Bir Hogwarts Rüyası

Bölüm 6

Şu anda odamdayım ve Yerin'le yaklaşık 1 saattir telefonla mesajlaşıyorduk. Mesajlaşıyorduk derken bana onu Draco'ya nasıl fark ettireceğimi sorup duruyordu. Hatta her 2 kelimesinden bir Draco oluyo.... Galiba gerçekten seviyo Draco'yu.... Yerin gerçekten iyi bir arkadaş. Ne olursa olsun bir şekilde ona Draco konusunda yardımcı olucam... Bunları düşünürken karnımın guruldamasıyla saate baktım. Akşam yemeği saati çoktan gelmişti. Ama ortak salona kadar gitmeye hiç halim yoktu açıkçası. Galiba sabah hasta olmuştum. Çünkü ellerimle yanaklarıma dokunduğumda ateşimin olduğunu fark ettim. İstemeyerek de olsa yatağımdan kalkıp hızlıca duşa girdim. Daha sonrasında üstümü giyinip saçlarımı bir havluyla kurulayıp kendimi yatağa attım. Acaba aşağıya insemiydim. Çünkü karnım gerçekten çok açtı. Acaba Yerin'den bana yiyecek bir şeyler getirmesini mi isteseydim? Ya şu anda meşgulse ya da işleri varsa? En iyisi onu rahatsız etmemek.... Yaklaşık 3 dk'dır karnımın guruldamasıyla birlikte tavanı izliyordum ve yavaş yavaş başım ağrımaya başlıyordu. Tam ilaç içmek için yatağımdan kalkacağım sırada telefonuma gelen mesaj beni engelledi. Telefonumu elime alıp mesajın kimden geldiğine baktığımda rehberimde kayıtlı olmayan bir numaradan garip sayılabilecek bir mesaj geldiğini gördüm. Mesajda şu yazıyordu;

054632*****: ''Bugün yemeğe gelmedin?''

Bu da kimdi şimdi?

''Kimsiniz?''

''Ben Sunwoo.''

''Sana numaramı verdiğimi hatırlamıyorum?''

''Vermedin zaten. Ben kendim buldum:)'' dedi.

Bide marifetmiş gibi söylüyor yaa!

''Sanane benim telefon numaramdan! Neden sana vermediğim halde numaramı bulmaya çalışıyorsun?! Hem nereden buldun numaramı?!''

''Hangisine cevap veriyim?'' dedi.

Şu anda güldüğüne yemin edebilirim ama kanıtlayamam....

''Hepsine.''

''Bir şekilde buldum işte. Hem de çok kolay oldu:)''

''Peki neden mesaj attın?''

''Sana attığım ilk mesajı okumadın galiba?'' dedi.

Bana attığı ilk mesaj.... Hemen mesajlaşma sayfasını yukarı kaydırdım ve bana yazdığı ilk mesajı okudum. Bugün neden yemeğe gelmediğimi soruyordu.

''Yoo okudum.''

''Ne yazıyormuş peki?''

''Bugün neden yemeğe gelmedin?''

''Evet cevap vericek misin peki soruma?''

''Canım yemeğe inmek istemedi. Bide aşağıya inmeye üşendim.''

''Hasta falan değilsin dimi?''

''Hastayım.''

''Tam da tahmin ettiğim gibi. Sabah mı hasta oldun?''

''Galiba.''

''Sana yiyecek bişeyler getirmemi ister misin?''

Açıkçası buna hayır diyemezdim çünkü çok açtım.

''Evet.''

''Ne getiriyim?''

''Yemek?''

''Tamam, ben 10 dk'ya geliyorum. Kendine dikkat et. Bye bye.''

''Bye bye.''

Eveett, yemek işinide hallettimm. Artık mutluyum. Çünkü karnım doyucak. Hemen unutmadan Sunwoo'nun numarasını kaydettim. Acaba numaramı nereden bulmuştu? Yoksa Yerin mi verdi? Ama eğer öyle bişey olsaydı o bana söylerdi değil mi? Umarım!

Daha sonra Sunwoo'nun gelmesini beklerken tavanı izlemeye başladım.