3

2.1K 145 47
                                    

  - - - - -

Jennie evde tedirgin bir şekilde oturuyordu. Tedirginliğinin nedeninin altında bir çok sebep vardı. İnce ve uzun topuklarını yere vurdukça çıkan ses yanında olan arkadaşı Jisooyu rahatsız ediyordu.

"Jennie yeter ama, sadece bir gece, ne olabilir?"

Jennie dalga geçer bir şekilde güldü. Hızlı adımları yerini yavaş ve sakin adımları aldı ve Jisoonun karşısında bulunan koltuğa geçti.

Jisoo onun yıllardan beri arkadaşıydı. Onu severdi ne zaman bir ihtiyacı olsa Jisoo bir yardım perisi gibi belirirdi.

"Taehyung çok pislik biri, neden o günü açmak için çabalıyor ki?"

Sinirle sesli konuştuğunda Jisoo gözlerini devirmiş ve ona moral vermesi gerektiğini anlamıştı. Jennie çok nadir bu hale gelirdi. Parasını kaybettiğinde ve Taehyung onu çıldırttığında.

"Onca kişinin içerisinde itibarımı düşürdü ayrıca ne istiyor geçmişten? Ne var hiç bir şey olmamış gibi davransa görmezden gelse, sanki ölücek..."

Onun sesi evde yankılanırken Jisoo ise onun küçük bir kızsan farksız olduğunu düşünüyordu. Kendi ayakları üzerinde duran küçük bir kız çocuğu.

"Jennie bağırıp durma! Ne yapıcaktı adam? Senin itibarın düşmesin diye kendininkini mi düşürecekti? Bence onunla bir kere konuşabilirsin ve geçmişi bırakmak istediğini söyleyebilirsin, hm?"

Jisoo sakinleştirici bir sesle yanına gidip sırtını sıvazlarken söylemişti bu söylediklerini. Jisoo kumar işlerinden anlamazdı. O sadece bir çiçekçiydi. Bitkileri seven bir çiçekçi yine de bu konuşması Jennieye ilham vermişti.

"Haklısın, neden yapmak zorundayım ki?"

Jennie kendi kendini onayladıktan sonra güvenle ayağa kalktı. İçinde bu işlerin böyle yürümediğini kendisi de çok net bir şekilde biliyordu fakat umut umuttu.

"Jisoo ben hazırlanıp Taehyungun kumaehanesine gidicem, senide bırakıyorum ama kusuruma bakma..."

Hızlıca odasına doğru giderken dedikleride iyice anlaşılmaz hale geliyordu. Jisoo onun içinde var olan çocuğu çok seviyordu ve her zaman sevicekti.  Onun ciddi yanından pek haz etmiyordu.

<~~>

Jennie mekana geldiğinde iki tane koruma onun önünü kesti. Jennie anlam veremedi ve onları ittirip geçmeye çalıştı fakat nafile önünde duran iki iri adam geçmesine izin vermiyordu.

Adamlara ters ters baktı ve telefonunu eline aldı. Taehyungu arayıp bu iki görevliyi şikayet edicekti. Taehyungun onları kovacağını söylecekti ve içeriye girecekti.

Görevlilere ters bir bakış attı içeriye giren insanlar onun ne yapmaya çalıştığını anlamamıştı. Ona garip garip bakmışlardı.

Telefonunu çıkardı ve rehberden Taehyungu bulup aradı. Aramayı hopörlere aldı sırf görevliler duysun ve tutuşsunlar diye yapıyordu bunu.

"Alo Taehyung, bu kapı görevlilerin beni içeriye almıyor lütfen daha iyi adamları ile al beni tanımıyorlar!"

"Onlara almamalarını ben söyledim..."

"Delimisin? Seninle konuşmam lazım!"

"Jennie oraya giriceksin beni bulamayınca olay çıkarıcaksın bende görevlilere almamalarını söyledim..."

Jennie aramayı hopörlerden çıkardı ve park ettiği arabasına doğru sinirle ilerledi. Görevliler o giderken yüzlerinde birer tebessüm bıraktılar. Etraftakiler de hafifçe gülmüştü

Sinirden dişlerini birbirine sürtüyordu. İnce ve uzun topuklularını yere sert sert vuruyordu. Kırılmamaları bir mucizeyi. Kulağına tuttuğu telefona doğru öfkesini kusar şekilde konuştu.

"Taehyung tanrı aşkına, hangi cehennemdesin? Seninle konuşmak istiyorum dediğimi hatırlıyorum!"

"Evimdeyim, istersen gelebilirsin, ne dersin?"

"Hayır, bir restaurant konumu atacağım oraya gel..."

"Geleceğimi sanmıyorum, konuşmak istiyorsan evim aynı yerde duruyor değişmedi"

"Peki neden beni rezil etmek yerine aramadın?"

"Hmmm senin beni araman hoşuma gitti birde bu tavırların komik oluyor..."

Jennie sinirle telefonu kapattığında Taehyung onun yüzünü hayal edip gülmüştü. Elinde bulunan bardakta kalan son şarap yudumlarını içip banyoya doğru ilerlemişti.

Jennie ise sinirden hala dişlerini birbirlerine sürterken arabasını hızlıca park ettiği yerden çıkarmıştı. Taehyung onun ayarlarıyla oynuyordu.

Jennienin hiç değişmeyen soğuk, asil ve asi tavrını Taehyung saniyeler içerisinde değiştirebiliyordu. Her yaptığı bir oyun ile Jennie sinirli bir kediye dönüyordu.

Jennie zekiydi fakat Taehyung da zekiydi hem de sakin yapısı sayesinde rahatça düşünebiliyor ve hamlelerini ona göre yapıyordu. İşte farkları buydu. Jennie yaptığı ani hareketler ile kazanırdı, Taehyung ise düşünerek her zaman kazanırdı.

                                                                                          - - - - - 



Her gün yeni bölüm attığım
(eğer bir aksilik olmazsa tabikide)
bir kitap olucak

Beğeneceğinizi umuyorum

Kimi zaman eğlenceli kimi zaman hüzünlü kimi zaman heyecanlı bir hikaye olucak

Yazım ve noktalama yanlışları olabilir o yüzden üzgünüm...

Paragraf arası yorumlar yapıp oy verirseniz
çok mutlu edersiniz

Poker Game | taennie Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin