeye başladım. Eun Ji'nin hiç bir şey bilmesini istemiyordum. Zaten yeteri kadar üzülmüşdü o ve şimdide üzülmesini istemiyordum. Sade bir yaraydı ama her kes büyütüyordu benden başka.
Yatağımın yanına gelerek uzanacağım sırada pijamaları giymeyi unuttuğum aklıma gelmişdi. Dolabıma yaklaşarak pijamalarımı götürdüm ve giyinmeye başladım ve sonunda yatağıma dikkatlice uzanarak güzel bir uyku çekmek için gözlerimi kapattım.
Güzel uykuymuş nah bana! Kaç yıldır uyku yüzüne hasrettim ben. Yaram dahada kötü acıyordu ve bu yüzdende uyuyamamışdım.
Telefonumu alarak Sana'ya mesaj atmışdım.
Hana: Anne, bana ağrıkesici ilac getirir misin? Lütfen~ (03:04)
Omma'm: Bekle baş belası getiriyorum!(03:05)
(Görüldü)
Mesaja görüldü atarak telefonu kenara bırakmışdım. Bir kaç dakika sonra Sana odama gelmişdi.
"Hastanede kalsaydın keşke Hae. Kötü bir şey ola bilir" konuşa-konuşa ilacı bana içirmişdi.
"Merak etme, iyiyim. Ve hiç bir şey olmayacağından emin ol. Yarın doktor Jun gelicek galiba. Yoongi öyle söyledi."
"Tamam kuzum. İyi geceler." diyerek yanağıma öpücük bırakmış ve odadan çıkmışdı.
Ben ise anlamsız düşünceleri düşünerek uykunun kollarına kendimi bırakmışdım.