DOSTLUK

645 9 1
                                    

Hava yağmurlu üstümde bir ağırlık. Saçlarımı elimin içine aldım gözlerimi ovuşturdum dokuz civarı kalktım. Okul vardı,ikinci günümdü artık tanışma faslı'da geçmişti tabi. Gerginliğimde az da olsa üstümden kalkıvermişti. Üzerimi giyindim ama nasıl halsizim,uyumazsan gece tabi böyle olur diye mırıldandım kendi kendime. Mutfağa geçtim kahvaltı hazırdı oturdum. Annem ile beraber kahvaltımı yaptım saat dokuz buçuğa doğru yola koyulduk,okula vardık.

Kapıdan içeri girerken nedense her defasında içimi bir şey büküyor gibiydi bir endişe oluşuyordu aklımda nedensizce. İçeri girdik yapmacık gülüşler çoktu. Birbirini seviyor gibi yapan öğretmenler,birbirine oyuncağını vermek istemediği için tartışan arkadaşlarım her kes kendi dünyasındaydı.Kevser öğretmenim yanıma usulca geldi ve bana doğru eğildi;

-Nasılsın birtanem? -diye sordu-
-İyiyim öğretmenim siz nasılsınız? -dedim-
-İyiyim canım bende iyi olduğuna sevindim gel sınıfa geçelim beraber -dedi-

Sınıfa doğru yürümeye başladık,şimdiden sıkılmıştım. Çok gürültü vardı,kalabalıktı ben ise sessizliği seven bir çocuktum alışık değildim.

Sırama oturdum yanıma hafif esmer epey uzun saçlı bir kız geldi ve;
-Merhaba -dedi-
Çok şaşırmıştım,sınıfta yirmi kişilik bir mevcudumuz vardı ama yanıma gelen tek kişiydi.

-Merhaba -dedim-
-İclal ben ya senin adın nedir? -diye sordu-
-Nehir bende tanıştığıma memnun oldum -dedim-

Gülüştük,konuştuk birbirimize kendimizden bahsettik,hoşlandığımız şeylerden,en sevdiğimiz bebeklerden bahsettik. Epey sevmiştim çok sıcak kanlı birisiydi bana çok iyi gelmişti. Güler yüzlü çekik gözlü güzel bir kızdı. Onunla arkadaş olduğum için çok mutluydum. Yemek yeme saatimiz gelmişti, yemekhaneye indik. Mor ve pembe sandalyelere oturduk. İlk yediğimiz yemek kuru fasulye pilavdı. Gülerek mutlu,huzurlu yedik yemeğimizi. Sonrasında öğretmenimiz ile beraber ettiğimiz şükür duasıyla son buldu ikinci okul günümüzde.

Sınıfa geçtiğimiz zaman rehber öğretmenimiz diye anılan bir öğretmen beni çağırdı. Adımı nereden biliyordu dedim kendi kendime saçma bir şekilde. Odasına doğru yürümeye başladık ama nasıl gerginim. Bana ailemi sorucak diye ödüm kopuyordu. Odanın önüne geldik ve bana buyur canım içeriye dedi. Dinledim ve usulca korkar adımlarla içeriye girdim.

Hafif yanıma yaklaştı ve oturdu.
-Merhaba Nehir ben Elif okulumuzun rehberlik öğretmeniyim ve seninle biraz konuşmak istedim. -dedi-

Korkuyordum. Benimle ne konuşabilirdiki? Umarım yine ailemi soran karamsar saçma sapan sorular duymama mahal olmazdı. Okula geldiğimden beri sürekli her kes üstüme düşüyordu,benimle ilgileniyordu. Bu bana olan sevgilerinden ziyade yaşadıklarımdı. Bana acımalarını istemiyordum.

Bende her kes gibi onların gözünde normal bir öğrenci olmak istiyordum. Sıkılmıştım çünkü bu tavırlarından her kesin. Sabah okula her geldiğimde yanına çağırıldığım bir öğretmen istemiyordum. Artık son bulsun istedim hep. Sessiz bir ses tonuyla;

-Tabi sizi dinliyorum öğretmenim.
-Direk konuya girmek istiyorum açıkçası kuzum. Kevser öğretmenin ailenle biraz konuşmuş ve sıkıntıların olduğu konusuna değindi. Sessiz,sakin bir kızsın. Bana anlatmak istediğin şeyler var mı canım biraz da olsa konuşarak içinin rahatlayacağına eminim. Hadi seni dinliyorum.

Delirmek üzereydim neden sorup duruyorlar anlamıyordum. Hiçbir şey anlatmak istemiyordum. Bana insanların acımasını istemiyordum. Ama onlar ısrarla üstüme gelmeye devam ediyordu. "Mutluyum işte tamam anlayın"demek çok istiyordum ama diyemiyordum tabi ki.

KADERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin