YENİBİROKUL

937 8 1
                                    

Hayatın zorluklarını yaşayarak öğrendim. Hayatın güzelliklerinin benden yana olmadığını acı çekerek öğrendim. Yüzüm ne zaman gülse kısa zaman da acı çekeceğimden emindim hep.

Kuşların cıvıldaması, çocukların kahkahası, elinde dondurma ile ailesinin elini tutup gezen çocuklar,bile iyi geliyordu. Mutlu olmam için kuşların cıvıldaması,çocuk kahkahası bile yeterli olabiliyordu. İnanabiliyor musunuz akranlarım gibi para pul dan ziyade beni dünya üzerindeki güzellikler mutlu ediyordu. Hayattan hep mutlu olmayı diledim.Yağmurlu bir gün ve anaokulumun ilk günü. Herkes çok mutlu kimisi ağlıyor,ailesinden ayrılmaktan korkuyor. Ben hiç ağlamadım,aksine mutluydum. Okul bana çok iyi geldi hep.

Arkadaşlarım,öğretmenlerim,oyunlarımız hep çok iyi gelirdi bana. İçeri biraz da olsa korkar adımlarla girdim,gerilmiştim. Annemi öptüm ve girdim. Çevremde çok insan vardı. Usulca sınıfıma girdim ve oturdum. Sandalyenin sertliği dikkatimden kaçmamıştı tabi.

Birbirinden çekinen onlarca çocuk ve kafamdaki uğultuyla şimdi ne yapacağım dedim. Kapı açıldığında içeri giren uzun saçları kar beyaz yüzü olan orta boylu güzel bir bayan girdi sınıfa. Merhaba çocuklar diye seslendi sesi incecikti duyduğumda tebessüm etmemi sağlamıştı.

-Merhaba çocuklar nasılsınız?
-İyiyiz öğretmenim siz nasılsınız?
-İyiyim bende hoşgeldiniz -dedi-

Şaşkındım,ilk kez bu kadar insanla aynı ortamdaydım. Tanışma faslı başladı tabi ve sıra bana geldi. İnce sesiyle,topuklarından çıkan seslerini saydığım bana doğru konuşarak gelen öğretmenim "sen kimsin bakalım"dedi. "Mmm ben,ben şey". Ne diyeceğimi bilememiştim her çocuk gibi değil miydim ben? Seninle daha sonra tanışalım fıstık dedi ve gitti.

-Oyun oynamak ister misiniz çocuklar?
-Evet, diye mırıldandı her kes.
Oyun oynamayı seven bi çocuk değildim sohbet etmek gülmek daha iyi gelirdi bana hep. Öğretmenimin dikkati benim üstümdeydi sessizlik oluştu ve bana doğru eğilip "oynamak ister misin canım"dedi. "Mmm hayır öğretmenim" dedim ve "peki" diyip gitti.

Bi köşede oturdum legolarla oynadım tek başıma tabi o sırada dikkati bende olan iki çift göz var üzerimde. Zil çaldığında her kes dışarı çıktı. Öğretmenim yanıma gelip;

-Adın ne bakalım senin?
-Nehir ben öğretmenim
-Anladım benim adımda Kevser canım. Nasılsın iyi misin kendini nasıl hissediyorsun.
-İyiyim öğretmenim uykusuzum biraz. -dedim-

Gel bide içimi gör diyebilseydim keşke. Bir gün öncesinde ailemin tartıştığını ,babamın annemi dövdüğünü söylemeye dilim varmadı. İnsanların bana acımasını bilmek dünyada en çok nefret ettiğim şeylerden biri idi. Konuşmaya devam etti;

-Baban ve annen yaşıyor mu canım?
-Evet
-Ailen ile arasın nasıl peki?
-Güzel
-Lavaboya gitmek istiyorum müsaadenizle
-Tabii ki -dedi-

Gözlerinde görebiliyordum öğretmenimin bir şeyleri anladığını,endişeli ve buğulu gözleriyle süzmüştü beni. "Tabi ki" derken bile gitme anlat dinlerim der gibi baktı bana. Çok istiyordum anlatmak bir şeyleri içimde birikmişti artık yaşadıklarım ama olmuyordu,kimseye kendimi anlatamıyordum.

Ya acırlarsa,ya üzülürlerse bana der dururdum hep. Tuvaletten döndüm ve sınıfa girdim saat iki buçuk civarı. Okuldan çıkmak için üzerimizi giyiniyoruz. Saatimiz geldi kapıdan çıkarken kolumu birisinin tutmasıyla kafamı çevirdim karşımda Kevser öğretmenim vardı. "Biraz konuşabilir miyiz dedi"bana. Reddetmedim,"olur tabi öğretmenim konuşalım"dedim ve ürkek adımlarla sınıfa doğru yürümeye başladık.

İçimden ne konuşmak istiyor acaba,ne öğrenmek istiyor,ne söyleyecek kafamı bunlarla yol boyu bulandırdım. Sınıfın önüne geldik ve bana "biraz bekler misin beni canım"dedi. "Tabi" dedim ve oturdum. Yanıma usulca geldi ve oturdu,saçımı okşadı.

-Hayat hep mutlu etmez bizi kuzum. Çok küçükken ailem ile hiç mutlu değildim. Babam beni hep döverdi aynı şekilde annemi de. Eve para getirmezdi,harçlık vermezdi,annem buz gibi havalarda kendi başına çabalar çalışırdı. Bazen annelerimiz fedakarlık yaparlar. Bir şeyler için çabalarlar. Benim annemin de amacı bendim benim mutluluğum ve biryerlere gelebilmemdi. Ne yaşadıysa sustu kuzum ne olduysa sesini çıkarmadı. Ne olursa olsun kendini hayata kapatma bak ne güzel ismin var ona layık ol gül hayatınla barışık ol.

-İçimden nerden biliyor dedim. Sadece susup tebessüm ettim istemsizce o an bir şeyleri öğrendiği için üzülüp sinirlenmemiştim bile.

-Ne güzel gözlerin var senin öyle. Bu arada ailene kızma dersten sonra hareketlerinden ötürü endişelenmişim için aileni arayıp konuşmak istedim ve onlarda yanında olmam için benden rica ettiler. Ben senin yanındayım canım hiç bir zaman yılmak yok tamam mı?

-İyi ki varsınız öğretmenim dedim ve bana sıkı sıkı sarılan sıcacık bir kucak tattım o gün. Artık gitmem gerekiyordu. Öğretmenime sıkı sıkı sarılıp kapıda bekleyen annemin yanına gittim.

Eve vardık,odama geçtim üzerimi değiştirdim. Yemeğe oturduk,tabi her çocuk gibi ilk günün nasıl geçti diye soran bi ailem yoktu olsun şöyle düşünün biraz hiç okula gidemeyenler vardı ailesi göndermeyen,maddi durumu olmayan çok çocuk vardı benim ailem sormamış ben ne kaybedebilirim ki? Uyumak için odama geçtim yatağıma uzandım ve düşündüm ilk okul günüm garipti melek gibi bir öğretmene sahip oldum beni çok seven,bana çok değer veren merak ediyorum ileri günlerde beni neler bekliyor.

KADERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin