Eve dönüş

130 28 7
                                    

➰➰
Selamun aleykum arkadaşlar.Bu kitap benim ilk türkce kitabımdır. Diğer kitabım Azerbaycancadır. Evet ben Azerbaycanlıyım.😊 Neyse çok uzatmadan buyrun hikayemle tanış olun.
⤵⤵⤵⤵

Multimedya-Sümeyra
(BurçinAbdullah)

Nihayet bu berbat ülkeden kurtuluyordum. Son kez döndüm, baktım. Buradan hatırımda kalan yalnızca acı olucaktı. Kalbimin acısı, yalnızlığımın acısı ve dışlanmanın acısı. Kendi ülkemde dindar olduğum için bu kadar dışlanmazdım asla. Burada dinime hakaret ediyorlar. Ve buna da fikir özgürlüğü diyorlardı.

Burası neresi mi? Burası Fransa.  Biliyorum çoğu insanın buralara gelerek burada yaşam kurmak en büyük hayali. Ama benim için öyle değil. Benim için burası üvey annem tarafından babamdan uzak tutulmak için gönderildiğim bir 'zindan'. Beni buraya göndermesine babam nasıl sustu anlamıyorum. Babam.... Babamı ne kadar özlemiştim. Şu an babama sarılmak için sabırsızlanıyordum.

Beni buraya üvey annem babamdan uzak tutmak için göndermişti. Hem beni babama kıskandığı için, hem  de onu başka biriyle yakaladığım için. Babama söyleyeceğimden çok korkmuştu. Söyleyecektim zaten. Ama izin vermedi. Ve ismimi buraya, bir yatılı okula yazdırdı. Babamı da 'çok iyi, disiplinli okul' falan diye babamı ikna etmeye çalıştı.  Babamın artık aklını almıştı bu kadın ve sonuç olarak da babam da izin vermişdi.

Aslında okul o kadar da berbat değildi. Sadece olarak disiplin vardı. Aşırı disiplinli bir okuldu. Akşama kadar ders çalışmaktan canım çıkıyordu. Onun -yani üvey annem Ebrunun beni bu okula göndermesinin sebebi ise babamla çok konuşmaya vaktim olmazsa hiç bir şey anlatamazdım. Ama zaten artık hiç bir şey anlatmazdım ki. Beni kaç yıl babamdan ayırmıştı. Hiç bir şey yapamazdım.
'Korkuyordum'.

İlk zamanlarda tatillerde geliyordum evime. Ama olmuyordu işte. Yine babamla doya doya vakit geçiremiyordum. O kadın bir daha babamı kandırıp beni daha uzak bir yere gönderir diye korkuyordum. Bu yüzden eve geldiğimde odama girip hiç çıkmazdım. Ve odamda da yalnızca ağlamakla meşgul olurdum. Böylelikle artık sonralarda tatilde bile eve gelemedim. Bu sebepten babamı bu kadar özlüyordum. 

Bu düşüncelerle uçağa binmiştim. Yerime geçip oturduğumda farkına vardım ki, eve ulaşana kadar yapacak hiç bir şey yok. Ve her zaman ki gibi annemin  öldüğü gün aklıma geldi. Hiç gözümün önünden kaybolmuyor zaten.

" -Alo babacığım nerede kaldın? Ben kaç saattir seni bekliyorum burada
   
İkinci sınıfta okuyordum. Ve babam 5 dakika geciktiği için öğretmenimden telefonu almış babamdan hesap soruyorum kendimce.

-Canım kızım kaç saat ola bilir ki acaba?Hmm bir bakayım-saatine baktı- tamı tamına 7 dakika olmuş.

- 7 dakika olmuşmuş. hıh.  Bana ne. Beni 7 dakika unuttun işte. Küstüm senden.

-Prensesim küsme benden. Benim işim çıktı o yüzden gelemedim. Anneni aradım o gelip alıcaktı seni. Hatta şimdilere orda olur. -dedi babam. Ve evet annemi uzaktan gördüm yolun diğer tarafındaydı.

-Aaa baba annemi gördüm. Geliyo bu tarafa. Neyse hadi ben  öptüm seni.

-Ben de seni kızım dikkat et.

Telefonu öğretmenime verip teşekkür etdim ve  kapıdan dışarı çıktım. Annem şu anda yolun bu tarafına geçiyordu yüzünden eksilmeyen gülümsemesiyle.
'Annecimm' deyip  anneme doğru gidiyordum ki, gözümün önünden jet gibi şey uçup gitti. Tabii bu arabaydı. Peki annem? Annem nereye kayboldu. Hatta bağırtı sesi de duydum. 'Anne' diye fısıltı çıktı ağzımdan. Sonra o tarafa doğru bir adım attım.

KADER ÇİZGİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin