Bölüm 3

142 7 0
                                    

Kemal hoca bizden bugüne kadar yaşadığımız bizi mutlu eden tüm olayları tekrar yaşayıp yaşadığımız anların fotoğraflandığı bir albüm hazırlamamızı istedi.

Tabiki ingilizce olarak, bir anda düşünmeye başladım. Çünkü;

Benim albüm olarak getirebileceğim hiç mutlu anlarım yoktu çok da iyi bir bir çocukluk geçirdiğim söylenemezdi.

Ben düşüncelere daldığım sırada Yağız'ın beni dürtmesiyle normal hayatıma geri döndüm.

Yağız'ın suratına bakınca şaşkın şaşkın bana bakışı çok hoşuma gitmişti onu o anda öpmek istemiştim ama işte yine okul !!.

Yağız hala bana bakıyordu moralimin bozuk olduğunu anlamaması için ona gülümsedim karşılık olarak elimi tuttu ve dersi dinlemeye devam ettik.

Okuldan çıktıktan sonra sadece eve gitmek istemiştim. Yağız ise her zaman ki gibi günü birlikte geçirmek istedi. Onu öperek özür diledim ve eve doğru yürümeye başladım.

Yürürken aklım ister istemez Kemal hocanın verdiği ödeve takıldı takılmaması mümkün değildi zaten dersi sevmiyordum birde böyle bir ödev verince daha da nefret ettim eve yürümeye devam ederken telefonumun "yeni mesajın var" melodisi ile düşüncelerden kurtulup telefonu çantamdan çıkardım mesaj sevgilimdendi.Bende ister istemez heyecanlanmıştım gülerek mesajı açtım.

Mesajda;

"-Bu kadar derin düşünmen gereken benim bilmediğim ne var ?." yazıyordu.

Yazıyı görünce şaşırdım ve bir anda durdum ne yapacağımı bilemedim bir süre sokak ortasında öylece dikildim.

Kendime gelmemi sağlayan şey Yağız'ın attığı ikinci mesajdı.Hemen mesaj açıp okumaya başladım..

"- Bak sevgilim sen benim hayatta değer verdiğim ilk kişisin seni çok sevdiğimi ve her zaman sevmeye devam ediceğimi unutma ayrıca bana anlatamayacağın hiçbir şey olmamalı hayatta.

Sevgilimi gerçekten çok sevdiğimi tekrar anlamıştım. Mesajı okuduktan sonra gerçekten bugün için en mutlu olduğum an olarak düşünmüştüm.Daha sonra ise bu olay ikiye üçe hatta dörde katlanmıştı. Nedeni ise Yağız beni öyle üzgün gördüğü için dayanamamış ve beni takip etmişti. Bunu arkamdan gelip bana sarıldığında anlamıştım.

2 dakika boyunca sokak ortasında birbirimize sarılmış şekilde kaldık. Ama tabii ki bu an bana çok kısa gelmişti. Onun bu derece düşünceli olmasını gerçekten çok seviyordum.

Daha sonrasında hiç konuşmadan evime yakın olan parka gidip oturmaya başladık. Sessizliği bozan tabikide Yağız oldu.Bana ne olduğunu sordu biraz bekledikten sonra onu gerçekten çok sevdiğimi düşündüm ve düşüncelerimi paylaşmayı istedim. Sonuçta o benim en sevdiğim insandı ve tabikide acılarımı onunla paylaşmalıydım. Konuşmamı bekleyen gözlerle bana bakıyordu, bense nereden başlayacağımı bilmediğim için ona dönerek ;

"-Nerden başlayacağımı bilmiyorum." dedim.

Elini yanağıma koydu ve bana ;

"-İstediğin yerden.." dedi.

O böyle söyleyince rahatladım ve anlatmaya başladım ;

"- Nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama sana saçma gelebilir belki de gelmez Kemal hocanın verdiği ödevi düşündüm tüm gün boyunca.Benim ailemle olan anılarım yok yani mutlu olduğum gerçekten de albüm oluşturabileceğimi düşündüğüm bir anım yok.Yağız gerçektende düşündüğüm zaman canımı çok yakıyor.

Bu söylediklerim üzerine çok üzülmüş olacak ki bir anda kolunu boynuma doladı beni kendine çekip sarıldı.Bu yaptığı beni biraz olsun rahatlatmıştı.

Çünkü ;

Sonunda gerçekten beni seven ve değer veren birinin olduğunu anlamıştım.

Yağız bana tekrar döndü ve çok harika bir fikri olduğunu söyledi. Benim sorduğum sorulara cevap vermedi ve eve doğru yürümeye başladık. Beni kapının önüne getirdi yarın saat 1' de hazır olmamı söyleyip evin önünden alacağını belirtti.

Böylece yarın saat 1 'de sözleşmiş olduk. Ne yapacağını gerçekten çok merak ediyorum.Aklında bir fikir vardı ve bana bunu söylemeden gitmişti sadece yarın buluşacağımızı biliyorum. Meraktan tüm gece boyunca uyuyabileceğimi sanmıyorum.

Kapının önüne geldiğimde anahtarlarımı çıkarıp kapıyı açtım. Her zamanki gibi beni kimse karşılamadı. Evde kimse yoktu her zamanki gibi..

Ne

"- Yemek hazırlayalım karnın aç mı ?." diye soracak biri ne de bana

"- Bu günün nasıl geçti." Diyen biri.

Gerçekten canımı sıkıyordu bu olanlar.Odama geçtim ve kıyafetlerimi değiştirip üzerime eşofmanlarımı giydim en sevdiğim renk olan mavi eşofmanlarımı. Mavi rengini çok seviyorum nedenini bilmiyorum ama sanki beni hayata bağlıyor gibi geliyordu.

Giyindikten sonra banyoya geçtim elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa gidip birşeyler atıştırmak için buzdolabını açtım ve sonra tekrar geri kapattım.

Gerçekten artık tek başıma yemek yemek istemediğimi hissettim. Sonrasında odama geçtim ve kitabımı açıp okumaya başladım. Tabii kitap okuyamadım çünkü yarın bana nasıl bir sürpriz hazırladığını çok merak ediyordum.

Aklıma takılan ödevi bir nebze olsun unutmaya başlamıştım. Beni seven birinin her zaman yanımda olup destek vermesi çok hoşuma gidiyordu.Sevgilim iyiki vardı. Yarını merakla bekliyorumm...

Aşka Dair Sırlar(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin