20.bölüm:Zeyno'nun aşk doktorları!

796 50 14
                                    

Selam :) Ben geldim, ve güzel bölümle geldim^^ Sonunda zeykeri kavuşturdum hadi gene iyisiniz ;) Beğenilerden herhangi bir gelişme yok ama hala Final yapıp yapmamamda karar veremedim ifinim.

İyi okumalar^^

-----

-Zeynep'ten:

Arkamı gördüğümde yaklaşık 20m uzağımda görüyorum onu..İkimizde şaşkınca birbirimize bakmaya başlıyoruz. Bana baktığı anda yüzü gülümsemeye başlıyor..

Duydu beni. Kerem duydu beni.. Şuan en mutlu günüm bugün..

Yavaş adımlarla birbirimize yaklaşıyoruz. Keremde yaklaşıyor. Sonunda aynı yerde buluştuğumuzda ani bir hareketle dudaklarına kapanıyorum. Kendimi ona bırakıyorum.. Elini çeneme götürüp beni kendine daha çok bastırıyor. Alt dudağımı sömürcesine emerken, bende elimi saçlarında gezdiriyorum. İnsanlarının ıslıkları ve alkışları eşliğinde öpüşmemiz son buluyor..

Gülümseyerek geri çekildiğimde gözlerimi kapatıp alnımı alnına yaslıyorum. Nefesini yüzümde hissediyorum.. Etrafa göz gezdirdiğimde insanlar mutlu gözlerle bize bakıyor. Biraz sonra hepsi dağılıyor. Kerem'in elini sımsıkı tutuyorum.

''Geliceğini biliyordum.''

''O zaman neden beni havaalanına kadar yordun şapşal!'' dedim omzuna hafif vurarak. Oda gülümsedi.

''Artık asla ayrılamam senden. İstesemde ayrılamam.''

Tekrar alınlarımız birbiriyle buluştuğunda Kerem, dudağımı tekrardan öptü. Geri çekildiğinde bende yanağını usulca okşadım.

''Ayrılmayacağız.'' Dedim yanağını okşamaya devam ederken. ''Asla.''

Havaalanından çıktık ve arabaya bindik. Nereye gittiğimiz hakkında en ufak bir fikrim yok ama umrumda değil. Kerem olayım yeter bana. O benim elimi sımsıkı tutsun, hiç bırakmasın başka hiçbirşey istemem.

Birkaç dakika sonra arabasını sahile çekiyor. Arabadan inip etrafıma bakıyorum. Karşımızda deniz ve yatlar.. Kerem gülümseyerek elimden tutuğu gibi kendimi Kerem'in yatında buluyorum. Bu gece hayatımın en güzel gecesi olacak sanırım.

''Kerem?'' dedim şaşkınca yüzüne bakarken. Oda saçlarımı okşayarak gülümsedi.

''Efendim , güzelim?''

Bana güzelim demesini ayrı bi seviyorum.

''Neden geldik buraya?''

''Herşeyden, herkesten uzak olmak istedim.'' Elimden tutarak yattaki koltuklardan birisine oturuyoruz. Kerem, başımı omzuna yaslamamı sağlıyor. ''Kötü mü etmişim?''

''Yo hayır, aksine. Ben burada çok mutlutum.''

Çenemi tutup göz göze gelmemizi sağladı. Gözündeki muttululuğu, sevinçliği görebiliyorum. Bu o kadar belli ki.

''Gerçeksin demi sen? Hayal değil yani?'' bu sorduğu sorusuna gülerek cevap veriyorum. Söyleyecek şey bulamıyorum. Sadece gözlerine hayranlıkla bakıyorum,yüzünü inceliyorum. Ben nasıl bu adama şans vermedim? Eğer biraz daha geç kalsaydım onu sonsuza dek kaybedecektim. Nasıl dayanırdım bu acıya?

Kendimi ona daha da yaklastırdım, dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Kerem refleks bir hareketle elini çeneme getiriyor, bende ellerimi saçlarında dolandırıyorum. Diğer elimde omzunda geziniyor. Sömürcesine ve tutkuyla öpüşürken telefon zili bu ani bozuyor.

OLMAZ BÖYLE ŞEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin