мy тwo dαdѕ » ѕυpeтғαмι̇ly•Stucky

•Fifteen•

"Beni artık çözebilir misin?" diye sordu yumuşak bir sesle. Adam dışındaki siyah yaratığı tamamıyla içine soktuktan sonra kafasını sallayıp Peter'ın yanına gitti.

"Üzgünüm. Ben bu kadar sakin kalacağını düşünmemiştim." dedi gergin bir şekilde gülüp. Peter adamın yüzünü ilk defa görüyordu. Kendisinden büyük olduğu belliydi. Utangaç bir hali de vardı.

"Eddie. Sana ne olduğunu bir bakışta çözemem fakat avengers bunu yapabilir."

"Ben korkuyorum..." dedi adam yüzünü öne eğerken. Peter kaşlarını çattığında Eddie içine derin bir nefes çekti. "Beni ondan ayırırmalarından korkuyorum."

•

Bucky eşinin saçlarını geriye çektikten sonra kapalı gözlerine bir öpücük bıraktı. Steve serumu aldıktan sonra tüm krizleri bitmişti fakat yaşanan olaylar krizleri tetiklediği için tekrardan başlamıştı ve bu Bucky'i korkutuyordu.

"Henüz bir haber yok. Şehrin tüm kameralarına baktım..." diyerek içeriye girdi Tony. Bucky gözlerini Steve'in yüzünden çekmeden kafasını yavaşça salladı.

"Bak dostum, ben üzgünüm..." diyerek Bucky'nin yanına geldi Tony. Bir elini adamın omuzuna koyup hafifçe sıktı. "Böyle bir durumda sana o kadar sert çıkışmamalıydım. Sadece Steve'in o halini görünce elim ayağım birbirine karışıtı ve sen yoktun. Onun o anda bana veya bir başkasına ihtiyacı yoktu. Bir tek sana ihtiyacı vardı."

Bucky alt dudağını hafifçe ıslatıp kafasını Tony'e çevirdi. "Biliyorum sadece ben belki bir şeyler bulabilirim amacıyla eski bir arkadaşımın yanına gittim fakat bir şey çıkmadı."

Tony elini Bucky'nin omuzundan çekip ellerini cebine koydu ve bedenini bu sefer Steve'e çevirdi.

"Biliyorsunuz, Peter'ı ben de çok seviyorum. Fakat bu şekilde onu bulamayız. Kabul ediyorum kolay değil. Sadece sizden isteğim, biraz soğukkanlı olun. Korku ile bir yere gelemeyiz."

"Haklısın..." dedi Bucky ayağa kalkarken. Daha sonra bedenini Steve'e çevirip eşinin yüzüne tekrardan baktı.

Kapıları çaldığında Tony hızla indi aşağıya. Hemen ardından da Bucky inmişti.

"Peter?"

"Tony, merha...-"

"Peter!"

Bucky kapıda oğlunu görmesi ile koşarak onun yanına gitti ve oğlunu göğsüne çekti. Tony ise kapıya yaslanmış büyük bir tebessümle onları izliyordu.

"Pet?" diye kısık bir ses duyduklarında Bucky geriye çekildi. Peter ise Bucky'den ayrılıp koşarak Steve'in kucağına atladı.

"Oğlum." dedi Steve Peter'a kocaman sarılırken. "Peter'ım."

"Baba. Merak etme iyiyim."

Steve zor da olsa geriye çekilip oğlunun yüzünü ellerinin arasına aldı ve alnına büyük bir öpücük bıraktı.

"Neler oldu?"

Peter boğazını temizleyeyip geriye çekildi ve kapıya gitti.

"Gelebilirsin Eddie."

İçeriye kumral, uzun boylu ve çekingen biri girdiğinde Tony duruşunu dikleştirdi. Steve de Bucky'nin yanına gelmişti.

"Bu kim Peter?" diye sordu Tony tek kaşını kaldırırken.

"Bu Eddie. Bizden yardım istiyor."

Steve hafifçe kafasını sallayıp kenara çekildi.

"Tamam, içeri de konuşalım."

Herkes içeriye girdiğinde Steve kapıyı kapatıp salona gitti. Bucky ve Peter yan yana oturuyorlardı. Eddie onların karşısındaki tekli koltuğun ucuna oturmuştu. Steve ise Tony'nin yanına geçmeyi tercih etti.

"Evet, sizi dinliyoruz." dedi Tony iki kaşını da kaldırırken.

"Eddie. Göster onlara."

Eddie kafasını salladıktan sonra ayağa kalktı ve gözlerini kapattı. Daha sonra bedeni siyah bir canavara dönüşmüştü.

Tony hızla ayağa kalkıp bedenini zırhla kapladı. Daha sonra Steve'in önüne geçip tek elini Eddie'ye doğru uzattı.

"Tony! Tony! Bekle!" diyerek Eddie ve Tony'nin arasına girdi Peter.

Eddie hızla eski haline döndüğünde Bucky, Steve ve Tony'nin yanına geldi.

"Onun adı Venom." dedi Eddie. "Benimle beraber. Ben onu kontrol edebiliyorum. Yine de yardımınıza ihtiyacağım var çünkü Venom gibi daha birçok tür var. Ve onlar kontrol edilmiyor."

"Harika." dedi esmer adam zırhını çıkartırken. "Yeni türlerle dövüşmek hep hayalimdi."

Steve içine derin bir nefes çekip kafasını salladı. "Pekala. Bize her şeyi anlat Eddie. Bakalım neler yapabileceğiz?"