kagehina ー things hina love about kage

ne yaparım, ne ederim, bilinmez,

kageyama elini yavaşça yüzünden çekiyor. hinata, gözlerinin merakla parladığını görebilir.

fakat biliyor ki, kageyama ona cevap vermeyecek. çünkü evet derse, bu hinata'nın kazandığı anlamına gelir (yıllar sonra bile birbirleriyle yarışıyorlar). ama hayır da demeyecek çünkü hinata'yı seviyor ve merak ediyor.

dediği gibi de olur, kageyama ağzını açar ama hemen geri kapatr.

turunculu oğlan kıkırdıyor.

sevgilisi tam anlamıyla koca bir bebek!

"gözlerini seviyorum." diyor hinata. "cam gözlerinin içinde harika renkler barındırıyorsun. onlara saatlerce baakbilirim." ve ekliyor "bir de bana bakarken parlıyorlar."

kageyama gözlerini kaçırır. "parlamıyorlar."

"parlıyorlar."

"parlamıyorlar."

"parlıyorlar." hinata dudaklarını büzüyor. "yoksa parlamamalarını mı isterdin?"

turuncu saçlı oğlan, kageyama'nın onun bu yüz ifadesine dayanamayacağını bilir. bu yüzden içten içe gülümsüyor fakat yüzü hüzün dolu.

tobio'nun gözleri, hinata'nın büzüşmüş dudaklarında takılı kalıyor. her zamanki gibi dolgun ve pembeler.

ve kageyama onları öperse daha pembe olacak–

hayır, hayır, hayır. kageyama onun ne yapmaya çalıştığını biliyor. "beni kandıramayacaksın."

"emin misin?" hinata, dudaklarını olabilirmiş gibi daha çok büzüyor ve yanaklarını şişiriyor. kaşları, sahte üzüntüden bükülmüş hâlde.

şu an gerçekten, gerçekten çok tatlı görünüyor.

kageyama dayanamaz. "gel buraya," diyor hinata'yı altına alırken.

hinata zaferle gülümsüyor. fakat kageyama onu öpmek için eğildiği sırada dudaklarının arasına parmaklarını koyarak onu durdurur. "parlıyorlar mı?"

kageyama hinata'nın elini hafifçe ıssırır. turuncu saçlı oğlan yüzünü hafifçe buruştururken çatık kaşlarıyla üzerinde eğilmiş sevgilisine bakıyor. tobio sırıtır.

hinata'nın kazanmasına izin vermeyecek.