"Bence güzel bir proje oldu. Sence?"
"Kook, bu hayatımda yaptığım en güzel proje şeysi."
"O kadar mı beğendin?"
"Evet! Çok güzel oldu."
"Zaman alan her şey güzel olur zaten."
"Ve geç oldu, hem de baya. Benim gitmem lazım. Rica etsem eve kad-"
"Tabi ki, bu karanlıkta seni tek başına bırakmam."
Gülüşüne karşılık verdim ve kapıya doğru yürümeye başladık. Gerçekten projemiz harika olmuştu, onun fikriydi. Hatta çoğunluk olarak o yapmıştı. Onunla geçirdiğim bu vakitte onun utangaç ama bir yandan da eğlenceli birisi olduğu kanısına vardım.
Ayakkabılarımı giydik ve eve doğru yürümeye başladık. İkimiz de çok sessizdik, en sonunda dayanamadım ve konuşmaya başladım..
"Ailen nerede?"
"Onlar işten geç dönüyorlar."
"Saat gece 1, daha ne kadar geç gelebilirler ki?"
"Ya daha geç gelirler ya da hiç gelmezler. Yoğunluğa bağlı."
"Anladım, üzülüyorsundur galiba. İstersen bazen seninle vakit geçiririz. Olur mu?"
Kafasını bana çevirdi, ilk başta efkar dolu olan bakışları bana geldiğinde umut doldu. Onu anlamakta zorluk çekiyordum.
"Aslında beni üzmüyor ama bazen gezeriz falan. Ben de evde bir o yana bir de bu yana dönüp durmam."
Ellerimi çırptım, o da benim bu çocukça tavrıma gülerek karşılık verdi.
Tam o sırada telefon çaldı, jenjen arıyordu."Alo, jenjen. Merak etme, geldik sayılır."
"Hayır lili, çabuk git ve dondurma falan al. Canım çekti."
"Ama yolu yarı-"
"Seni seviyorum köl-"
Ve bip sesi. Gerçekten mi...telefonum kapanmıştı.
"Şey sen eve git, benim almam gereken şeyler var."
"Bu saate mi? Saçmalama, hem bana da spor olur."
"Tamam~,zaten çok uzakta değil."
"Tamam, gidelim."
Onunla beraber yürümeye başladık ancak nerdeyse yarım saattir yürümemize rağmen hâlâ marketi bulamamıştık.
"Jungkook, şuan tam olarak neredeyiz?"
"Sen bilmiyor musun?, ben buraları bilmiyorum ki"
"Doğru, bir şey yok. Devam edelim, demek ki daha uzaktaymışız."
"Emin misin? Belki de geçmişizdir."
"Eminim, evet. Kesinlikle, Devam edelim biz. Birazdan karşımıza çıkar zaten."
"Gidelim, Sıkıntı yok da evden ne kadar uzaklaştık acaba?"
"Ee 10dk falan. Yürüyünce çok gibi gelmistir de çok olmadı. Evet, devam edelim."
"Edelim bakalım."
Ve bu şekilde en az 1 saat daha yürüdük. Kaybolduğumuzu biliyordum, o da biliyordu ama ben bir şey demedigim için konuşmuyordu.
"Kook, biz galiba kaybolduk."
"Ben de ne zaman dile getireceksin diye bekliyordum."
Utançla başımı eğdim, gerizekalı lili. Kayboldunuz işte, niye biliyormuş gibi devam ediyorsun ki.
"Ee telefonundan bakta eve gidelim."
"Doğru,telefon."
Dedim ve elimi cebime attım. Aaaa....telefonumun şarjı bittimişti.
Elimi kafama götürdüm ve tam kafama vurucaktım ki kook tuttu. Keşke onu dinleyip telefonu şarja taksaydım. Gözlerine baktım, çok tanıdık geliyordu."Sıkıntı yok, en kötü ne olabilir ki?"
Ve gök gürüldedi..bir kez daha bakıştık. Bana mahçup bir gülümseme sundu. Sonra ise onunla beraber sığınabilecek bir yer aradık. O telefonunu evde bırakmıştı, çıkmadan önce söylemişti.
Karşımızda bir park vardı, kaydırakların altında sığınmak için oraya doğru koştuk. Saçma sapan konuşmalarımız ile tahminen bir yarım saat daha geçmişti.
Yağmur da hızını yavaşlamıştı."Islanmayı sever misin?"
Sorusuna karşılık başımı salladım. Ne alakaydi?
"Burada daha fazla bekleyemeyiz. Yeterince dinlendik, eve doğru koşalım."
Son çare olarak tekrardan kafamı salladım. Tam kaydırağın altından çıkacakken montunu çıkarıp bana verdi, tabi ki reddetmedim. Hasta olsam kızların bana bakacağını sanmıyordum.
Sonrasında ise arada bir mola verip eve doğru koştuk. Ben en çok ona üzülüyordum, onun evi daha da uzaktaydı. Ne olursa olsun sonunda sıcak yatağıma kavuşmuştum. Tabi ki jennie'den azar işitmiştim. Geç kaldığım için değil, dondurma almadığım içindi...
◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇
Alın size bölüm. Bu arada anna'nın kitabına kitabına bakmayı unutmayın.https://my.w.tt/IOEQnVg39bb
Buradan ya da @Lovely_goddes hesabından ulaşabilirsiniz.
İyi akşamlar~~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yellow Hope◇Liskook
Fanfiction"Bana neden umutlarına sarı renk diyorsun diye sormuştun, hatırlıyor musun? Sana o gün diyememiştim ama nedeni sendin lisa." "Sen sarı rengini seviyordun, bu yüzden benim umutlarım sarıydı..." (Ara verildi)