Kuşlar uçuşuyor bir anda uçurumun kenarı ambulanslar, polisler ve can kurtaranlarla doldu. Sessiz sakin uçurum sadece kuş sesleriyle inlerken şimdi ise bağırışmalar vesiren sesleriyle inledi. Araba paramparça olmuş şekilde çıkarıldı. Arabanın kapıları kesilerek ilk önce kainat sonra önder çıkarıldı. Diğerlerinin çıkması biraz uğraştırdı ama uzun uğraşlar sonucu diğerleride çıkarıldı. Ambulaslarla hastaneye götürüldüler. Hastanenin içi bir anda karıştı. Hastanenin önüne gelen bir taksiden seniha ve müfit indi. Senihanın ağlamktan kıp kırmızı olan gözler müfitin ise seniha dahada üzülmesin diye kendini sıka sıka hastaneye kadar gelmeleri. Bir anda üç ameliyat hanenin kapıları açıldı ve sedyelerin üstünde can, özgür ve almila çıkmıştı. Yoğun bakıma alındılar. Kazayı en hafif bu üçlü atlatabilmişti. 1 saat sonra bu sefer önder, kainat ve şebnem çıktılar ameliyattan. Seniha şebnemi o şekilde görünce
Seniha: Canım benim teyzesinin bir tanesi geçicek bu günlerde geçicek.
Bir eksik vardı SELİM. Bir tek o çıkmamıştı ameliyattan. Demekki durumu en ağır durumu olan selimdi demekki. Doktorların 4 saatlik uzun uğraşlarından sonra ameliyat başarılı geçmiş sayılmazdı.
1 Ay Sonra
Güneş vurdu perdenin arasından yüzüne o kocaman gözleri açıldı uykusunu alamamış bir şekilde.
Şebnem: Bir gün daha geçti. Uyan artık aşkım uyan. Özledim o sesini lütfen aç o gözlerini.
Diyordu elleriyle sım sıkı tutuyordu selimin elini. Gözlerinden süzüldü iki damla göz yaşı al al yanaklarından düştü üzerindeki tişörte. Elini götürdü selimin yüzüne saçlarını düzeltti, yanağını okşadı. Bir an onu ilk gördüğü o hava alanını hatırladı. Bi an içinden hıçkıra hıçkıra ağlamk geldi ki kapı açıldı ve
Seniha: Kaç gündür boğazından bir lokma sıcak bir şey geçmedi. Hadi şu çayla ve tostu ye canım.
Şebnem: Saol teyzoş ama istemiyorum.
Seniha: Şebnem senin güçlü olman lazım yoksa selime bi faydan olmaz hadi inat etme de ye.
Şebnem zorlada olsa bir iki olkma bir şeylet yedi nihayet. Can ve özgür onuları asla yanlız bırakmayıp gece hastanede kalmışlardı. Sonra kızlar geldi. Şebnemi biraz alıp hava almaya dışarı çıkardılar. Biraz konuşmaya çalıştılar şebnemle kafası dağılsın diye kainat girdi lafa
Kainat: Kuzum hadi be canım kendini böyle bırakma. Biz eski şebnem gürsoyu istiyoruz. O güçlü, inatçı ve dirayetli kızı istiyoruz nerde bizim şebomuz.
Bir anda şebnem kafasını kaldırdı ve müfit abiyi gördü. Bi anda fırladı ayağa.
Müfit: Şebnem, şebnem selim gözünü açtı koş.
Demesiyle şebnem fırladı selimin yanına. Selimi gözünü açmış bir şekilde görünce içinden çığlık atmak istedi bir an. Doktorlar geldi şebnemi dışarı çıkardı. Şebnem yerinde duramıyordu. Bi oray bi buray gidip geliyordu. Doktor kapıyı açtı ve alçak ses tonuyla
Doktor: Gözümüz aydın. Selim uyandı.
Can: Peki göre bilirmiyiz.
Doktor: Çok yormadan göre bilirsiniz.
Şebnem hemen tekrar girdi içeri. Selimin elini tuttu ve öptü.
Şebnem: Yarabbim sana şükürler olsun.
Almila: Evren sonunda bize pozitif etkiler yolladı.
Özgür: Kadınım benim nede güzel konuşuyorsun.
Can: Cilveleşmeniz bittiyse selimle ilgilenebilir miyiz?
Özgür: Tamam.
Selim kendini biraz zorlayarak kısık bir ses tonuyla.
Selim: Canım
Şebnem: Kendini yorma aşkım.
Dedi. Belkide o an herşeyi bittiği an olabilirdi. Hiçbiri uyanamaya bilirdi. Açamaya bilirlerdi gözler. Artık hepsi ikinci baharını yaşıyorlardı...
Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Son Yeni Bir Başlangıçtır(ŞEBSEL)
RomanceHerşeyin bittiğini sandığımız uçurum aslında herşeyin başlangıcı oldu bizim için...