güven kırılması | 3

1.7K 129 103
                                    

Pek çok alem vardır, göğün yedi kat altında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pek çok alem vardır, göğün yedi kat altında... Bir göbek yeri vardır, göklerin ortasında, Tanrı cennet kurmuştur, katların arasına.

-ER Sogotoh Destanı

Mazu'nun yüzünde daha önce hiç görmediğim bir ifade gördüm, saf nefret

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mazu'nun yüzünde daha önce hiç görmediğim bir ifade gördüm, saf nefret. O an her şeyi yapabilirdi ve bundan sonrasında pişmanlık bile duymazdı. Kocaman gözleri direkt olarak Summer'a bakıyordu kalabalığın arasında fısıldaşmalar yükseliyordu. Annem hiç bir şey yapmıyordu, Mazu'yu sakinleştirmeye bile çalışmıyordu sanki olanlar norma bir şeydi, tahmin edilebilir, önceden karar verilmiş gibi, annem ne düşünüyordu emin olamıyordum ama Mazu'nun iliklerine kadar işleyen öfkesinden Summer'ı nasıl koruyacağımı bilmiyordum. Zorlukla bakışlarımı Summer'a çevirdim oda benim kadar şaşkın gözüküyordu, kabullense mi itiraz mı etse, oda kendi içinde savaş veriyordu, onu ilk defa bu kadar hazırlıksız görüyordum ve Mazu kadar olmasa da bende öfkeliydim ona değil olanlara.

"Ne demek bu?" Mazu'yu halk içinde bir kere bile ağlarken görmemiştim, gerçi duygulardan yoksun birinin ağlamasını beklemekte yersizdi ama işte karşımda ağlamamak için kendiyle mücadele ediyordu. Ağlamasını istedim. Ağla seni işe yaramaz kukla, ağla.

Arcane, babamın yanından ayrılıp, Mazu'nun yanına gitti onu kollarının arasına alıp sırtını sıvazladı, kulağına bir şeyler söyleyerek onu sakinleştirmeyi deniyordu, Mazu titriyor gibiydi hissettiği şeyi anlayabiliyordum daha çok hissedebiliyordum. Koruyucu olmak bizim için çok önemliydi hayat vazifemiz, tüm yaşama biçimimiz bunun üzerine kuruluydu. En kutsal bağlardan biriydi bu, bir insanla bağlanmak yada kendini kötülüğe karşı bir savaşta öne atmak, her meleğin uğruna feda edebileceği şeydi. Biz ırkların en üstünü olarak kabul edilirdik, ve görevlerimiz vardı hayatın dengesini sağlamak, doğru olanı savunmak ve adalet terazisini dengede tutmak gibi. Ve bu Mazu'dan haksız yere alınmıştı.

Pruel elimi o kadar sıkı tutuyordu ki ancak öne atılıp Summer'ın yanına gitmeye yeltenince farkettim, öylece duruyor korkuyla bana bakıyordu. "Gitme." dedi çok kısık bir sesle, sesi rüzgara karıştığında bile etkisini sürdürüyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlığın YükselişiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin