Şimdiden götüm tutuşmaya başlamıştı. Hemen tae'ye doğru döndüm. Bana ne oldu der gibi baktı. Yanıma gel anlamında işaret yaptıktan sonra yanıma geldi. Ona telefonu gösterdim o sırada da jimin televizyon'a dikkat kesilmişti.
"Oha amk ne ara şimdi biz gidelim mi gitmeyelim mi ?"
Sessizce dedikleri şeyler beyninde yankı yapıyordu. Cidden korkmaya başlamıştım.
"Bilmiyorum ne bok yiycez jimin'e ayıp olur burdayken gelirse siz gidin ben bir şekilde hallederim artık."
"Tamamdır."
Jimin'nin yanına gidip birşeyler dedi ve ayaklandılar.
Beraber aşağıya geldik. Bende onların ceketlerini veriyordum.
"Jimin çok güzel bir gündü yine gel lütfen"
"Ahh tabiki bende çok eğlendim. Bundan sonra sürekli görüşürüz benimde evde canım sıkılıyor zaten sorun değil."
Ona gülümsedim. Kapıyı açtım ama tam karşımda eliyle kapıya vurmak üzere olan jungkook'la karşılaştım. Bana sinirle baktı. Gözleri arkama döndü. Ve iyice sinirlendi.
"Bunlar kim güzelim ah sen tae'ydin değil mi ? Sen kimsin?"
"Ah ben jimin tanıştığımıza memnun oldum efendim siz jennie'nin abisi falan mısınız ?"
Şimdi sıçmıştım. Jungkook'un gözlerinden adeta ateş fışkırıyordu.
"Ah neyse ben sizi geçireyim jungkook sende içeri geç tamam mı ? onlarda gidiyorlardı zaten"
Jungkook jimin'e omuz atarak içeri doğru yürümeye başladı. Cidden mahçup olmuştum.
"Ah özür dilerim onun adına jimin kötü bir gün geçirmiş senden çıkarttı sinirini."
"Sorun değil ama onla seni yalnız bırakmak ne kadar mantıklı ? Ben burda durabilirim."
Cidden bu kadar iyi ve ince düşünceli olması gerekli miydi ? Şimdi daha kötü hissettim.
"Ah sorun değil jimin evine dikkatli git yarın buluşuruz olur mu ? "
"Olur tabiki ama şu yaratık evden gidince mesaj at bana iyi olduğunu bileyim cidden sinirliydi."
O cidden melekti.
"Tabiki ararım seni numaranı alırım tae'den"
"Görüşürüz o zaman prenses"
Gülümsedim. Kapıyı kapattıktan sonra derin bir nefes alıp içeriye geçtim. İşte şimdi başlıyoruz.
Jungkook içerde gülerek annemle konuşuyordu.
"Tabi oğlum ne demek çıkın siz yukarıya"
"Teşekkürler efendim"
"Efendim e gerek yok annen sayılırım ben senin."
"Tabi anne"
Beni görünce kaşları çatıldı. Kolumdan tutup sürüklemeye başladı.
"Yukarı"
Dişlerini sıkarak söylediği şeyle iyice gerilmeye başladım.
Odama girip kapıyı kilitledi.
Bana sinirle dönünce ne yapacağımı şaşırdım.
"O itin senin yanında ne işi var ?"
"İt derken ?"
"Birde o piçi mi savunuyorsun bana ?"
"Laflarına dikkat et aksi taktirde seni dinlemeyeceğim."
