Gözlerimi açtığımda yalnızdım . Bunu dramatik bişey olsun diye söylemiyorum . Çünkü en son o denyoyla uyumuştum . Bunu nasıl yaptım harbi bende bilmiyorum . Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım . Sonra kapıyı açmayı denedim ama bilin bakalım noldu ? Kilitli ! Hem kapıya vurup hemde bağırmaya başladım .
-Kürşaaaat ! Kürşat bi gelir misin ?
bu salakların beni duyacağı yoktu . Camın yanına gidip aşşağı baktım . Niye duymadıkları şimdi anlaşıldı .. Beyfendiler arka bahçede basketbol oynuyolar . Ben onları izlerken kapıdan kilit sesleri gelmeye başladı . Ama hem Kürşat hem de Pusat aşşağıda ... Kapıyı açan kim ? Kapı açılınca karşımda tanımadığım bi kız gördüm . Evin hizmetlisi olduğunu belli eden kıyafetinden bi miktar para çıkartıp bana uzattı .
-Bunu al . Onlar oyuna kendilerini kaptırmışlarken hemen kaç . Burda biraz para var lazım olur . Ama Pusat ya da Kürşat bey görmeden kaç ! Benim sana yardımcı olduğumu anlamasınlar ! Yolun açık olsun .
Kızın dediklerine önce biraz şaşırsam da . Sonra şaşkınlığımı atıp elindeki parayı aldığım gibi kapıya doğru koşmaya başladım . Ama sonra sessiz olmam gerektiğini hatırladım . Sessizce kapıya ilerleyip kapıyı açtım ve kendimi dışarı attım . ÖZGÜRÜM ! Sonra her an oyunlarını bitirebileceklerini anlayıp arkama bile bakmadan koşmaya başladım . Ormanlık alana doğru Allah ne verdiyse koşarken duyduğum korna sesiyle yerimde sevinç çığlıkları atabilirdim . Sesin geldiği yere doğru koştum vee.. BOOM ! Yola çıktım . Evvet ya bundan iyisi şamda kaysı artık . Araba geliyo . Arabayı el hareketiyle -yanlış anlamayın dur şeklinde bi el hareketi- durdurdum . Araba durunca kapıyı açıp beni bırakabilir mi diye sordum . Olumlu yanıt alınca arabaya bindim . Araba harekete geçince gerçekten çok sevindim . Artık o manyakla aynı ortamda olmam gerekmicekti . Bi daha beni bulamayacaktı . Bi süre sonra şehir merkezine gelince arabadan indim ve Allah razı olsun kadının verdiği parayla bi taksiye binip eve gittim . Korkmuyo değildim . Herkes kaçtım biliyodu ama Sinan abim ve dadım bana inanırlardı . Kapı ziline bastıktan biraz sonra kapıyı orta yaşlarda bi hizmetçi açtı . Sürekli hizmetçi değiştirirdik bu yüzden yenilerine tanımıyodum . İçeri girer girmez dadım merdivenlerden indi ve beni görünce transa geçti . Bi süre öyle mal mal birbirimize baktık . Sonra koşarak yanıma geldi ve sarıldı ;
-Canım ! Canım benim . Bitanem sana bişey oldu diye o kadar korktum ki ! İyi misin canım sana bişey yaptı mı ?
-Hayır . Bişey yapmadı . İyiyim dadı .
dedikten sonra bi yandan saçımı okşuya bi yandanda omzumu ıslatan şeyi yapıyodu . Ağlıyodu . Bi anda benden ayrılıp bağırmaya başladı ;
-Sinaaaaan ! Gel çabuk , koş ! Sinaaaan !
Sinan abim homurdanarak merdivenlerden inerken ;
-Ne var Simay ? Gene mi böce...
Lafı yarım kalmıştı çünkü beni görmüştü . Koşarak yanıma gelip bana sarıldı .
-Meleğim ! Nerdeydin sen ? Kaçmadın değil mi ? Kaçmadım de hadi bana kaçmadım de be meleğim .
-Kaçmadım . Kaçırıldım !
-Kim o şerefsizler ? Sözle gidip ırzlarına geçicem piç heriflerin !
Dadım , Sinan abimin ensesine bi tane vurup ;
-Kızın yanında küfür etme Sinan !
dedikten sonra onların bu hallerini çok özlediğimi hatırladım . Üçümüzde gülerek koltuklara oturduk . Ben ortaya Sinan abim sağıma , dadım soluma oturdu ve iki yandan sevgi saldırısına uğruyordum . Dadım yanımdaydı , Sinan abim de yanımdaydı peki ya babam ? O nerdeydi ? Kesin gene çalışıyodur ! Cevabını bildiğim halde genede acı çekmek adını o lanet soruyu sorsum ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Kişisin ...
Ficção AdolescenteO korkulması gereken biri ; O zararlı , Tehlikeli , Korkunç , Acımasız , Ve karşısına çıkan 'Küçük Kedi'ye AŞIK ... Yanlışlıklar üzerine kurulan bi EFSANE ...