"Jihoon, haftalardır odandan çıkmıyorsun. Senin için endişeleniyorum."
"Ders çalışıyorum anne. İstediğin de bu değil miydi zaten?"
"Ama bebeğim-"
"İyi bir üniversite tutturacağıma eminim. Ellerine sağlık, yemek çok güzeldi." Ağzımı silip yerimden kalktım ve odama doğru ilerledim. Birkaç hafta önce roleplay partnerimin aslında annemin kurs arkadaşının yeğeni ve aramızın asla ısınamadığı Hyunsuk olduğunu öğrenmiştim. Ne tepki vereceğimi bilemiyordum. Aklımı meşgul etmesi için de derslerime daha çok ağırlık vermiştim. Bu nedenle de odamdan çıkmıyor, oldukça az konuşuyor, her bulduğum vakitte kitap okuyordum.
Ama yine de bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Ona karşı olan düşüncelerim neydi? Peki ya hislerim? Bunu ona söylemeli miydim? Yoksa kendime mi saklamalıydım? Aklımda milyonlarca soru vardı! Ve lanet olsun ki hiçbirine cevap bulamıyordum. Kendimi yüzüstü yatağa atıp bir süre öylece kaldım. Ardından yan dönüp derin nefesler aldım. Belki de, bunu yavaş yavaş onunla paylaşmalıydım. Telefonumu elime alıp uygulamaya girdim.
hoonie:
hey suuk~
burada mısın?
chssk:
evet
bir şey mi oldu?
hoonie:
sadece biraz konuşmak istiyorum
chssk:
tamam konuşalım
hoonie:
şimdi,
rp yaptığın birisi var diyelim
chssk:
evet
hoonie:
onunla birkaç kez uygun olmayan rpler bile yaptın
chssk:
uu sexting
en sevdiğim
hoonie:
suk!!
chssk:
tamam tamam kızma
anlatmaya devam et
hoonie:
aishh her neyse
o kişi senin gerçek hayatta da tanıdığın biri çıkıyor
ona nasıl davranırdın?
chssk:
nasıl davranmam gerekiyorsa öyle
hoonie:
bu açık bir cevap değil
chssk:
rpnin gerçek hayatta hiçbir önemi yoktur Hoonie
her şey sanalda kalır
bu yüzden onunla nasıl olmam gerekirse
öyle olurdum
hoonie:
ah anladım
bunu yapacağım
ah yani öyle yapardım
bende
ders çalışmam gerek
GÖRÜŞÜRÜZ :*
chssk:
görüşürüz :)
