Poker Game | taennie

13

Bakın bölüm 1300 kelime o kadar uğraştım parmaklarım kopucaktı bir kaç paragraf arası yorum bıraksanız parmaklarınıza bir şey olmaz yani bir de vote verseniz!

- - - - -

Taehyung ile Jennie sanki yarın yokmuşcasına birbirlerinin kokularını içlerine çekerek yatmışlardı. Kendilerini cennetin içinde bulmuşlardı. Onca kötülüğün arasında bir cennettelerdi.

O gece ne Taehyung ölümü ne de Jennie geleceğini düşünmüştü. Sadece beraber sarılarak yatmışlardı. Gece bir hareketlilik olmamıştı.

Jisoo ise o gece geri döndüğünde Park Jiminin yanına gitmişti. Jimin elinde içkisiyle ondan hikayeyi duymak istiyordu. Taehyungun ölüm hikayesini.

"Onu rahat bırak en azından iki gün boyunca sonra yemin ederim ki onu kendi ellerimle geberteceğim sadece bir gariplik vardı. Taehyung bıçağı gördü fark etti ama ses etmedi..."

Jisoo keskin ve kararlı bir şekilde bunları söylediğinde Jimin ikisinden bir yudum daha almıştı. Pencereden şehir ışıkları ile süslenmiş Seule bakmıştı.

"Herkes bir gün vazgeçer Kim Jisoo, Kim Taehyung bile bu şeylere katlanamaz..."

Jisoo onu başıyla onaylamıştı. Öfkeyle doluydu. Ölen kardeşinin nefretiyle doluydu. Onu Kim Taehyung katletmişti.

O kötü bir şey yapmıştı. Yapmaması gereken çok büyük bir hata yapıp Kim Jennieye sulanmıştı. Jennie kabul etmeyince ise onu rahatsız etmeye başlamıştı. Kim Taehyung ise onu en acı şekilde öldürmüştü. Aslında amacı bu olmasa da kardeşi bunu yapması için yalvarmıştı neredeyse.

İki gün boyunca kimse Taehyung ile Jennieye karışmadı. Hem de bir kişi bile, sadece son günlerini yaşamalarını istiyorlardı.

Onlar da öyle yapmışlardı. Normal insanlar gibi yaşamışlardı. Bir restaurantta yemek yemişler, lunaparkta eğlenmişlerdi. Beraber fotoğraf çekilmişlerdi. Bu süre zaafında ikiside bir sonraki gün hakkında konuşmadı.

O günğn sabahı ise Jennie hiç uyanmamayı dilemişti. Taehyung çoktan kalmıştı ve dün ki samimi tavırlarından eser bile yoktu. Fazlasıula ciddiydi.

"O gün biz hep beraber poker oynarken onların senden nefret ettiğinden haberin varmıydı?"

"Her zaman vardı ama sadece yalnızlık çok fazla yoruyordu beni, sensizlik çok yoruyordu... Sahte de olsa arkadaşım olması güzel bir şeydi!"

Jennie onun söyledikleriyle yıkılmıştı. Kim Taehyung gözüne hep acımasız, duygusuz, zengin züppe biri olarak görünürdü şimdi ise çok farklıydı.

"Jennie uçağa yanlız gitmen lazım beni takip ederlerse sana ulaşırlar, lütfen sadece uçağa bin ve git, tamammı?"

Jennie sadece kafasını sallayabilmişti. Bunu ne için yapıyordu bilmiyordu. Asla düzgün olmayacak geleceğü için mi? Huzurlu bir hayat için mi? Yoksa yaşamak içinmi? Buna emin değildi ama çok bencil olduğunu hissediyordu.

Çıkma zamanı geldiğinde Jennienin gözünden iki damla yaş süzüldü. Taehyung onun yüzünü elleri arasına almıştı ve parmaklarıyla göz yaşlarını silmişti.

"Yanında ki koruman sana yüklü bir miktar para vericek o paraları al, tamammı?"

Jennie başıyla onaylamıştı ve istemeyerekde olsa gelen arabaya güvenlikler ile beraber binmişti. Düşünceleri derindi hiç olmadığı kadar.